”IMF ile süreç devam ediyor”

Bakan Ekren, "Sermaye Piyasası Kurumları-TOBB İşbirliği" protokolü imza törenin ardından soruları yanıtladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile sürecin devam ettiğini belirterek, "Teknik çalışmalar bittiğinde, 'durumumuz, pozisyonumuz budur' diye zaten açıklamayı sizlerle paylaşacağız" şeklinde konuştu.

Ekren ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol ile İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, "Sermaye Piyasası Kurumları-TOBB İşbirliği" protokolü imza törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ekren, cari açıkla ilgili bir soru üzerine, cari açık ve cari dengenin, bütçe dengesinden farklı bir kavram olduğunu belirterek, "Bütçe dengesini ekonomi yönetimi ya da kamu, kendi özel harcama, tüketim, yatırım ve tasarruf kararlarıyla istediği noktaya getirebiliyor. Ama cari denge özel sektörün, kamu sektörünün hatta uluslararası piyasaların veya yabancı faktörlerin, yabancı ekonomik birimlerin harcama, tüketim, yatırım ve tasarruflarının da sonuçta bir fonksiyonu" dedi.

Bu açıdan bakıldığında konunun hem çok sektörlü, hem çok boyutlu ve hem de çok karmaşık bir süreç olduğuna işaret eden Ekren, "Bunun bir komisyon olması, çalışma gruplarının olması, kendi dinamiği içinde dahil edilebilecek bütün değişkenlerin alınacak karardan sonra herhangi bir yan maliyet üretmemesi için bunun kurgu ve dizaynı konusundaki titizlikten kaynaklanıyor. Komisyonları oluşturduğumuzda, çalışmalar olgunlaştığında paylaşacağız" diye konuştu.

SPK Başkanı Turan Erol da sermaye piyasaları finansmanı olmadığı zaman bunun alternatifinin dışarıdan krediyle finansman olduğunu söyledi. Erol, başlatılan çalışma başarıldığı takdirde, bu ölçüde, bu firmaların yurt dışı kredisiyle değil doğrudan doğruya hisse senedi ihracı veya sermaye artırımı yoluyla özkaynak sağlamış olacaklarını ifade etti.

"Protokol işte bu ek finansman kaynaklarını sağlıyor"

Başka bir soru üzerine Ekren, şunları söyledi:

"Bölgesel kalkınma projeleri çerçevesindeki ziyaretlerde para piyasası enstürmanlarının yanında KOBİ'lerimizin ya da orada faaliyette bulunan değişik bölgelerdeki şirketlerin bir başka finansman ihtiyacı da sermaye piyasası enstrümanları.

Bu protokol işte bu ek finansman kaynaklarını sağlıyor. Bu finansmana erişim için normal İMKB'de işlem gören büyük şirketlerin dışında aynı piyasa içinde KOBİ'lerin de yararlanabileceği bir alt piyasayı düşündüklerini, alt piyasayı kurguladıklarını söylemiş olduk. Bunun elbette genel piyasada farklı bir özelliği olacak. Hem erişim bakımından hem istenen kriterler bakımından hem de bu şirketlere bazı özel muafiyetler de sağlanmış olacak. Bu 5 veya 10 yıllık bir süreç sonunda erişeceğimiz bir araç olarak ele alınmamalı.

Bugünden itibaren, protokol imzalandıktan sonra ilgili kamu ve özel kuruluşların Türkiye'nin her yerinde sahip oldukları imkan ve kaynaklarla ya da kanallarla orada bu tür finansmana ihtiyacı olan şirketlerle hızlı şekilde eşleşerek, görüşerek onların bu piyasaya erişimini sağlayacak kurumsal ya da fonksiyonel alt yapıyı oluşturmaya başlayacaklar. Ama İMKB Başkanı'nın söylediği bu rakama ulaşmak elbette zaman alacaktır."

Sermaye piyasası stratejisi dökümanı

Ekren, tahvil ya da hisse senetleri ve finansal enstrümanlar konusunda orta vadeli programda araç çeşitliliğine ilişkin bir açılımın olacağını çok net ve açık şekilde vurguladıklarını belirterek, aynı zamanda sermaye piyasası strateji dokümanının da hazırlanacağını söylediklerini anımsattı. Ekren, "Bu şu anlama geliyor. Yatırımcıların ya da şirketlerin ihtiyacı olan finansal enstrümanları elbette taraflar olarak karşılıklı ihtiyaçlarını giderecek şekilde devam ettireceklerdir" dedi.

Ekren, sermaye piyasasının enstrüman derinliğinin sağlanması ve sadece bu işi yapacak hukuki düzenlemelerin ötesinde ihtiyaçlara uygun bir yaklaşımın önemli olduğunu ifade ederek, "Bu süreçte burada hem KOBİ'leri hem KOBİ dışındakileri hem yabancı ve hem yerli kuruluşları dikkate aldığımızda bunun da açılımı olacaktır" diye konuştu.

IMF ile ilişkiler

IMF ile ilgili bir soruya ise Ekren, konuya ilişkin bir açıklama yapıldığını belirterek, şu yanıtı verdi: "IMF ile zaten süreç devam ediyordu. Son değerlendirmeleri yaptılar. Bu konuda ilgili arkadaşımızda (Devlet Bakanı Mehmet Şimşek) daha önce açıklama yapmıştı. Teknik çalışmalar bittiğinde, 'durumumuz, pozisyonumuz budur' diye zaten açıklamayı sizlerle paylaşacağız."

İMKB Başkanı Erkan

Bir gazetecinin, en büyük 1000 şirketten sadece 138'inin borsada olmasının nedenlerini sorması üzerine İMKB Başkanı Erkan, bunun birçok sebebi olduğunu, ancak kriterleri sağlayamama gibi bir sorunun bulunmadığını ifade etti.

İkinci ulusal pazarda ise sayısal hiçbir kriter olmadığını kaydeden Erkan, "Şirket halka arzını gerçekleştirmişse bu şirketin İMKB'ye kabul edilmemesi gibi bir sorun yok. Toplam 370 şirketimiz var. Geri kalanlar aslında KOBİ mahiyetinde şirketler" diye konuştu.

Söz konusu şirketlerin borsaya gelememelerin ailevi nedenleri olabileceğini, kontrolü kaybetmek istemeyebileceklerini anlatan Erkan, "Ayrıca sermayenizi paylaşıyorsunuz. Bu sıfır maliyetli gibi görünse de belki de en maliyetlilerinden biri, çünkü servetinizi ve şirketinizi paylaşıyorsunuz. Ancak bu yolla gelecek sermayeyi de şirketinizi büyütmekte kullanabilirsiniz" diye konuştu.

Son 6-7 yılda dışarıdan borçlanma daha fazla olduğunu, ancak önümüzdeki dönemde bunun devamının zorlaştığını dile getiren Erkan, "Borçlanma maliyetleri çok arttı. Finansal açıdan baktığınızda halka arz vasıtasıyla yatırım yapmak şirketler açısından daha avantajlı. Şirketlerin değeri yükseleceği için büyük ortaklar da büyümeden fayda sağlayacak" dedi.

İmzalanan protokolün hedefi

İmzalanan protokolün hedefine ilişkin bir soru üzerine Erkan, bu hedefin uzun vadeli bir hedef olduğunu söyledi.

Erkan, "Varmak istediğimiz yer belki 5-10 yıl içerisinde varılabilecek bir yer. 220 milyar dolardan 650 milyar dolara çıkmak çok kolay değil. Yabancı yatırımcıların daha fazla ilgili göstermesi, ekonominin daha büyümesi vs etkenlerle, gelişen süreçte bunu başarabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Bu yılın sonuna kadar İMKB'ye halka arz yoluyla beklentinin ne olduğunun sorulması üzerine Erkan, şunları kaydetti:

"Birkaç ay kaldı. Bu yıl çok fazla şirket sermaye piyasalarına gelmedi. Türk Telekom çok başarılı bir halka arz gerçekleştirdi, dünya çapında bu dönemdeki en büyük halka arzlardan biri olarak görülmekte.

Bu yıl çok fazla sayıda halka arz olacağını zannetmiyoruz ama senenin geri kalan kısmında belki birkaç tane daha halka arz gelebilir."

Turan Erol da 2008 yılı itibariyle 17 halka arz başvurusu yapıldığını, bunların 8'inin piyasa koşullarının uygun olmaması nedeniyle iptal olduğunu, diğerleri konusundaki çalışmaların devam ettiğini, hızlanma eğilimine girdiğinin görüldüğünü söyledi.

İMKB'nin özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine ise Erol, sermaye piyasası kurumlarının en iyi çalışma koşullarında çalışabilmesini istediklerini, dünya piyasalarına adaptasyonu sağlayacak her türlü yapıyı, çalışmayı destekleyeceklerini ifade etti.

Manipülatif işlemler

Bir gazetecinin, "uluslararası finans kuruluşların, AK Parti'nin kapatılmayacağını daha önceden öğrenerek, büyük alımlar yaptığı yönündeki" söylentileri hatırlatarak, bu konuda inceleme başlatılıp başlatılmadığını sorması üzerine SPK Başkanı Erol, İMKB ile birlikte bu konuda sürekli olarak günlük, anlık kontroller yaptıklarını, böyle bir sonuca ulaşıldığında gereğinin yapıldığını söyledi. "Bir gazetecinin, "Şu an itibariyle bir tespit yok mu?" sorusuna Erol, "yok" yanıtını verdi.

İMKB Başkanı Erkan da önceki dönemde bir kurumun değil, birçok yabancı kuruluşun araştırma raporlarında Türkiye'nin cazibesinin ve sağduyulu bir karar çıkmasının beklendiğinin yer aldığını vurguladı.

Erkan, burada işlem yapanların kurumsal yatırımcı olduğuna işaret ederek, kurumsal yatırımcıların manipülatif veya içeriden öğrenenlerin ticareti gibi bir işleme girmesinin kendi açılarından da bir suç ve sorgulanacak bir olay olduğunu söyledi.

İMKB Başkanı, içeriden öğrenenlerin ticareti ve manipülatif işlemlerin kendi gözetim sistemleri tarafından sürekli izlendiğini yineledi.