İnfaz, 'İmralı süreci'ni etkilememeli
Kılıçdaroğlu, İmralı ile görüşme sürecinin, Paris'teki infaz olayından etkilenmemesi gerektiğini belirterek, "Süreç, eğer hükümetin böyle bir kararlılığı varsa, kendi içinde yürümeli" diye konuştu.
PEKİN - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben (terör) sorunun çözümüne yönelik, hükümetin kafasında oluşmuş net bir stratejinin olduğuna inanmıyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu, Çin'e giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Paris'te 3 kadının öldürülmesi olayının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, olayı dikkatle izlediklerini belirterek, "Sonuçta olayın aydınlığa kavuşturulmasını hep beraber bekliyoruz. Bu konuda asıl görev Fransız hükümetine düşmektedir. Olayın olduğu yer Fransız istihbaratının, polisinin sürekli gözetim altında tuttuğu bir yer olduğu biliniyor. O nedenle önümüzdeki süreçte bu olayın aydınlığa kavuşacağına inanıyorum" dedi.
"Süreci etkiler mi?" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Önce olayın gerekçelerini bilmek gerekiyor. Bir infaz olduğu belli ama hangi gerekçe ile yapıldı bunun ortaya çıkması gerek. Süreç kendi içinde gelişmeli, bir yerde bir cinayet oldu, infaz oldu. Dolayısıyla süreç aksadı diye bakmak doğru değil. Süreç kendi içinde, eğer hükümetin böyle bir kararlılığı varsa, kendi içinde yürümeli" diye konuştu.
"Sizin kredi açıklamanızdan sonra Başbakan'ın bir çıkışı oldu. Aranızda terminolojik bir polemik çıktı" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Benim yaptığım açıklamadan sonra, Sayın Başbakan'ın tavrı doğrusunu isterseniz bende de şaşkınlık yarattı. Türkiye'nin en temel sorununu çözme konusunda, anamuhalefet partisinin olaya olumlu yaklaşımına olumsuz tepki vermek, aslında sorunu çözmemek gibi bir iradeyi dolaylı yoldan ortaya koymak anlamına geliyor. Ben öyle yorumluyorum. O nedenle süreci büyük bir dikkatle takip edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Süreçten umutlu musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu sorunu çözeceğiz herhalde bir gün" yanıtını verdi.
"2013 olabilir mi?" denilmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Yakın olduğuna ihtimal vermiyorum. Nedeni de hükümetin elinde bu konuda bir strateji yok" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Selahattin Demirtaş, sizin çıkışınızı çok cesur bulduğunu söyledi. 'Görüşme trafiği CHP'ye de açık olmalı' demişti. Bu yönde talep gelirse nasıl karşılarsınız" sorusuna, "Biz o sürecin içinde olmak istemeyiz. O süreç bizim dışımızda bir süreç, onu yapan hükümet" şeklinde yanıt verdi.
"CHP tam olarak neye kredi açıyor ve ne kadar?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hükümet, 'sorunu çözeceğim' diyor. Eğer sorunu çözeceksen, biz bundan memnunluk duyarız. Bunu ifade ettik, hükümete kredi açarken de 4 koşul ileri sürdük. O koşullar, millete hesabını veremeyeceğin angajmana girmeyeceksin, samimi olacaksınız, kişisel beklentiler olmayacak ve anamuhalefet partisine veya parlamentoya bilgi vereceksiniz. Bunları söyledik, bunları yaptığı takdirde, elbette ki o görüşmelerden bizim anlayışımıza uygun bir çözüm yakalanmışsa ona destek vereceğiz, odur. Ama boyutları belli olmayan görüşmelerin, içeriği belli olmayan bir konuda bizim kalkıp da yüzde 100 her konuda size destek vereceğiz, dememiz doğru değil."
"Aziz Nesin olsa ona çok güzel bir yanıt verirdi"
"Başbakan'ın Fransa Cumhurbaşkanı'na bir çağrısı oldu, 'teröristle ne görüşüyorsun açıkla' diye bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Valla Aziz Nesin olsa ona çok güzel bir yanıt verirdi. Kalkıyorsunuz, 'niye onunla konuştun' diyorsunuz. E sormaz mı yarın o 'sen kiminle konuşuyorsun' diye sormayacık mı? Ağzınızdan çıkanı, eyleminizin ne olduğunu düşünerek konuşacaksınız. Bir eylemde bulunmuşsunuz, görüşmeler sürdürüyorsunuz, öbür tarafa diyorsunuz ki 'niye görüşüyorsunuz'. 'E sen niye görüşüyorsun' diye sorarsa, ne yanıt verecek Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Komedi yani" yanıtını verdi.