İhracatçıların denetimi özelleşiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hasan AKDOĞAN / Emekli Gümrük Başkontrolörü

Gümrük Müsteşarlığı'nın başlattığı yeni uygulamayı, ihracatçılar tereddütle karşılıyor ama bir taraftan da anlamaya çalışıyor. Birçoğu da neden bu uygulamanın başlatıldığını henüz bilmiyor.

İhracatçılar, AB ülkelerine ihracat yaptıklarında, Türkiye ile Avrupa topluluğu arasında oluşturulan 'Gümrük Birliği'nin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Karar' ve diğer uluslararası antlaşmalar söz konusu oluyor.

Bu kararda belirtilen A.TR ve EFTA ülkeleri, Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalamış olan diğer ülkeler ile ticarette ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile demir-çelik ürünleri için imzaladığı anlaşma kapsamı ürünlerin ticaretinde düzenlenen EUR.1 dolaşım sertifikası, ihracatçıların kullanmak zorunda oldukları belgeler arasında bulunuyor. İhracatçı bu belgeleri öteden beri kullanıyor ve belgelerin gönderildiği ülkelerde ne gibi sorunlarla karşılaşıldığını da biliyor. Ancak; karşı ülkelerin sonradan kontrol istemeleri halinde, sözü edilen belgelerin gümrük idarelerince yada Gümrük Müsteşarlığı denetim elemanlarınca incelemeye tabi tutulması kaçınılmaz oluyor. Hatta, adli makamlara intikal ettirilen birçok olayın da meydana gelmiş olduğu biliniyor. Denetim elemanlarının ve idarelerin iş yoğunluğu da ayrı bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Dolaşım belgelerine istinaden, Türkiye ile AB arasında karşılıklı gümrük vergisi tavizlerinden yararlanma ve diğer anlaşmalara göre de buna paralel bir uygulama söz konusu oluyor.

İhracatçılar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan A.TR Dolaşım Belgesi Satış ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara göre; ticaret odalarından, sanayi odalarından bir ücret mukabili, bu belgeleri satın alıyorlar, aynı belge için ayrıca bir onaylama ücreti ödüyorlar. Gümrük Müsteşarlığı, onaylama işleminin yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri tarafından da yapılabileceğini düzenlemiştir.

İhracat yapılırken olmazsa olmaz belgeler olan, dolaşım belgelerinin, onay işlemini meslek odaları yapmış ise, bu belgelerin altı ayda bir kontrolünün yapılması müsteşarlıkça öngörülüyor. Bu denetimi de yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine iş olarak veriyor. Dolaşım belgeleri ile ilgili denetim özelleşmiş oluyor. Bu denetim için öngörülen ücret belge başına 5 ila 10 TL arasında değişiyor.

Esasen, yüzbinlerce dolaşım belgesinin merkezi idare tarafından denetlenmesi mümkün olamıyor. Bunun yanısıra, oluşabilecek sorunları kaynağında önleme mantalitesi de öne çıkıyor. Dolayısıyla, idareye yardımcı olmak bakımından, bu hizmetin YGM'ler tarafından verilmesinde yarar bulunuyor. İhracatçının da, belgelerin denetlenmesinin özelleşmiş olmasındaki yararları ve maliyetlerini test etmesi gerekiyor.

Ancak, ihracatçılar ve bu denetimi yapacak olan yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri açısından önemli sorunların bulunduğu da görülüyor.

Şöyle ki;

Bir kere ihracatçının kafası karışık. Dolaşım belgelerini denetletmek zorunda mıdır? Değil midir? Bunu bilmiyor.

Esasen; müsteşarlık, A.TR dolaşım belgelerinin ve EUR.1/EUR.MED dolaşım sertifikaları ve/veya fatura beyanları/EUR.MED fatura beyanlarının dönemsel kontrolü ve ilgili mevzuata uygunluğunun tespitine ilişkin işlemlerin dönemsel olarak yaptırılmadığının tespiti halinde, söz konusu kontrol işlemlerinin Gümrük Müsteşarlığı'nca bir denetim elemanı marifetiyle incelemeye alınacağını belirtmek suretiyle uygulamanın gerekliliğini belirtmiş oluyor.

Keza; 18/09/2009 tarihinde yapılan tebliğ değişikliği ile, dönemsel kontrol yaptırmayan ihracatçılara, gerekli müeyyidelerin uygulanacağı da açıkça belirtilmiştir.

Ancak; ihracatçı, hâlâ kendisini bu denetimin zorunlu bir parçası olarak algılayamıyor ve YGM'lerle anlaşma yapmaya koşarak gitmiyor. "Onay işini meslek odalarına mı yoksa YGM'ye mi yaptırsak" diye düşünüyor. Maliyetleri hesaplıyor.

Özellikle, dış ticaret sermaye şirketleri işin ciddiyetini daha kolay kavrıyor. En azından; onaylanmış kişi statü belgesi ve onaylanmış ihracatçı yetkisi için bir YGM ile anlaşılmış olduğunun belgelenmesi gerektiğini biliyor. Bu denetimin, kendileri ve imalatçılarının ileride karşılaşabilecekleri sorunları önceden bertaraf etmeye yaradığını biliyor. Dolaşım belgelerinin denetimini YGM'lere yaptırmayanların işlemlerinin, müsteşarlık denetim elemanlarınca incelenmesi gerektiğini ve inceleme sürecinin uzayabileceğini biliyor. Dolayısıyla; dolaşım belgelerinin denetlenmesinin bir zorunluluk olduğunu kavrıyor. Diğer ihracatçıların da, yakın bir zamanda, bu konuyu daha yakından hissedecekleri anlaşılıyor.

Öte yandan; YGM'ler de kendi açılarından, öncelikle, bu denetimin taraflarınca yapılması durumunda yasal sorumlulukların çok fazla olduğunu düşünüyor. Çünkü; denetledikleri dolaşım belgelerinde kayıtlı eşyaların, serbest dolaşımda olup olmadığını kanıtlamak yolunda çok çaba serfetmek durumunda kalıyorlar. Bu sonuca varmak için gerekli belgelerin temini, incelenmesi ve üretim sürecini bilmeleri gerekiyor. Gerek dönemsel kontrol gerekse onay işlemleri için o kadar çok teferruat var ki, bunların yerine getirilmesi karşılığında belge başına 5 TL gibi bir ücret almak teşvik edici bir durum olmuyor. Sözü edilen çalışmalara konu belgelerin çok olması halinde, alınacak ücret toplamının da artacağını varsaysak bile, bir adet belge ile ilgili olarak mesleki yetki belgesinin geri alınması tehlikesi her zaman bulunuyor. Hatta, haklarında dava açılması bile söz konusu olabiliyor. Sözü edilen risk ile kazanç karşılaştırması yaygın olarak yapılıyor.

YGM'ler açısından önemli bir konu da; dolaşım belgelerinde kayıtlı ihraç eşyasının, iç piyasadan temin edilen ürünlerden üretilmiş olması halinde, iç piyasadan temin edilen ürünlerin serbest dolaşımda bulunup bulunmadığı konusundaki araştırmaların karmaşıklığı oluyor. İhraç edilen bir ürün bünyesine o kadar çok girdi giriyor ki, bunların üretim sürecinde birbirine karışması kaçınılmaz oluyor ve ihraç edilen ürünlerle bire bir bağlantı kurmanın zorlukları herkes tarafından biliniyor. İhracatçının bile bu konuda sağlıklı bilgilere ulaşmakta zorluklarla karşılaşıyor.

Dolayısıyla, eşyanın serbest dolaşımda olduğunu tevsik edici belgelere ulaşma yolları konusunda müsteşarlıkça düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunuyor. Hatta, bu konuda, YGM'lere örnek teşkil eden yeminli mali müşavirlerin, yaptıkları işlerden dolayı almış oldukları sorumlulukların dikkate alınarak uyguluma yapılmasında yarar bulunuyor.

Zaman ilerledikçe, ihracatçılar, YGM'ler ve Gümrük Müsteşarlığı'nın işbirliği yapması gerekiyor. Anlayışla, sorunların çözümüne katkı yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor. Yoksa; dolaşım belgeleri konusunda, AB ülkelerinin, sonradan kontrol taleplerini karşılamak daha da zor olmaz mı? Basit hatalardan büyük maliyetler çıkmaz mı?

Not: 01 Eylül 2009 tarihinde başlayan uygulama ile gümrüklü genel antrepolara eşya alınması ve buralardan eşya çıkarılması yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin yapacakları tespit işlemine bağlanmıştır. Bu yeni durum nedeniyle, ithalatçılar-antrepocular-nakliyatçılar yoğun bir trafik içinde kendilerini bulmuş oldular. Keza; antrepolara 5 Ekim tarihinden itibaren alınacak eşyaların rejimi de sınırlandırılınca, bağrışma seslerinin daha yüksek perden duyulacağını tahmin etmek mümkündür.