İkinci yarıda sektör yüzde 8 büyür

İSTANBUL - Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, kredilerde ikinci 6 ayda bankacılığın yüzde 8'lik büyümeyle yetineceğini düşündüklerini, dolayısıyla yüzde 25 oranında bir problem olacağını zannetmediğini bildirdi.

Ateş, Hattat Holdinge sağlanan 130 milyon euroluk kredinin imza töreni sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bütün göstergelere bakıldığında sanayi üretiminin mayısın ikinci yarısından sonra azalma eğiliminde bulunduğunu, öncü göstergelerin aslında arzu edildiği gibi ekonominin soğumaya başladığını gösterdiğini söyledi. Banka kredilerinde de bunun görüldüğünü ifade eden Ateş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kamu bankaları dışı diye baktığınızda, özellikle özel sektör bankalarında ciddi geriye çekiliş var. Geriye çekilişten kastım, daha önce yüzde 25'in üzerine çıkan, ilk yarı yılda yüzde 34 gibi büyüme var. Bunu ikiye bölersek yüzde 17... 25'e varmaya 8 ister. İkinci 6 ayda bankacılığın yüzde 8'lik büyümeyle yetineceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla yüzde 25 oranında bir problem olacağını zannetmiyorum. Ancak gerek bireysel kredilerde, gerekse de kurumsal ve ticari kredilerde esas itibariyle senenin ilk çeyreğine oranla ikinci çeyrekte bir yavaşlama görüyoruz. Üçüncü çeyrekte bunu daha belirgin göreceğiz ve yıl ortalamasında da ekonominin yüzde 6-7 arasında büyüyeceği bir yıl olacağını düşünüyoruz. Yüzde 11, çok mu hızlı gidiliyor gibi bir izlenim yarattı, ama öyle bakmak bence doğru değil. Bir önceki çeyrek, şimdiki çeyrek karşılaştırması değil de enflasyondan arındırılmış dördüncü çeyrek ile 2011'in birinci çeyreğini karşılaştırdığımızda, Türkiye'nin 2002-2007 ortalamasındaki her çeyrek artışından daha az olan 1,4'lük artış görüyoruz. Dolayısıyla şu anda ekonominin bu anlamda ısınmasına karşı alınan tedbirlerin etkili olduğunu söyleyebilirim."

Soğuma üçüncü çeyrekte hissedilecek

2010'un son yarısında ertelenen bazı talepler ve sırada bekleyen talepler nedeniyle gerek kurumsal kredilerde gerekse bireyselde çok fazla yığılma olduğuna dikkati çeken Ateş, bunun sonradan sakinleştiğini, ikinci çeyrekte bu durumu hissettiklerini söyledi.

Dünyanın hep Türkiye ekonomisini ilk çeyreğe göre değerlendirdiğini belirten Ateş, "Halbuki biz ikinci çeyrekte bunun böyle olmadığını birtakım maddi verilerle gösteriyoruz. Yönetim Kuruluna da bunu anlatıyorum ve ikna oluyorlar. Dolayısıyla ikinci çeyrek rakamları yakalandığında burada bir soğumanın olduğunu, üçüncü çeyrekte de bunun daha da belirgin hale geleceğini göreceksiniz" diye konuştu.

Konut kredisi faizlerinin yüzde 1'in üzerine çıktığına değinen Ateş, bankacılık sektörünün artan maliyetlerini faizlerinin üzerine yansıtmaya başladığını, bunun da doğal olarak kredi talebinde nispi bir daralmaya yol açtığını, bankacılık sektörünün verdiği kredilerde son derece seçici davranmaya başladığını ifade etti.

 Cari açıkta bir tehdit görmüyorum

Hakan Ateş, cari açığa ilişkin de şu anda 62 milyar dolar civarında bir verinin söz konusu olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin GSMH'sı geçen yıl 730 milyar dolardı. Bu sene yüzde 5-6 büyüyeceğini göz önüne alırsak 750 milyar doların üzerinde bir ekonomiden bahsediyoruz. Kaldı ki cari açık eskiden olduğu gibi belirsiz paralardan değil, bankacılık sektörü üzerinden getirilen paralarla bir anlamda finanse ediliyor. Bankalar da çok iyi regüle edilen, denetlenen ve derecelendirilen kuruluşlar.

Bu bakımdan bizim, bu anlamda ekonominin bütünü için bir risk oluşturduğumuzu hiç düşünmüyorum. Kaldı ki Türk bankacılığı dünyadaki standartından çok daha az borçlanıyor. Toplam Türk bankacılığının borcu 86 milyar dolar civarında ki bunun çok önemli bölümü ticaret finansmanıdır. Bu anlamda bir tehdit görmüyorum. Kaldı ki her türlü riske karşı çok iyi eğitimliyiz. Herkes bu konuda son derece duyarlı."

Yeni önlem bekleyip beklemedikleri sorusuna ise Ateş, "Önceden alınan tedbirlerin önemli bölümü nisan-mayıstan itibaren geçerlidir ve etkili olmuştur. İkinci çeyrek bitip üçüncü çeyrek devam ederken aslında başka önleme gerek olmayacağı düşüncesindeyim. Onun için beklemiyorum" yanıtını verdi.