Hükümetin yanındayız
MHP Genel Başkanı Bahçeli askeri uçağın düşürülmesiyle ilgili olarak; "Bu süreçte, Milliyetçi Hareket Partisi konuya hassasiyetle eğilecek ve hükümet tarafından alınacak kararların yanında ve destekçisi olacaktır" dedi.
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, askeri uçağın Suriye tarafından düşürülmesini değerlendirirken, "Bu süreçte, Milliyetçi Hareket Partisi konuya hassasiyetle eğilecek ve hükümet tarafından alınacak kararların yanında ve destekçisi olacaktır" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, düşürülen askeri uçağın pilotlarından henüz haber alınamamış olmasının üzücü olduğunu ifade etti. Suriye'nin hasmane nitelikli bu saldırısını kınadıklarını belirten Bahçeli, "Edindiğimiz izlenimler, Suriye tarafından uçağımıza hiçbir ikazın yapılmadığı yönündedir. Herhangi bir uyarı yapılmadan, Suriye hava sahasına girdiği iddiasıyla direkt uçağımızın hedef alınması kabul edilemeyecek düşmanca bir harekettir. Şam yönetimi elbette bunun hesabını vermeli ve bu tavrının karşılıksız kalmayacağını bilmelidir. Hala Suriye yönetiminin tansiyonu artırıcı mesajları, gerilimi tırmandırıcı sözleri hiçbir şekilde kabul edilemez niteliktedir" diye konuştu.
"Türkiye onun bunun dikleneceği, önüne gelenin mütecaviz eğilimlerine maruz kalacağı yeni yetme bir devlet değildir" ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti: "Hakkı yerde kalacak, kaideleri görmezden gelinecek, kırmızı çizgileri aşındırılacak çadır devleti de değildir. Bundan dolayıdır ki AKP Hükümet'i meselenin üstüne kararlılıkla gitmeli ve Türk milletine yapılacak kötü muamelenin cevapsız bırakılmamasını sağlamalıdır. Bunun için Suriye'den net ve doyurucu nitelikli özür ve tazminat talep edilmesi konusunda ısrarcı olunmalıdır. Mutlaka diplomasinin tüm yolları kullanılmalı ve mesele uluslararası alana taşınmalıdır. BM, Suriye-Türkiye gerginliğine müdahil olmalı ve ülkemize yapılan saldırıyla ilgili gerekli tedbirleri alacak ortamı oluşturmalıdır.
Bu konu her şeyden önce milli bir mesele olup hepimizi doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Böylesine önemli bir sorunu bizim siyasete malzeme yapmamız, hükümet eleştirisine yönelmemiz düşünülemeyecektir. Başbakan Erdoğan'ın demokratik katılımı sağlamak amacıyla bizim de aralarında bulunduğumuz muhalefet partilerini davet edip görüşlerimizi alması ve devletin en yetkili isimleri tarafından brifing verilmesi olumlu bir gelişme olup bizim açımızdan memnuniyet verici olmuştur. Bu süreçte, Milliyetçi Hareket Partisi konuya hassasiyetle eğilecek ve Hükümet tarafından alınacak kararların yanında ve destekçisi olacaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, savaş ihtimalinin en son seçenek olarak düşünülmesi ve küresel güçlerin telkin ve tahrikine gelinmemesidir."
"Savaş için gerekçe olarak görenlere..."
Türkiye'nin uçağın düşürülmesi üzerine Suriye'ye nota verdiği gibi 4.madde dahilinde NATO'dan daimi temsilciler düzeyinde bir toplantı talep ettiğini anımsatan Bahçeli, "Dileğimiz; bugünkü NATO toplantısından çıkacak kararın, milli menfaatlerimize ve sağduyuya hizmet etmesidir" dedi. Savaş baronlarının, silah lobilerinin ve emperyalist zihniyetin kışkırtmalarına karşı uyanık olunması, aklıselimin çizgisinden uzaklaşılmaması gerektiğini anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye-Türkiye krizinin çözümü diplomasinin imkanlarıyla sağlanmalı ve acilen de hayata geçirilmelidir. Uçak düşürülme hadisesini muhtemel bir savaş için gerekçe olarak görenlere veya aklından geçirenlere fırsat verilmemeli, yanlışı teşvik edecek tercihlerden mutlaka kaçınılmalıdır. Her olayda medyada yer bulup konuşma hakkını herkesten önce kendisinde görenlerin, Türkiye'yi savaşa sokmak için Suriye;deki bazı hedeflerin vurulmasını önermelerine dikkat edilmelidir. Bu şahsiyetlerin açık ya da kapalı kimlerin hizmetine yönelik faaliyet gösterdiklerini de Milliyetçi Hareket Partisi gayet iyi bilmektedir. Her şeye rağmen, Türk milletine aleni ve kasti saldırılar gerçekleşir ve meydan okumalar geri dönülmeyecek bir noktaya gelirse, bilinsin ki karşımızda kim olursa olsun milletçe haddini bildirecek azim ve kahramanlığımız fazlasıyla vardır.
Uçak düşürülmesiyle ilgili konuda AKP Hükümeti'nin Suriye'den gerekli hesabı sormasını ve meseleyi olgunluk dairesinde makul bir çizgiye getirmesini istiyor ve parti olarak da bunu bekliyor ve destekliyoruz."
Arap Baharı
Türkiye'nin bölgesinin ve komşu coğrafyalarının çok gergin bekleyişlere açık olduğuna dikkati çeken Bahçeli, Tunus'ta 17 Aralık 2010 tarihinde başlayan isyan ve başkaldırı depreminin dalga dalga yayıldığını ve Suriye'ye dayandığını anlattı. Arap Baharı'na aşırı anlam yükleyenlerin, Tunus'taki değişim momentinin iç taleplerden beslenmediğini, tazyikin ve yönlendirmenin BOP uyarınca dışarıdan yapıldığını bilerek görmezden geldiklerini öne süren Bahçeli, aynı durumun Mısır için de geçerli olduğunu savundu.
Mısır'ın karıştığını, kutuplaşmanın ülkenin istikrarını felç ettiğini ifade eden Bahçeli, "Libya'da da durumun farksız olduğu ayan beyan ortadadır. Yemen'de de gelişmeler benzerlikler taşımaktadır. BOP, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki taşları yerinden oynatmıştır" dedi. Bahçeli, bugünkü grup toplantısıyla yasama yılını tamamlamış olacaklarını belirterek, MHP milletvekillerine çalışmalarından ötürü teşekkür etti.