İflas erteleme ve iflas sürecinde zamanaşımı

Yılmaz SEZER - Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özellikle son dönemde ticari hayatta yaşanan daralma “iflas erteleme” ve “iflas” mekanizmalarını öne çıkarmış ve tartışılır hale getirmiştir. Uygulamada tartışmalara neden olmaları nedeniyle bu iki kurumda günlük ihtiyaca ve ekonomik gelişmelere uygun yasal düzenlemeler yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu konuda yapılan son yasal düzenleme Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan ve 16 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliktir. Söz konusu değişiklik ile tahsil zamanaşımına ilişkin yeni düzenlemeler yapılmış olup bu arada ifl as erteleme ve iflas sürecindeki zamanaşımı süreleri de açıklanmış ve tartışmalı olan bazı hususlar netlik kazanmıştır. Örneğin tahsil zamanaşımını durduran haller 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Ancak özel kanunlarda, anılan 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen amme alacakları için tahsil zamanaşımının işlememesini sağlayacak şekilde düzenlemeler yer alabilmektedir. Bu gibi durumlarda özel kanunlarda yer alan hükümlerin uygulanacağı ve buna istinaden amme alacaklarının tahsil zamanaşımının işlemeyeceği tabiidir. 

İflas erteleme kurumunda yapılan düzenlemeler, yukarıda değinilen özel kanun hükümlerinin başında gelmektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun iflas ertelemesi ile ilgili 179/b maddesinde “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen amme alacaklarına ilişkin tahsil zamanaşımı, ifl as ertelemesi süresince işlememektedir. Yani ifl as ertelemesi süresinde tahsil zamanaşımı durmakta, ifl as erteleme süresinden sonra yeniden başlamaktadır. Zamanaşımına ifl as kurumu temelinde bakarsak, ifl as durumunda zamanaşımı süresi ise aciz vesikasına bağlanmıştır. İcra ve İfl as Kanunu gereğince borçlunun ifl asına hükmedilmesi sonucunda mallarının tasfiye edilmesine rağmen alacaklıların alacaklarını tahsil edememeleri durumunda aciz vesikası düzenlenmektedir. İcra ve İfl as Kanunu’nun 143-6. maddesinde “Bu borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, iflasına karar verilen amme borçlusu hakkında İcra ve İfl as Kanunun’un ilgili maddeleri uyarınca yapılan tasfiye sonucunda amme alacağının tahsil edilememesi halinde aciz vesikasının düzenlendiği tarihten itibaren yirmi yıl geçtikten sonra bu alacak zamanaşımına uğrayacaktır. Dolayısıyla, yapılan bu yasal düzenlemeler ile ifl as erteleme ve ifl as kurumları için zamanaşımı yeniden düzenlenmekle beraber, bu konularda ki icra iflas kanunu ve amme alacakları tahsili usulü hakkındaki kanun arasında var olan farklılıklar da giderilmiştir. Uygulamada birlik sağlanmıştır.