İlk kez Diyarbakır'da

Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'a geçmişte az geldik, bizim kusurumuz var. Bundan sonra en çok uğrayacağım illerden biri olacak" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra ilk kez Diyarbakır'ı ziyaret etti. CHP Diyarbakır İl Başkanlığında konuşan Kılıçdaroğlu, vatandaşların Kurban Bayramını kutladı. Bayramın birinci ve ikinci günü Paris'te bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye döndükten sonra Ankara'ya ve daha sonra Diyarbakır'a geldiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Birileri bize, 'Sivas'ın ötesine gidemez' diyordu. İşte buradayız, her yer bizim, her toprak bizim. Bu ülkeyi beraber kurduk, dedelerimiz Kurtuluş Savaşını beraber verdi. Dedelerimiz aynı toprakta şehit olarak yatıyor. Neyi paylaşamıyoruz, niye ayrılık gayrılık yapıyoruz? Beraber olacağız, özgür olacağız. Daha demokratik bir ülkede, sosyal hakların geliştiği ülkede, sosyal devletin olduğu bir ülkede barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde yaşayacağız" diye konuştu.

Diyarbakır'a ilk kez 1976 yılında geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, o zamanlar Diyarbakır'ın mütevazi ve küçük bir şehir olduğunu, ancak zamanla büyüyerek, şehrin sorunlarının da arttığını belirterek, "Diyarbakır'ı bu bölgenin Paris'i yapmak CHP'nin boynunun borcudur" dedi.

Diyarbakır'ın  çok başbakan ağırladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ama bir şeyi Diyarbakırlı kardeşlerimin vicdanına havale ediyorum. Bir başbakan geldi Diyarbakır'a, çok şey vaat edeceği söyleniyordu. Ve Diyarbakırlılara şunu söyledi; 'Eski hapishaneyi yıkacağım, söz size daha büyük bir hapishane yapacağım.' Bakın şimdi, Diyarbakırlı kardeşlerime söylüyorum; CHP'nin iktidarında, hak ve özgürlükler genişleyecek, etnik kimliklere saygı duyulacak, inançlara saygı duyulacak. Eski hapishane yıkılmayacak, orası müze yapılacak. Orada dram var, insanlık dramı var orada. Ve Diyarbakır'a hapishane değil, fabrikalar yapılacak. Bugün Dünya Çocuk Günü. Çocuklarımızı gördünüz sokaklarda. İşsizliğin en yoğun olduğu kent Diyarbakır, boşanma davalarının en fazla olduğu kent Diyarbakır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayanların kenti Diyarbakır. Bir kamyonun üzerinden ekmek dağıtılırken bir ekmek kapmak için birbirini ezen Bağcılar'daki kadınlarımızın sorunu da Diyarbakır'da. Oradaki dram da Diyarbakır'da. Diyarbakır bunu hak ediyor mu? Hayır. Diyarbakır bunu hak etmiyor."

Diyarbakır'ın yaşadığı dramın sadece bu kente özgü olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, aynı dramın Türkiye'nin her tarafında yaşandığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Ama burada şiddet de, acı da, gözyaşı da var. Acıyı, gözyaşını dindirmek bizim boynumuzun borcudur. Kardeşliği, barışı egemen kılmak CHP'nin görevidir ve bunu yapacağız" diye konuştu.

"Gelin CHP'ye, sonuna kadar üyelikleri genişletelim"

Barışı ve kardeşliği, özgürlüğü ve gerçek anlamda demokrasiyi sağlayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Telefonların dinlenmediği, özgürlüğün, bireysel hak ve özgürlüklerin genişlediği bir Türkiye'yi yeniden kuracağız, beraber kuracağız. Biz kardeşlik diyoruz, birileri 'ayrımcılık' diyor. Biz özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın, el ele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, her sorunun çözümü için gerekeni yapacaklarını ifade ederek, "El birliğiyle, güç birliği içinde, bunun gereklerini yerine getirmek hepimizin görevidir" diye konuştu.

Partiyi halka açtıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sizden istirhamım var; gelin CHP'ye, sonuna kadar üyelikleri genişletelim" çağrısında bulundu.

Siyaset anlayışlarının, "Siyaset bize ne verecek" değil, "Biz topluma ne vereceğiz" felsefesi üzerine kurulu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, o yüzden Diyarbakır'a katkı vermek isteyen, Diyarbakır için çalışmak isteyen, Türkiye için çalışmak isteyen, demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için çalışmak isteyen her yurttaşı CHP'ye beklediğini söyledi.

Çocuklarımızın eline taş verirsek huzur ve barışı sağlar mıyız?

"Gelin üyeliğinizi yapın, hep beraber özgürlüklerin kapısını aralayalım" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Biz, bölgede yaşayan Kürt yurttaşlarımızın etnik kimliklerine saygılıyız, onlara ilk kez şunu söyledik; 'etnik kimlik herkesin şerefidir' dedik, 'o şeref herkesin başının tacıdır' dedik, 'herkesin inancına saygılıyız' dedik, 'herkesin inancı başımızın üstündedir' dedik. Ama dedik ki; 'devlet etnik kimlikler ve inançlar konusunda tarafsızdır, her yurttaşa eşit hizmet götürmek zorundadır, her yurttaşı kucaklamak zorundadır, her yurttaşa eşit eğitimi, sağlığı, işi, aşı, gücü vermek zorundadır, devlet budur, devletin varlık nedeni de budur.' Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz, fabrika, istihdam yaratır, herkesi kucaklar ve herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin aidiyet bağlarını güçlendirir, devlet budur.

Bunun için vardır devlet. Bizim aslında sorarsanız nereden geldiğimiz çok önemli değil, nereye gittiğimiz çok önemli. Nereye gidiyoruz biz? Çağdaş uygarlığa gideceğiz. Özgürlükler içinde, barış içinde gideceğiz. 'Dünya Çocuklar Günü' dedik. Çocuklarımızın eline taş verirsek bu ülkede huzur ve barışı sağlar mıyız? Niye o çocuklarımız ellerine taş alıyor? O zaman yapacağımız bir şey var, önce büyükler düşünmeli; 'niye çocuklarımız bu hale geliyor?' Büyüklerimiz bilmeli, görmeli, sorunları görmeli, çözmeli. Siyaset kurumunun görevi şudur; varsa bir yerde sorun o sorunu çözmektir. Şiddetle, baskıyla, silahla değil, hak ve özgürlükleri genişleterek, demokrasiyi genişleterek barışı ve kardeşliği sağlamalıyız. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'de yaşamak dileğiyle sizleri selamlıyorum."

"Her Diyarbakırlı bu ülkenin birinci sınıf yurttaşıdır"

Diyarbakırlılardan, "Acaba Şanlıurfa'ya gitmek için mi buraya geldi" diye düşünmemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Diyarbakır bundan sonra benim en çok uğrayacağım illerden birisi olacak. Diyarbakır'a geçmişte az geldik, bizim kusurumuz var. Biz Diyarbakır'a az geldik, Diyarbakırlıların dertlerini az dinledik, sorunlarını yeteri kadar dinlemedik. Bizim kabahatimiz olabilir, kusurumuz olabilir, vardır da ama onu telafi etmek bizim görevimizdir. Buradayım, daha çok geleceğim. Bütün Diyarbakırlıları kucaklayacağım. Bize oy verir vermez o ayrı bir şey ama her Diyarbakırlı bu ülkenin birinci sınıf yurttaşıdır. Beraber yola çıkacağız."