HSYK'nın yaptığı milli iradeye bir darbedir

Başbakan Yardımcısı İşler, “HSYK'nın yaptığı milli iradeye bir darbedir, bir yargı darbesi şeklinde gelişti olaylar. Bunları kabul etmek mümkün değildir. Anayasa'nın 138. maddesine de kesinlikle aykırıdır.” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "HSYK'nın yaptığı milli iradeye bir darbedir, bir yargı darbesi şeklinde gelişti olaylar. Bunları kabul etmek mümkün değildir. Anayasa'nın 138. maddesine de kesinlikle aykırıdır. Son günlerde yargının vermiş olduğu sınav iç açıcı değil" dedi.

İşler, memleketi Kızılcahamam'da AK Parti İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Başbakan Yardımcılığı görevine atanmasının ardından ilk ziyaretini memleketi Kızılcahamam'a yaptığını ifade eden İşler, Kızılcahamam'a ilgisinin yeni görevinde de devam edeceğini söyledi.

Kızılcahamamlıların Anadolu'nun temel taşını, Türk örfünü yaşatan, Türkiye'nin çimentosunu oluşturan insanlar olduğunu ifade eden İşler, hemşehrilerinin bu özellikleriyle birlik ve beraberliğe her zaman önem verdiğini vurguladı.

Birlik ve beraberliğe son günlerde her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu dile getiren İşler, şöyle devam etti:

"Türkiye üzerinde bir takım oyunlar oynanıyor. Geçmişte çeşitli defalarca istikrarı bozmak için bir takım adımlar atıldı. Çok şükür Sayın Başbakanımızın başbakanlığı döneminde, dirayetli yönetimi döneminde bütün bu oyunların, kumpasların üstesinden gelindi. Son yaşanan olaylar doğrudan ekonomik istikrarı hedef almakta, ekonomik istikrar bozularak, siyasi istikrarsızlık çıkartılarak, Türkiye'de hükümet değişikliği hesapları yapılıyor.

Şuna inanıyorum, bizim yegane desteğimiz, meşruiyet kaynağımız milletimizdir. Milletimizden aldığımız güçle 11 yıldır iktidarımızı sürdürüyoruz, bundan sonra da bizim gidecek başka kapımız yok. Biz her zaman halka gitmişizdir, milletimize gitmişizdir. Milletimizin iradesine her zaman saygılı olmuşuzdur. Onların sandıkta gösterdiği irade karşısında boynumuz kıldan incedir. Herkesin milli iradeye saygı göstermesini istiyoruz. Bir takım yanlış işlerle ekonomik, siyasi kriz çıkarmak kimsenin işine gelmez."

İşler, 2013 yılında ekonomik göstergeler Gezi olayları ve 17 Aralık olaylarından sonra kaybedenin Türkiye olduğunu, borsanın düştüğünü, doların yükseldiğini anlatarak, sadece ekonomik göstergelere bakıldığında kaybedenin Türkiye olduğunu vurguladı.

"Eskiden bir kitap atıldı diye, anayasa fırlatıldı diye ülkenin çivisi çıktı, ekonomisi çöktü" diyen İşler, bugün AK Parti'li yıllarda temelleri sağlam atılan ekonomi ve bankacılık sistemi sayesinde bütün girişim ve komplolara rağmen ekonominin ayakta kaldığını söyledi.

Emrullah İşler, herkesin bu dönemde aklıselim ve hoşgörü ile hareket etmesi gerektiğine işaret ederek, "Öncelik kişisel çıkarlarımız değil, öncelik milli çıkarlarımız, ülkenin çıkarları olmalı, bu şekilde davranmalıyız. İktidar olarak bizim üzerimizde sorumluluklar var, muhalefet olarak da muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin sorumluluğu var. Herkesin sorumluğunu yerine getirmesini temenni ediyorum" diye konuştu.

Yerel seçimlerin yaklaştığını anımsatan İşler, Kızılcahamam'da geçtiğimiz dönem AK Parti'nin bir yol kazası geçirdiğini, bu dönem bu kazanın telafi edileceğine ve AK Parti'nin Kızılcahamam’da kazanacağına olan inancını dile getirdi.

"Bir savcının adeta bir militan gibi broşür dağıtması kabul edilebilir değil"

İşler, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun açıklamalarının yargıya müdahale olarak değerlendirildiği anımsatılarak, bu konudaki değerlendirmelerinin sorulması üzerine İşler, "HSYK'nın yaptığı milli iradeye bir darbedir, bir yargı darbesi şeklinde gelişti olaylar. Bunları kabul etmek mümkün değildir. Anayasa'nın 138. maddesine de kesinlikle aykırıdır. Son günlerde yargının vermiş olduğu sınav iç açıcı değil" dedi.

Emrullah İşler, "Bir savcının adeta bir militan gibi broşür dağıtması kabul edilebilir değildir. HSYK'nınki de Türkiye Cumhuriyeti yargı tarihinde ilk defa olan bir olay, bunu da adeta bir darbe olarak değerlendiriyorum ve yanlış buluyorum. Bizler geçmişte askeri vesayetten çektik, şimdi yargı vesayetine girmesi kabul edilemez. Dolayısıyla kuvvetler ayrılığı ilkesine hepimizin riayet etmesi lazım. Herkesin kendi alanında görevini yapması lazım. Yargı, yargı alanında, yürütme yürütme alanında, yasama yasama alanında görevini yapmalı. Birbirine de bu hassas dönemde saygılı olmalıdır.

İstanbul merkezli operasyonla ilgili soru üzerine İşler, 2002 ile 2013 yılları karşılaştırıldığında operasyonun ne anlama geldiğinin görüleceğini söyledi.

İşler, 2002 yılında 236 milyar dolar olan gayrisafi milli hasılanın bugün 800 milyar dolarlar civarında olduğunu, ihracatın 36 milyar dolardan, bu sene bütün bu olumsuzluklara rağmen 152 milyar dolara ulaştığını belirterek, sürekli rekorlar kırıldığını kaydetti.

Merkez Bankasındaki döviz rezervlerinin 135-140 milyar dolar seviyesinde olduğunu da vurgulayan İşler, "Dolayısıyla bütün bu rakamlara baktığımız zaman Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görüyoruz" diye konuştu.

"Milletimiz oynanan oyunları çok net şekilde görüyor"

İhracat alanında büyük mesafeler alındığını, ülkede çok önemli yatırımlar gerçekleştirildiğini dile getiren İşler, şöyle devam etti:

"Üçüncü havaalanı, yılda 100 milyon kapasiteli bir havaalanının yapılacak olması birilerini çok rahatsız etti. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan bu yatırımlar yapılıyor, özel teşebbüs tarafından. Dolayısıyla bu Türkiye'nin marka değerinin ne kadar yükseldiğini göstermesi bakımından son derece önemli. Bildiğiniz gibi bu ülkede yıllarca krizler çıkarıldı. Her 10 yılda bir müdahaleler yapıldı. Siyasi krizlerle toplum mühendisliği yapıldı, partiler dizayn edildi ama 11 yıldır bunlar başarılı olamıyor, olamadı. Bu son olaylarla 'acaba ülkenin ekonomisini bozarak yeniden bir siyasi kriz çıkarabilir miyiz ve böylece bir hükümet değişikliğine gider miyiz' çabaları var. Ama milletimiz eskisi gibi değil. Eskiden bir manşet atarak iktidar değiştiriliyordu. Hatırlarsınız 1970'li yıllarda TÜSİAD gazetelere ilan vererek hükümetleri düşürüyordu. Bugün artık o devirler geride kaldı. En önemlisi milletimiz oynanan oyunları çok net bir şekilde görüyor ve milletimiz sandıktaki iradesine sahip çıkıyor. Bunu da ben son derece önemsiyorum. Hakikaten bütün bu yaşanan olaylarda neticede hakem millet olacak, söz de milletin olacak, karar da inşallah milletin olacak."

Seçim sürecine girildiğini hatırlatan İşler, "Milletimiz 30 Mart'ta gerekli kararı verecek, herkes bu yaşanan olaylardan da dersini almış olacak böylece" ifadesini kullandı.

''Ölçüyü kaçırmamak lazım''

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, twitter ve buradan paylaşılan mesajlara yönelik değerlendirmeleri hatırlatılarak, sosyal medyada gündemi değiştirecek açıklamalar yapılmasını nasıl değerlendirdiği sorulan İşler, çağın gereklerine ayak uydurulması ancak bu yapılırken ölçülü olunması gerektiğini söyledi.

İşler, "Ölçülü kullanmak önemlidir. Ölçüyü kaçırmamak lazım. Dolayısıyla siyasetçilerin de bu ölçüye riayet etmeleri gerektiği kanaatindeyim" dedi.

Kendisinin de zaman zaman twitter hesabından mesajlar paylaştığını ancak bunu kimseye hakaret etmeden, saldırmadan, ölçülü şekilde yaptığını ve görüşlerini ortaya koyduğunu belirten İşler, "Yaşanan gelişmeler doğrultusunda bazen doğrudan vermek istediğimiz mesajı twitter hesabımızla ve facebook hesabımızla vermememiz gayet doğaldır ama dediğim gibi her şeyde ölçüyü kaçırmamak lazım" diye konuştu.

Suriye için yardım kampanyası başlatılacağı belirtilerek, değerlendirmesi sorulan İşler, şunları söyledi:

"Onu dün sayın Başbakan Yardımcımız da ifade etti. Doğrusu biz zaten Türkiye olarak, sivil toplum olarak sürekli Suriyeli kardeşlerimize yardım yapıyoruz ama bunun bir kampanya şekline dönüştürülmesinin ben yararlı olacağını düşünüyorum. Özellikle bu zor kış şartlarında muhakkak Türk milleti hamiyetperverliğini bir kere daha göstermeli, misafirperverliğini bir kere daha göstermeli. Bunun bir kampanyaya dönüşmesi halinde de ben sizler aracılığıyla bütün vatandaşlarımızı bu kampanyaya destek olmaya çağırıyorum."