HSYK 2 bin 847 hakim ve savcıyı ihraç etti
HSYK, FETÖ operasyonları kapsamında aralarında 'Kozmik oda' savcısı ve MHP'de muhaliflerin itirazını kabul eden hakim de bulunduğu 2 bin 847 hakim ve savcıyı görevden ihraç etti
HSYK Genel Kurulu, FETÖ soruşturması kapsamında geçici olarak görevden uzaklaştırılan 2 bin 847 hakim ve savcıyı meslekten ihraç etti.
HSYK Genel Kurulu, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında ilk etapta geçici olarak meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcıların durumunu görüştü.
Olağanüstü hal kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. maddesinin HSYK Genel Kuruluna verdiği yetki uyarınca, 2 bin 847 hakim ve savcı meslekten ihraç edildi.
Meslekten çıkarılanlar
Listede, eski HSYK üyeleri İbrahim Okur, Nesibe Özer ve Teoman Gökçe, "Kozmik Oda" soruşturmasını yürüten hakimler Mustafa Bilgili, MHP kurultay davasında verdiği kararla gündeme gelen hakim Burhan Yaz, Ahmet Kaya, Mustafa Başer, Metin Özçelik de bulunuyor.
HSYK Başkanvekili Yılmaz
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, yaptığı açıklamada, "Listelerde, FETÖ'cü dışında kimsenin olmamasını istiyoruz. Bütün bileşenlerle, HSYK'da herkes bir tek şeye kilitlendik. Yargıda sadece FETÖ mensuplarını temizlemeye çalışıyoruz. Başka hiçbir kimse bundan zarar görmesin diye azami dikkat ve özen gösteriyoruz. Her türlü bilgi ve belgeyi değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, "En hazırlıklı kurum biz olduğumuz halde bu kadar dikkat ve özenle çalışıyoruz ki bir hata yapmayalım. Biz ne dedik, 'bu çalışma döneminde, KHK'da adı geçen terör örgütleri dışında, PKK, FETÖ, DHKP-C dışında, onlarla münasebetli, iltisaklı, irtibatlı olanlar dışında hiç kimse zarar görsün istemiyoruz. Sadece terör örgütleriyle münasebetli, iltisaklı, irtibatlı olanlar meslekten ihraç edilecek. Bütün hedefimiz, bütün çalışmamız, çabamız o." şeklinde konuştu.
Yılmaz, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu kararımız disiplinle yapılmış bir meslekten çıkarma cezası değil. Disiplin soruşturmasıyla verdiğimiz bir karar değil, KHK'nın özel hükümleri gereğince verilmiş bir meslekten ihraç kararı. O yüzden bizim bu kararımız yargı denetimi dışında. Yapılan bir disiplin soruşturması yok, Genel Kurul sair kararlarından."
Gerekçeli karar
HSYK Genel Kurulu'nun 2 bin 847 hakim ve savcının meslekten ihracına ilişkin kararının gerekçesinde öne çıkan başlıklar şöyle:
"Yargıdaki yapılanmanın Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı kuvveti içerisinde, organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren, örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalanan, kendinden olmayan herkesi düşman kabul edip kullanamadığı kişileri de düşman sayan, suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, çözümü mümkün olmayan abartılı, ayrıntıya boğulmuş, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açan, bu davalarla Türkiye'nin mafya ve terörle mücadele ettiği algısı yaratan, devletin birçok kurumuna yerleşen Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü isimli yapının yargıdaki uzantıları oldukları ve cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları görülmüştür.
FETÖ/PDY'ye üyelik için dindar olmak veya inançlı olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmak da gerekli değildir. Bu örgütün içerisinde her türlü suça bulaşmış, alkol müptelası, kumarbaz, hırsız, tefeci, rüşvetçi kişiler de vardır. Ancak örgüt anlayışında, dini vecibelerin yerine getirilmesi veya Kur'an'ın yasakladığı eylemlerden kaçınmaktan ziyade, 'para' öncelik arz ettiğinden, himmetini veren kişinin işlediği suçun veya günahın bir önemi bulunmamaktadır. Meşru olmayan yollardan elde edilen kazançtan örgüte istenen pay verilmiş ise işlenen günahın ya da suçun üzeri örgüt tarafından organize şekilde örtülmektedir.
Yönetim kadrosunun faaliyetlerini yurt dışından idare etmesi ve Türkiye’ye gelmekten ısrarla imtina etmesi, hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa dışı faaliyeti kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunması, diğer terör örgütleriyle temas kurması ve onlara istihbarat, lojistik, eylem tarzı, türü destek sağlaması, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize bir terör örgütü olduğunu ortaya koyan unsurlardır.
Örgütün nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personelin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdiği, bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından Hüseyin Kurtoğlu'na ilişkin dava, Askeri Casusluk, Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği görülmektedir."