İş dünyasından AP'nin Türkiye kararına tepki

İş dünyası, AP'nin Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasına yönelik raporu onaylamasına tepki gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş dünyası, Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden tavsiye niteliğindeki kararı kabul etmesine tepki gösterdi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda kabul edilen Türkiye Raporu'nda "Türkiye ile AB arasında yürütülen katılım müzakerelerinin askıya alınması" hususunun da yer aldığını belirtti. 

"Haklı ve hakkaniyetli olmayan" kararın Türk iş dünyasını üzdüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Müzakerenin ve tartışmanın merkezi olan parlamentoların, diyaloğu ve müzakereyi sona erdirme çağrısının anlaşılması mümkün değildir. Bu kararın Türkiye veya AB'ye hiçbir yararı olmayacağının kararı alanlar tarafından da biliniyor olması gerekir. Bu karar sadece müzmin Türkiye düşmanlarının, Türkiye'nin gelişmesinin önüne set çekmek isteyenlerin beklentisine uygundur. 25 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Brüksel'de Avrupa Konseyi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı ile görüşmesi sonrası sağlanan uzlaşma ve ortaya çıkan yol haritasına aykırıdır."

ASKON'dan Avrupa Parlamentosu'na sert kınama

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca, yazılı açıklamasında, AP'nin Türkiye'ye yönelik müzakerelerinin askıya alınması için hazırlanan raporu onaylamasını sert bir dille kınadı. 

AP ve AB'nin 15 Temmuz gecesi Türk milletinin iradesine yönelik alçak darbe kalkışmasını yarım ağızla kınadığını belirten Koca, millet egemenliğine karşı yapılan alçaklığı sert bir dille kınamayan, kalkışma sürecinde sessiz kalan AP ve AB üyesi ülkelerin bir skandal karara daha imza attığını gördüklerini vurguladı.

"Terörün her türlüsüne karşı durması gerekirken FETÖ'cüleri himaye eden, PKK'lılara ülkelerinde adeta cirit attıran zihniyetin Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerini askıya alan raporu onaylamış olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz" diyen Koca şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın öldürülmesi için araba veren alçakça kampanyalara sessiz kalan bir zihniyetten böyle bir karar çıkması da açıkçası bizi şaşırtmadı. Avrupa akıl tutulması yaşıyor. Bu karar skandaldır, tamamen iki yüzlülüktür. AP bu karar ile Türk milleti nezdinde bir kez daha kredisini kaybetmiş, güvenilirliğini bir kere daha yitirmiştir. ASKON olarak bu kararı şiddetle kınıyor, AP'ye bir an önce akıl tutulmasından kurtulmasını tavsiye ediyoruz."  

TESK: Tavsiye niteliğinde olduğu için bir hükmü yoktur

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin iyi gitmesinin Avrupa'ya daha fazla katkısı olacağını savundu.

AP'nin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden tavsiye niteliğindeki kararı kabul etmesinin büyük bir yanlış olduğuna dikkati çeken Bendevi Palandöken, "Ancak tavsiye niteliğinde olduğu için bir hükmü yoktur. Vatandaşlar duyarlı olsunlar. Spekülatif hareketlerden kaçınsınlar. Şu an dövizde yaşanan yükseliş geçici. Kimse moralini bozmasın." değerlendirmesinde bulundu.

İKV: Türkiye'ye karşı tutarlı bir yaklaşımı yansıtmıyor 

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, AP'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısını değerlendirdi.

Raporun Türkiye'ye karşı tutarlı bir yaklaşımı yansıtmadığını ve bu haliyle yapıcı bir etkide bulunmaktan uzak olduğunu belirten Zeytinoğlu, bunun bağlayıcı bir karar olmadığını, müzakerelerin kesilmesinin Türkiye ve AB ilişkilerinin geleceğine büyük zarar vereceğini kaydetti.

Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"AP'nin de eleştirdiği birçok konuda, yani demokrasi, insan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü alanlarında Türkiye'nin ilerlemesini sağlamak, Avrupa değerlerine bağlı kalmasını temin etmek için en etkili araç ve yöntem, üyelik süreci ve müzakerelerde özellikle bu konular ile ilgili 23. ve 24. fasıllar gibi yeni fasılların açılmasıdır. Etkin ve inandırıcı bir müzakere süreci, Türkiye'nin AB'ye her alanda yakınlaşmasını sağlamanın en etkili yoludur."  

ATO: AP, Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ süren bir karar almıştır

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada, AP'nin söz konusu kararını değerlendirdi.

AP'nin kararını, Türkiye ve AB ilişkilerini zedeleyen, ön yargılı ve objektiflikten uzak, "yıkıcı bir karar" olarak nitelendiren Gürsel Baran, "Bu karar Türkiye'nin AB ile ilişkilerini zayıflatmaya dönük girişimlerin devamıdır. Yapıcı bir tutum içerisinde, müzakerelerin devamından yana olması gereken AP, maalesef Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ süren bir karar almıştır. Bu karar iş dünyasının temsilcileri olarak bizleri üzmüştür" değerlendirmesinde bulundu.

İSTİB: "Türkiye AB üyeliği için diz çöküp talimat bekleyecek bir ülke değildir"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, AP'de bugün alınan kararın tavsiye niteliğinde olsa da tam bir skandal olduğunu belirterek, "AP öncelikle şuna karar vermelidir: Terörün mü yanında olacaklar evrensel değerlerin mi? Halk iradesinin üstünlüğünü mü savunacaklar yoksa dış müdahaleyi mi? Darbecileri mi savunacaklar demokrasiyi mi?" dedi.

Kopuz, AP'nin Türkiye üzerinde kirli emelleri olanların sözcüsü gibi davranarak tavsiyeleri yerine getirilmez ise AB'ye almamakla tehdit ettiğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"AP şunu iyi bilmelidir ki Türkiye AB üyeliği için diz çöküp talimat bekleyecek bir ülke değildir. Başkanlık sistemiyle birlikte siyasi istikrarını sağlamış daha güçlü bir Türkiye tehditle değil ancak davetle bu birliğin içinde olur. Her şeye rağmen, AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi'nin bu kararı dikkate almayacağını ümit ediyorum. AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde yürütülebilmesi için bu elzemdir. Bu arada kimse Türkiye'nin seçeneksiz olduğunu zannetmesin. AB, Türkiye için ne tek seçenektir ne de vazgeçilmezdir. Ben inanıyorum ki Türkiye kendi ayakları üzerinde durmayı ve istikameti üstünde yürümeyi son 15 yılda öğrenmiştir. Türkiye'yi dışlayan bir AB'nin, bunun sonuçlarına katlanamayacağını bilmesi gerekmektedir."