İş dünyasından mesaj var
ANTALYA'DAN / Seda TUZLU
Her gün mail kutuma Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'ndan (BAKA) birkaç basın bülteni düşüyor.
Sürdürülebilir yerel kalkınmada öncü ve etkin, uluslararası tanınırlığa sahip bir ajans olmak vizyonuyla kurulan; Isparta, Burdur ve Antalya'nın sürdürülebilir kalkınması için bütüncül bir yaklaşım ile yerel potansiyeli harekete geçirecek katılımcı araçlar geliştirmek ve uygulamak misyonuyla hareket eden BAKA'nın çözüm odaklı projeleri de dikkatimden kaçmıyor.
Isparta'nın gülünü turizme kazandırma çabaları içerisinde hazırlanan kataloglar, tanıtım videoları, bu iş için Japonya'dan bölgeye davet edilen iş adamları, gül terapi merkezlerinin kurulması için yapılan girişimler; alternatif turizmi yaymak adına üretilen çözümler arasında yer alan tarihi değerleri turizmle birleştirme çabaları, yaşlı turizmini hayata geçirecek yatırımcı arayışları, yurt dışı fuar katılımları; sanayide çeşitliliği artırmak için mevcut sanayicinin rekabet üstünlüğünü artıracak projelerine hibe destekleri; bölgenin kullanılamayan kaynaklarını -ki bunlardan en önemlisi yenilenebilir enerjidir- etkin hale getirmek için bakanlığa iletilen raporlar; onlarca Arap iş adamının katılımıyla gerçekleşen Körfez zirveleri; bölgedeki tüm üniversitelerle iş birliği hamleleri…
2 yıllık zaman zarfında turizmden sanayiye, tarımdan yenilenebilir enerjiye hemen her alanda gelişmişlik farklılıklarının ortadan kaldırılacağı düşüncesiyle atılan bu adımlar, yapılan onca çalışma hiç de yabana atılacak türden değil. BAKA'nın uzman kadrosu ele aldığı her konu üzerinde profesyonelce çalışıyor ve çözüm odaklılık ilkelerini hiç unutmuyor. Ama eksik bir şeyler var sanki... Heyecan ve sabırsızlıkla beklediğim başka mailler...
Şöyle ki, çözüme ulaşmada öncelikli 3 ana problemi var Batı Akdeniz'in. Limandaki gümrük sorunu, demiryollarının bölgeye getirilmesi konusundaki anlamsız gecikme ve tarım arazisi sıkıntıları. Her gün ziyaret ettiğimiz özel sektör temsilcilerinin bu konuların çözüme ulaştırılması yönündeki beklentileri elbette etkinliği yüksek olan BAKA'dan.
Bölgedeki kereste ithalatçısı, aşamadığı gümrük sorunları sebebiyle ithalatını dünya kadar navlun farkı ödeyip İzmir'den, Mersin'den ve Gebze'den yapıyorsa; otomotiv yedek parça ithalatçısı firmamız İstanbul'dan ülkeye girebilen yedek parçalarını Antalya limanını kullanarak ithal edemiyorsa, tam da bu sebeplerle ticaretin can damarı limanımız beklediğimiz hareketliliği yakalayamıyorsa bunun çözümü için hamle şart.
Antalya-Isparta-Burdur karayollarını binlerce ton mermer ya da çimento yüklü tırlar işgal ediyor; mermercimiz, çimento üreticimiz ihracat için kullandığı Antalya limanına bağlı bir demiryolu olmadığı için karayolunu kullanmak zorunda kalıyorsa bunu çözmek için de bir hamle şart.
Tarım girişimcisi yatırım için tarım arazisi bulmakta zorlanıyor, tarım arazileri yapılaşma için feda ediliyorsa bunun için de bir hamle şart.
Bu konular maalesef Batı Akdeniz'in yıllardır çözümsüzlüğe itilmiş sorunları. Zaten geç kalınacağı kadar kalınmış. Ama artık BAKA'mız var. İş dünyasının, özel sektör ve kamu arasındaki en etkin köprü olarak gördüğü ve beklentilerini maksimumda tuttuğu BAKA'ya, sektör temsilcilerinin bu mesajlarını bir de ben iletmek istedim.