IIF istanbul'un finans merkezi olmasını görüşecek

Ackermann, İstanbul'un finans merkezi olmasına ilişkin, "Bu konuyu konuşmamız güçlenmenin kanıtı" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann, İstanbul'un finans merkezi olmasına ilişkin, "Bu konuyu konuşmamız bile bankacılık sektöründe son yıllardaki ilerlemenin, güçlenmenin kanıtı" dedi.

IIF Yıllık Üye Toplantısı kapsamında düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşan Ackermann, oturumda, İstanbul'un finans merkezi olması ile önündeki zorluklar ve gelişmekte olan piyasaların krizden çıkışının ele alınacağını belirtti.

Dünyada pek çok şehrin finans merkezi olmayı hedeflediğini ifade eden Ackermann, "Burada toplantıda bu konuyu konuşmamız bile bankacılık sektöründe son yıllardaki ilerlemenin, güçlenmenin kanıtı" dedi.

Uzun vadede yükselmekte olan piyasalarda krizin etkisinin henüz net olmadığını söyleyen Ackermann, yükselen piyasaların alçalan tüketim ortamında nasıl tepki vereceklerinin açık olmadığını, bunun için kitlesel yüklü bir finansman ihtiyacı olduğunu söyledi.

"Arkamızda siyasi destekl var"

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de, Türkiye'deki ekonomik büyüme potansiyelinin finansal hizmetlere ihtiyacını artıracak gibi gözüktüğünü belirtti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bugün İstanbul'un finansal strateji belgesini açıkladığını anımsatan Özen, "Bizim için bu konuyu konuşmak daha kolay hale geldi. Çünkü arkamızda siyasi destek var" dedi.

Özen, İstanbul'un finans merkezi olmasıyla 50 bin kişiye ek istihdam sağlanacağını anlattı.

Özince

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ise toplantıya ilginin fazla olduğuna işaret ederek, "Bu ilgi bile bize bu şehrin büyüklüğünü gösteriyor" dedi.

Özince, İstanbul'un finans merkezi olması projesi üzerinde 5 yıldır çalıştıklarını, Türk bankacıları olarak son derece mutlu ve gururlu olduklarını belirtti.

Bölgesel dayanışmanın bugünlerde daha da önemli hale geldiğini dile getiren, "Bizim gelecekle ilgili bir başlangıç yapmamız gerekiyor, bu da ancak yükselen piyasalardan kaynaklanabilir. Bütün ekonomik ve finansal konuların evrensel bir perspektiften görülmesi gerekiyor" dedi.

Özince, Türkiye'nin son 30 yılı açık piyasa uygulamaları ile geçirdiğini, bu konuda başarılı olunduğunu söyledi.