İşe iade edilen personelin sigortalılığı hangi tarihte son bulur (2)

Yılmaz SEZER - Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bilindiği üzere İş Kanunu’nun uygulandığı ve otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, işçilerin (en az altı aylık kıdemi bulunması şartıyla) belirsiz süreli iş sözleşmesinin geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkeme veya özel hakemce tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verilmesini isteme hakkı bulunmaktadır. 

Mahkeme veya özel hakem bu hakkını kullanan işçi lehine aşağıda belirtilen kararı verebilmektedir: 

• İşe iade tazminatı: İşçiyi başvurusu halinde bir ay içinde işe başlatmayan işverence işçiye ödenen tazminattır. Tazminat, işçinin en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki ödeme tutarıdır ve mahkeme ya da özel hakem tarafından hükmedilir. Söz konusu tazminat işçinin başvurusu üzerine işe alınmaması üzerine ödenir ve işe başlatma ya da işe başlatmayarak tazminat ödeme konusunda işverenin seçim hakkı bulunmaktadır. 

• Ücret ve diğer haklar: Ayrıca feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleşmesine kadar geçen ve işçinin çalıştırılmadığı süre için hakedilmiş olan ücret ve diğer hakların da (en çok dört aya kadar olmak üzere) ödenmesi gerekir. Bu ödemenin yapılması için işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmaması bir önem taşımamaktadır. 

Yani mahkeme veya özel hakem, işe iade davası açan işçiye yukarıda belirtilen iki ayrı ödemenin yapılmasına hükmedebilir. İşe iade tazminatının işçiyi himaye etmek ve işverene ceza vermek amacı taşıyan bir para olması, yani ücret niteliğinde olmaması nedeniyle, bu tazminat gelir vergisi uygulamasında olduğu gibi prime tabi tutulmamaktadır. 

Diğer ödemede, işçinin en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi hüküm altına alınarak işçinin hakları korunmuş olmaktadır. Aslında bu karar ile iş sözleşmenin fesih tarihini, en çok dört aya kadar ileri bir tarihe atılmış bulunmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken ve esas önemli olan nokta, SGK’nın 16/330 sayılı Genelgesi’ndeki düzenleme gereği, işe başlatılsın veya başlatılmasın işçiye çalıştırılmadığı süre için ödenen bu ücret ve diğer haklardan, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primlerin kesilmesi ve bu sürelerin hizmetten sayılması zorunluluğu bulunmaktadır. 

Söz konusu ödemenin üzerinden sigorta primlerinin kesilmiş olması doğal olarak bu sürelerin hizmetten sayılması sonucunu da doğurmaktadır. Dolayısıyla bu durumda işçinin sigortalılık süresi iş akdinin fesh edildiği tarihte son bulmamakta mahkemenin vermiş olduğu karar gereğince hizmetten sayılan sürenin uzaması sonucu sigortalık süreside uzamaktadır. 

Sonuç olarak, iş akdi fesh edilen personele ödenen ve ücret niteliği taşımayan işe iade tazminatı, 

SGK primi kesintisine tabi tutulmamakta ve sürelerin hizmetten sayılması gibi bir sonuç doğurmamaktadır. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca işçiye ödenecek olan en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer haklardan prim alınması ve bu sürelerin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.