İlginç bir tasarruf öyküsü
Timuçin GÖKDEMİR
Sabah yine her zamanki gibi "Union Station" dayım, İstanbul'un Haydarpaşa tren garı gibi!, Toronto'nun dört bir yanından gelen hızlı trenler ve Metro hattı onbinlerce insanı şehrin merkezine burada bırakıyorlar. Ben de bu on binlerden bir tanesiyim. Öyle yeni veya arasıra değil, neredeyse 6 yıldan buyana hemen her gün.
Her gün aynı trende seyahat ede-ede yüzlerle de tanıdık oluyorsunuz. Öyleki bazıları trenin hangi vagonuna bineceklerini dahi bir standart haline getirmiş durumdalar. Hatta hangi sırasına oturacaklarını!!
Damarlarımdaki Türk kanından olsa gerek; Ben o kadar standart kalıpları sevmiyorum. Trenin baş tarafındaki ilk üç - dört vagondan o sabah canım hangisini isterse ona biniyorum. Bu değişken ahvalim ise bana daha çok simaya aşina olmak gibi bir avantaj getiriyor. Üçüncü vagonda, üst katta asla ters yönde seyahat etmeyi sevmeyen, son derece güzel giyimli bir adam var. Bu beyefendi sabahları hep iş ile ilgili notlarını gözden geçirir, devamında mutlaka bir parça kitap okur, arkasından ise akıllı telefonunu eline alıp - muhtemelen - o günün yapılacak işlerini gözden geçirir.
Tren garında muhtelif noktalarda, hatta peronlarda çöp kutularının yanında, okunmuş gazetelerin bırakılması için yerleştirilmiş özel kutular bulunur. Gözüme bu güzel giyimli üçüncü vagon müdavimi beyefendi takılıveriyor, O kutulardan birinin içine daldırmış ellerini, görebildiğim kadarıyla bir Toronto Star Gazetesi'nin tüm eklerini toparlamaya calışıyor. Bu Toronto Star Gazetesi bizim Hürriyet veya Sabah gibi bir gazete, çok okunanların başında gelenlerden yani.
Beyefendiyi şöyle bir selam vererek geçerken bana gülümsedi, ben de cesaret alıp soruverdim; "Neden buradan okunmuş bir gazeteyi almak için uğraşıyorsunuz?" Cevabı çok enteresan idi.
Benim saat ücretim* 45 dolar. Gazetenin fiyatı ise 1.5 dolar, buradan bu gazeteyi 1 dakika harcayarak bile edinsem yine de yarı fiyatına gelmiş oluyor, başka bir deyişle her gün 75 cent ekstra kazanıyorum!!
Bizim memleketimizde buna düpe düz sinekten yağ çıkarma denir diyemedim tabii.
Bu olaydan sonra bu kutulara gazete atan insanları da izlemeye çalıştım. Çok ilginç tespitlerim oldu. Özellikle birden fazla eki olan Toronto Star Gazetesi'ni okuyan insanlar ın çoğu, gazeteyi atarken de (görebildiğim kadari ile) oldukca dikkatli davranıyorlar, Gazeteyi tüm ekleri ile beraber, katlayıp itina ile atıyorlar içine. Bu başkalarına günde 75 cent'ten daha fazla kazandırmak sonucuna kadar varıyor.
· Bilgi : 2007 yılında Saati 45 dolar olan bir kişi Kuzey Amerika'da çok iyi kazananlar sınıfına girer. Yaklaşık yıllık kazanç 90 bin doların üzerindedir.