İşe iade davasını kazanan işçi, işverenin çağrısına rağmen işe başlamazsa ne olur?

Yılmaz SEZER - Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş Kanunu’nda yer alan düzenlemelere göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin sözleşmesinin feshinde işe iade davası açılabilmektedir. 

İşçilerin sözleşmelerinin işverenlerince feshedilmesi üzerine ilgili mahkemeler nezdinde açtıkları dava sonucunda verilen kararla iş sözleşmelerinin feshinin geçersizliğine karar verilebilmektedir. İlgili mahkemece işçinin işe iadesine karar verilmesi halinde, işçinin işverene veya işyerine yapacağı işe başlama başvurusundan itibaren bir ay içerisinde işe başlatılması gerekmektedir. İşveren işçiyi yasal süresi içerisinde işe başlatmaz ise mahkeme kararında belirtilmiş olan tazminatı işçiye ödemek zorundadır. 

Tabi bu sürecin çalışması için işçinin kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 işgünü içinde işyerine müracaat etmesi gerekmektedir. İşçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurmaması hali İş Kanunu’nun 21/V maddesinde düzenlenmiştir. İşçi işe başlamak için öngörülen sürede işverene başvurmaz ise, işverence yapılmış fesih geçerli bir fesih sayılmaktadır. Bunun sonucunda işveren ihbar tazminatını ve kıdem tazminatının hak edilmesi halinde ise kıdem tazminatının ödenmesinden sorumlu tutulmaktadır. 

Ancak kanun koyucu işverene süresi içinde başvuruda bulunup, sonrasında işe davete uymayan işçinin iş sözleşmesinin kendisi tarafından feshedildiğinin kabulü yolunda herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Ayrıca işe iade sürecinin uzun sürmesi nedeniyle başka bir işe giren işçinin kesinleşen mahkeme kararına rağmen işverene başvuruda bulunmaması durumunda da sadece fesih geçerli sayılmakta bu işlemle işçinin bir yaptırıma tabi tutulmadığı da bilinmektedir. 

İşçi yasal süresi içinde işverene başvurup işe davet edilse de işe başlamakla yükümlü değildir. Ancak bu durumun hukuki sonuçları İş Kanunu’nda düzenlenmemiştir. 

Konuya ilişkin Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin E. 2005 / 20810 K. 2005/24800 sayılı kararına göre; İşçi yasal süresi içinde başvuruda bulunmaz veya başvuruda bulunduğu ve işveren işe başlama talebini kabul ettiği halde işçi işe başlamaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işverenin sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olması gerekmektedir. Bu durumda işçiyi işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süreye ait ücret alacağı talebi mümkün olmayacaktır. Yani işçi mahkeme kararı gereği işverene işe iade için başvurmaz veya işverenin işe gel başla çağrısına uymayarak işe başlamaz ise, işverenin işe iade kararından kaynaklı tüm borçlarından kurtulmasının yolları açılmaktadır. Söz konusu yasal boşluk Yargıtay kararı ile doldurulmuş olup, sağlıklı bir işleyiş için idarenin konuyu ele alması gerekmektedir.