İkrazatçının basit faizi yüzde 100'e yaklaştı

Devletten belgeli ikrazatçılık yapanların aylık borç faizi, bankacılık kesiminin faizinin 5,3 katına çıktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Dünyada geçen yıl yaşanan ekonomik kriz finansal piyasaları alt üst ederken, Türkiye'de, bankacılık kesimi dışında vatandaşa kredi sağlayan "ikrazatçılık" müessesesinin borç para verme faizlerinin de "fırlamasına" neden oldu.
Devletten belgeli ikrazatçılık yapanların aylık borç faizi, bankacılık kesiminin faizinin 5,3 katına çıkarken, basit ortalama faiz yüzde 100'e yaklaştı. Bankanın 5,3 katı faizine karşın vatandaşlar, geçen yıl ikrazatçılardan 455,3 milyon lira borç aldı.
Hazine Müsteşarlığı'nın verilerine göre, 2008 yılında 28 olan resmi ikrazatçı sayısı, 2009'da da değişmedi. İkrazatçılar, 2008'de 63 bin 567 işlem karşılığında 417 milyon 895 bin liralık işlem hacmi gerçekleştirirken, geçen yıl, işlem sayısı yüzde 12,7 azalarak 55 bin 472'ye geriledi. İşlem sayısındaki azalmaya karşın işlem hacmi yüzde 8,9 artarak 455 milyon 326 bin liraya yükseldi. 
İkrazatçılardan, bir işlemde yapılan ortalama borçlanma tutarı, 2008 yılında 6 bin 574 lira iken, geçen yıl 8 bin 208 liraya çıktı. 
Verilere göre, 2009 yılı sonu itibariyle, 18'i İstanbul'da, 6'sı Ankara'da, İzmir, Antalya, Denizli ve Yalova'da birer tane olmak üzere toplam 28 ikrazatçı faaliyet gösteriyor. 2008 yılında 98 milyon 150 bin lira olan ikrazatçıların toplam sermayesi, geçen yıl 99 milyon 197 bin liraya yükseldi. İkrazatçıların dönen varlıklarının tutarı, aynı dönemler itibariyle 141,7 milyon liradan 178,5 milyon liraya çıktı. 
Kayıtlı en büyük ikrazatçının sermayesinin 11,5 milyon lira, dönen varlıklarının toplamının 25 milyon lira olduğu belirlenirken, sermayesi 10 milyon lira olan 3 ikrazatçı daha bulunuyor. 
İkrazatçılar, 2008'de 18 milyon 561,7 bin lira olan karlarını, geçen yıl yüzde 13,58 artırarak 21 milyon 83,3 bin liraya yükseltti. 
"Risk arttı, faizler yükseldi"
Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 2004 yılında yüzde 4,1 olan ikrazat işlemlerindeki ortalama aylık faiz, 2005'te yüzde 3,9, 2006'da yüzde 3,6, 2007'de yüzde 3,7, 2008'de yüzde 3,1, 2009'da yüzde 7,9 düzeyinde gerçekleşti.
Önceki yıllarda yüzde 100'ler düzeyinde olan bankalar ile ikrazatçıların aylık kredi faizi arasındaki fark, geçen yıl tam anlamıyla "fırlayarak"  5,3 kata çıktı. Geçen yıl bankaların aylık kredi faizi yüzde 1,25 düzeyindeyken, ikrazatçıların "resmi faizi" yüzde 7,9 oldu. Banka kredilerinin yüzde 15 olarak hesaplanan basit faizi, ikrazatçıların kredilerinde yüzde 94,8'e ulaştı. 
İkrazatçıların aylık ortalama borç verme faizi ile banka kredilerinin aylık faizi arasındaki fark, 2005 yılında yüzde 121,6 iken 2006'da yüzde 72,24'e geriledi. Bu oran 2007'de yüzde 125'e çıktı, 2008'de ise yüzde 40,9'a kadar düştü. 
Verilere göre, 2005 yılında, aylık ortalama borç faizi, banka kredilerinde yüzde 1,76 iken, ikrazatçılık kesimi banka faizinin yüzde 121,6 fazlası ile, aylık yüzde 3,9 faiz ile borç verdi. 2006'da bankaların aylık ortalama kredi faizi yüzde 2,09 iken ikrazatçılarınki yüzde 3,6 oldu. 2007'de aylık ortalama borçlanma faizi, banka kredisinde yüzde 1,64, ikrazatçıda yüzde 3,7 oldu. 2008'de, iki kesim arasındaki aylık borçlanma faizi farkı çok azaldı ve banka faizi yüzde 2,19 iken, ikrazatçı faizi yüzde 3,1 düzeyinde gerçekleşti. 
Hazine Müsteşarlığı'nın 2009 yılı ikrazatçılık faaliyetleri ile ilgili olarak hazırladığı raporda, faiz farkındaki artış konusunda şu değerlendirmede bulunuldu: 
"2009 yılı ödünç para verme işlemlerinde uygulanan aylık yüzde 7,9 faiz oranının bir önceki yılın yüzde 3,1'lik oranının iki katından, bankaların nakit kredisi için uyguladıkları aylık ortalama faiz oranının ise 6 katından fazla olduğu (bu durumun 2009 yılında ödünç para verme riskinin bu piyasa için oldukça yüksek olmasından kaynaklandığı, ayrıca yapılan ödünç işlemlerinin de geçmiş yıllardaki gibi çoğunlukla çek-senet kırma işlemleri olmayıp doğrudan kredi niteliğinde olduğu sektör temsilcilerince ifade edilmektedir)."
Devlete yapılan ödeme 12,6 milyon lira
Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, geçen yıl 238 kişi çalıştıran ikrazatçıların yaptığı işlemler nedeniyle 7,4 milyon lira gelir vergisi tahakkuk etti, 1,9 milyon lira BSMV, 2,5 milyon lira damga vergisi, 754,3 bin lira harç olmak üzere 12 milyon 651,7 bin lira devlete ödeme yapıldı. 
İkrazatçıların vergi ve harç nedeniyle 2008'de devlete yaptıkları ödeme tutarı 11,5 milyon lira düzeyindeydi. 
Halen 25 ikrazatçı faaliyet gösteriyor
İkrazatçılar, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir karşılık veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşıyor veya ödünç para verme işlerine aracılık ediyor. İkrazatçılıkla ilgili düzenleme 1983 yılında yapılmış, yönetmelik ise 1994 yılında çıkarılmış.
İkrazatçılık faaliyetinde bulunmak isteyen gerçek kişilerin Hazine Müsteşarlığı'ndan faaliyet izni alması gerekiyor. İzin alınmaksızın ödünç para verme işlemlerinin yapılması halinde, ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Tefecilik başlıklı 241'inci maddesi uyarınca takibat yapılıyor. Hazine, izin alarak faaliyet gösteren ikrazatçıları denetlerken, tefecilik işlemleri doğrudan Cumhuriyet Savcılıklarınca soruşturuluyor. 
İkrazatçıların 1,5 milyon lira asgari nakit sermaye bulundurmaları gerekiyor. 
Bugüne kadar 76 gerçek kişiye, ödünç para verme işleriyle uğraşmak üzere ikrazatcılık faaliyet izni verilirken, bunlardan 48 ikrazatçının faaliyet izinleri çeşitli nedenlerle iptal edildi. 2009 yılı sonu itibariyle 28 ikrazatçı faaliyet gösterirken, bu yıl başında sonuçlanan incelemelere istinaden 3 ikrazatçının daha faaliyet izni iptal edildi ve ikrazatçı sayısı 25'e düştü. 
İkrazatçılık izinleri, 1998 yılında durduruldu. Bu tarihten beri ikrazatçılık izni verilmiyor. Faaliyet izni verilen ikrazatçıların denetimleri, Ödünç Para Verme İşleri Hakkında 90 sayılı KHK çerçevesinde Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı ve vergi mevzuatı hükümleri kapsamında Maliye Bakanlığı denetim birimleri tarafından yapılıyor.
Bugüne kadar faaliyet izni verilmiş olan 76 ikrazatçının 46'sı hakkında Hazine Kontrolörlerince mutad denetim, ayrıca 2005-2009 döneminde yapılan şikayetler üzerine 12 ikrazatçı hakkında inceleme yaptırıldı. Denetim sonucunda, İkrazatçılık Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırılığı tespit edilen 2 ikrazatçının faaliyet izni iptal edildi, 8 ikrazatçı yönetmelik hükümlerine uymaları hususunda uyarıldı, 2 ikrazatçının ise mevzuata aykırı bir işlemine rastlanmadı. Hazine Kontrolörlerince yapılan incelemeler neticesinde vergi mevzuatına aykırı işlemleri tespit edilenlerin durumları Maliye Bakanlığına intikal ettirildi. 
Kredi kartına nakit verenler, kart ile altın ticareti yapanlar da var
Vatandaşların, daha kısa sürede para ihtiyaçlarını karşılayabildikleri, ipotek, teminat gibi işlemlerin daha kolay yapılması nedeniyle ikrazatçıları tercih edebildiği belirtiliyor. 
İkrazatçılar, mevzuat gereği borç alamıyor, mevduat toplayamıyor ve sermaye piyasası işlemi yapamıyor. Ödünç sözleşmelerinde asgari, "Ödünç verilen tutar, vade, faiz oranı, geri ödeme tablosu, gecikme faizi, toplu ya da erken ödeme durumunda uygulanacak iskonto oranı, geri ödemeye ilişkin kambiyo senetlerinin adedi, vade tarihi ve numarası, varsa kefil, teminat veya ipoteğe ilişkin bilgilerin" yer alması gerekiyor.
Vatandaş bir taraftan kayıtlı şekilde çalışan ikrazatçılardan nakit ihtiyacını karşılarken, bir taraftan da "kredi kartına nakit" veren kişiler aynı piyasada bulunuyor. Bazı kuyumcular da altın satmış gibi göstererek vatandaşa gecikmiş kredi kartı borcunu ödemesi için nakit sağlıyor, borcunu da kredi kartı ile 12 aya varan vade ile taksitlendiriyor.
Bu konularda ilginizi çekebilir