IMF ile anlaşmada rakam 'tamam' gibi
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile gelinen noktada tedbir büyüklüğü konusunda beş aşağı, beş yukarı bir anlaşmanın olduğunu duyurdu
ANTALYA - Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile gelinen noktada tedbir büyüklüğü konusunda beş aşağı, beş yukarı bir anlaşmanın olduğunu belirterek, IMF heyetini Ocak ayı başında Türkiye'ye davet edeceğini bildirdi.
Devlet Bakanı Şimşek, Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen 18. Akdeniz Toplantısında, "Türkiye ve Küresel Kriz" konusunda konuştu. Geçen yıldan beri küresel krizi gördüklerini, buna göre program yaptıklarını ve önlem aldıklarını kaydeden Şimşek, enerji sektöründe sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması yönünde yeni uygulamalar getirdiklerini anımsattı. HES, güneş ve rüzgar enerjisinin yanında nükleer enerji üretimi konusunda da yeni açılımlar getirdiklerini anlatan Şimşek, geçen yıl başlayan krize karşı istihdamda vergi yükünün azaltılması, bazı ürünlerde KDV'nin indirilmesi, çalışanlara KEY ödemeleri, sosyal güvenlik reformu ve AR-GE ile kurumlar ve gelirler vergisinde indirimler yaptıklarını kaydetti.
IMF ile görüşmeler
Devlet Bakanı Şimşek, Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Özgen'in "IMF ile sürdürülen görüşmelerde anlaşma sağlandı mı?" sorusunu yanıtlayan Bakan Şimşek, IMF ile Türkiye arasındaki stand-by anlaşmasının Mayıs ayında bittiğini ve Türkiye'nin bu anlaşmayı başarıyla tamamladığını söyledi. Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
"Türkiye IMF ile iki stand-by anlaşmasını başarıyla bitirdi. O zaman dendi ki, (Türkiye 1999'dan beri IMF ile çok yüksek kaynak kullanımını içeren, çok uzun süreli bir program ilişkisi içerisindeydi. Kendi düzenlemelerimiz gereği Türkiye hakkında iki aylık program sonrası değerlendirme çalışması yapmamız gerekir. Yönetim Kurulumuza yeni program önerileri götürmeliyiz) dediler. Bu arada biz de (Tamam, siz o çalışmaları yapın biz de buna paralel kendi programımızı geliştiririz. Yani ne türden reformlar yapacağız, ne türden mali politikaları uygulayacağız, ortaya koyacağız. Bu çalışmaları yapar, sonra görüşürüz) dedik. IMF, ağustos ayında çalışmasını bitirdi. Eylül ayından bu yana da görüşmelerimiz devam ediyor. Teknik bazda diyaloglar var. O diyaloglar zaman aldı. Niye zaman aldı? Tabii siz bir öneri setiyle çıkarsınız, onlar geriye gelirler. Müzakere süreci olur. Şunu söyleyeyim: Bundan bir kaç ay öncesine göre IMF'nin bizden istediği, bütçede harcama kesintisi ya da vergi artışı tedbirlerde sorun yok. Zaten kamusal ve yapısal tedbirlerde de bir sorun yok. Onda bir anlaşmazlık yok."
Tedbir büyüklüğü konusunda 'anlaşma' var
IMF ile başlayan ilk görüşme ile bugün gelinen noktada önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bütçe boyutuyla istenilen tedbirler konusunda başlangıç ile bugün gelinen nokta arasında üç kat fark var. IMF, başlangıçta geleneksel tedbirler alınsın yaklaşımı içindeydi. Türkiye olarak bu dünya konjonktüründe kamu taleplerinde daralma olmasının Türkiye'ye uymayacağını ifade ettik. IMF ile gelinen noktada da tedbir büyüklüğü konusunda beş aşağı beş yukarı bir anlaşma var" dedi.
Ocak ayı başında IMF heyetini Türkiye'ye davet edeceğini söyleyen Bakan Şimşek, "Ocak ayında bu görüşmelerin en azından bitirilmesini ümit ediyoruz" diye konuştu.
Yapılması gereken yapısal tedbirler bulunduğunu, zamanı geldiğinde kamuoyunu bilgilendireceklerini ancak IMF'ye karşı yaklaşımda bir sorun olmadığını vurgulayan Bakan Şimşek, "Memleketimizin yararına, bu bu ülkenin menfaatine yararlı ise Türkiye'de 2009 yılında, örneğin, özellikle dış kaynak ihtiyacına yönelik, kaygıları giderilecek ise bir anlamda, bu kaygıların azaltılması yönünde katkısı olabilir. Bu nedenle biz yapıcı olarak yaklaştık. Çalışmaya devam ediyoruz."şeklinde konuştu.
Mesafe kaydedildi
Türkiye'nin IMF ile yapacağı programa kesin bir tarih veremediğini ancak sonuç itibariyle gelinen noktada her iki tarafında ifade ettiği gibi, önemli bir mesafe katedildiğini kaydeden Bakan Şimşek, IMF ile yapılacak programın ne kadar süreli olacağı konusunda da herhangi bir yorum yapmanın doğru olmayacağını, bunların en son aşamada görüşülüp sonuca bağlanacağını bildirdi.
IMF ile yapılan bu tür programlarda, ülkelerin finansman açığını gidermeye yönelik kaynaklar verildiğine dikkati çeken Mehmet Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı kaynaklar, Türkiye'nin 2009 yılında dış finansman ihtiyacının 15 milyar dolar olacağını söylüyor. Kimisi 30 milyar dolar olacağını söylüyor. Çok daha yüksek rakamlar da var. Ama onlar, makul rakamlar değil. Önemli olan şu: Biz öyle bir program yapmalıyız ki, Türkiye'nin yapısal sorunlarını çözmeye yönelik adımlar içersin. Mali disiplini sağlam bir yapıda götürmeye imkan sağlayacak nitelikte olsun. Aynı zamanda Türkiye'de özellikle 2009 yılında dış kaynağa ilişkin kaygıları azaltan bir program olsun. Böyle bir program olacak."