”İSEDAK Platformundan yararlanmalıyız”

İKT 25. Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi Toplantısı Bakanlar Toplantısı Cumhurbaşkanı Gül'ün katılımıyla başladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İçinde bulunduğumuz dönem, İslam medeniyetinin birikimlerini, tecrübelerini ve barışçıl karakterinin dünyaya yayılmasına elverişli bir ortam sunmaktadır. Bu fırsatı özellikle 25. yıl vesilesiyle iyi değerlendirip başarısını ispatlamış İSEDAK platformundan yararlanmalıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı ve Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Başkanı Abdullah Gül, 25. İSEDAK Toplantısı Bakanlar Açılış Oturumunda, "Bismillahirrahmanirahim" diyerek başladığı konuşmasına başkanlığını yürütmekten onur duyduğu İSEDAK'ın çalışmalarını 25 yıldır başarı ve istikrarla sürdürdüğünü söyledi.

Gül, "İSEDAK olağanüstü şartlar altında dahi sürdürdüğü çalışmalarıyla bu süreçte tüm İslam ülkeleri için bir işbirliği platformu olmuştur. İSEDAK önümüzdeki dönemde bu özelliğini güçlendirerek devam ettirecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, bu yılki İSEDAK toplantısını 25. yıldönümü münasebetiyle devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı bir ekonomik zirveyle taçlandıracaklarını vurguladı.

Geçen 25 yılda iki kutuplu siyasal yapının ortadan kalktığı, teknolojik gelişmelere yol açtığı, malların, hizmetlerin ve fikirlerin daha önce görülmemiş bir hızda hareket ettiğini, küreselleşme olgusunun her alanda etkisini artırdığı bir sürecin hep birlikte yaşandığını anlatan Gül, bu sürecin gelişmekte olan ülkeler için kalkınma ve dışa açılma yolunda önemli fırsatlar barındırmakla birlikte geleneksel ekonomik yapıların hızla çözülmesi, finans piyasalarının kontrolsüz liberalleşmesi, çevreye ve topluma duyarsız ekonomik büyüme gibi bazı tehdit ve riskleri de içerdiğini söyledi.

Gül, uluslararası alanda ise daha fazla diploması ve diyaloğa ağırlık verileceğine dair ümitlerin yeşerdiği bir dönemden geçildiğini vurguladı.

Abdullah Gül, "İçinde bulunduğumuz dönem, İslam medeniyetinin birikmelerini, tecrübelerini ve barışçıl karakterinin dünyaya yayılmasına elverişli bir ortam sunmaktadır. Bu fırsatı özellikle 25. yıl vesilesiyle iyi değerlendirip başarısını ispatlamış İSEDAK platformundan yararlanmalıyız" dedi.

Yeni yaklaşımlar

Geçtiğimiz dönemde ortaya çıkan finans, gıda ve enerji krizlerinin etkilerinin sürmekle birlikte 2009 yılının ikinci yarısından itibaren beklentilerin iyileşmeye başlamasının sevindirici bir gelişme olduğuna işaret eden Gül, şunları kaydetti:

"2010 yılından itibaren dünya ekonomisinin yeniden bir büyüme trendi içine girmesi ve İKÖ ülkelerinin dünya ortalaması üzerinde bir büyüme gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Kriz sonrası dünya ekonomisinin yeniden yapılandırılması sürecinde tüm insanlığın refahına hizmet edecek yeni yaklaşımlara ihtiyaç bulunmaktadır. İKÖ üyesi ülkelerin de gelişen ekonomilerine paralel olarak bu süreçte daha fazla söz sahibi olmaları gerektiğin inanıyorum. G-20 gibi küresel ekonomiye yön verme potansiyeli gederek artan platformda yer alan ülkelere de bu bağlamda önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. İslam medeniyetinin özünde yer alan üreterek kazanma, kazancını paylaşma, dayanışma, paylaşma ve sosyal adalet gibi değerleri hayata geçirebileceğimiz ölçüde bu krizlerden daha az etkileneceğimizi düşünüyorum. Topyekün kalkınma, huzur ve refahın sağlanması tüm enerjimizi daha fazla işbirliği ve karşılıklı güvenin tesisi için harcamalıyız."

Bu anlayışla oluşturulacak dayanışma ortamına İKÖ üyesi ülkelerin yanı sıra üye olmayan ülkelerde Müslüman toplulukların da dahil edilmesinin önem taşıdığını dile getiren Gül, bu çerçevede Balkan ülkelerindeki Müslüman toplulukları her zaman gözönünde bulundurmak gerektiğini söyledi.

Uygulanabilir vizyon

Geçtiğimiz çeyrek asırda İKÖ ülkeleri arasındaki ticareti artırmak ve ekonomik işbirliğini geliştirmek için İSEDAK'ın birçok çalışmaya öncülük ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, ticaretin finansmanı, tercihli ticaret sistemini kurulması, standartların uyumlaştırılması gibi bazı projelerin hayata geçtiğini ve geçecek olduğunu söyledi.

Abdullah Gül, turizm sektörüne sahip veya pamuk üreten ülkeler arasında işbirliği gibi alanlarda somut neticeler almaya yönelik yoğun gayretlerin devam ettiğini, borsalar arası işbirliği forumunu mesleki eğitim programlarını ve merkez bankası arası görüşmeleri ise İSEDAK'ın umut vaat eden girişimleri arasında sayabileceğini anlattı.

Ayrıca önümüzdeki dönemde tarım, turizm ve ulaştırma sektörlerinde işbirliğin geliştirecek adımların daha da hızlandırılmasını gerektiğini inandığını ifada eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti.

"Diğer taraftan İSEDAK'ın hazırlanan projelerin vakitlice uygulamaya geçirilmesinde ve yakından izlemesinde istenen ölçüde etkin olmadığını, potansiyelini tümüyle gerçekleştiremediğini görmeliyiz. İSEDAK'ı önümüzdeki dönemde daha etkili ve güçlü bir yapıya kavuşturmak için gerekli mekanizmaları güçlendirmeli ve uygulanabilir bir vizyon belgesi hazırlamalıyız.

Öte yandan üye ülkelerin daha kararlı bir siyasi irade ortaya koymaları ve alınan kararlar için daha etkin bürokratik takip gösterilmesi bu meyanda büyük önem arz etmektedir."

Finansman sorunu olmayan ortaklık anlayışı güçlü ve uygulanabilir projelerle İSEDAK gündeminin daha da zenginleşeceğini düşündüğünü söyleyen Gül, "Bu çerçevede gerek vizyon belgesinin hazırlanmasında, gerek yeni projelerin belirlenmesinde, İSEDAK Koordinasyon Bürosu SESRIC oraklığında hazırlanan çalışmaya dikkatinizi çekmek isterim. Bu araştırmanın vizyon çalışmaları için oldukça yararlı bilgiler sağlayabileceğini düşünüyorum."

"Üye ülkelerimizdeki yoksul sayısı azaltılmalı"

Gül, dünyada en az gelişmiş 49 ülkeden 22'sinin İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi olduğunu belirterek, "Öncelikli hedeflerimizden biri, bu sayının mutlaka aşağı çekilmesi ve üye ülkelerimizdeki yoksul sayısının azaltılması olmalıdır" dedi.

Bu ülkelerin dünya mal ihracatındaki paylarının 2003 yılında yüzde 8,1 iken 2008 yılında yüzde 11,2 düzeyine çıktığını dile getiren Gül, ihracatta ürün ve pazar çeşitliliğini artırarak yakalanan bu ivmenin sürdürülebilir kılınacağına inandığını ifade etti. 

Danışma fonu

Cumhurbaşkanı Gül, ilk defa Başkanlığını yaptığı 23. İSEDAK Toplantısı'nda kalkınmanın finansmanında dış yatırımların büyük önem arz ettiğini söylediğini hatırlatarak, bu bağlamda İKÖ üyesi ülkelerin doğrudan yabancı yatırımlardan aldıkları payın krize karşın artmasının sevindirici olduğunu söyledi.

İKÖ üyesi ülkelerin sahip oldukları sermayenin, yine bu ülkelerde değerlendirilmesinin gerekliliğini sık sık dile getirdiklerini belirten Gül, şöyle devam etti:

"Ancak bunun için ülkelerimizin yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik tedbirleri bir an önce hayata geçirmeleri gerekmektedir. Bu çerçevede devam eden İKÖ borsalar arası işbirliğinin yanı sıra merkez bankalarımız arasında da işbirliği platformunun hayata geçirilmesi çabalarını önemli adımlar olarak görüyorum. Benzer işbirliği platformunun sermaye piyasalarını düzenleyici kurumlarımız arasında da gerçekleşmesi son derece yaralı olacaktır."

Gıda güvenliği

Cumhurbaşkanı Gül, bu yıl ki oturumun konusunun "Gıda Krizinin İKÖ Ülkelerinin Ekonomileri Üzerindeki Etkisi" olduğunu belirterek, sağlıklı ve güvenli gıdaya erişimde harcanan çabaların, tüm milletlerin ortak sorumluluğunu gerektirdiğini bildirdi.

Bu konuda İSEDAK Bürosu, İKB ve FAO tarafından başlatılacak çalışmanın, yararlı proje önerilerine dönüşeceğini düşündüğünü ifade eden Gül, şöyle konuştu:

"Gıda güvenliği sorununun önemli nedenlerinden biri olan küresel iklim değişikliği, ekonomik ve sosyal alanlarda çeşitli sorunlara yol açarak dünya toplumlarının en öncelikle gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. İKÖ ülkeleri, en çok etkilenmesi muhtemel ülkeler olarak, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası toplumla birlikte hareket etmeli, kalkınma çabalarında çevre dostu stratejiler benimsemelidir."

Orta Doğu'ya yönelik bütüncül siyaset

Tüm bunların bölge ve bölge ülkeleriyle ilişkilere verdikleri önemin işareti olduğunu vurgulayan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orta Doğu'ya ilişkin meseleler birbiriyle ilintilidir. Bu nedenle Türkiye orta Doğu'ya yönelik olarak kapsamlı ve bütüncülü siyaset izlemektedir. İsrail-Filistin ihtilafı bölgedeki anlaşmazlıkların merkezinde yer almaktadır. Orta Doğu'nun istikrarı için bu anlaşmazlığın kalıcı çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Türkiye, İsrail-Filistin ihtilafının çözümüne giden yolun diyalog ve müzakerelerden geçtiğine inanmakta, bu doğrultuda gerginliği tırmandıracak eylemlerden kaçınılması çağrısında bulunmaktadır."

Türkiye'nin, Irak'ta istikrar, güven ve milli uzlaşıyı hakim kılma çabalarına destek vermeyi sürdürdüğünü söyleyen Gül, Türkiye'nin Irak'lı tüm siyasi grupları, sorunlarını siyasi diyalog ve milli mutabakat ruhu içerisinde çözmeleri için teşvik ettiğini vurguladı.

İhsanoğlu: Sürdürülebilir bir zemin gerek

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, tercihli ticaret sistemi çerçeve anlaşmasının uygulanmasına ilişkin protokolün (PETRAS), Bangladeş'in de onayıyla yürürlüğe girdiğini bildirdi.

İhsanoğlu bu arada İSEDAK'ın kuruluşunda önemli katkısı bulunan Türkiye Cumhuriyetinin eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ı takdirle andığını belirterek, "Aslında bu büyük ekonomik projenin temelinin ve ayaklarının sağlam ve sürdürülebilir bir zemin üzerine oturtulması, onun ve ona yakın, sadık arkadaşlarının sayesindedir" dedi.

Bütün İslam dünyasının bugün İSEDAK'ın önlerine açacağı umut dolu geleceği "dört gözle beklediğini" kaydeden İhsanoğlu, komitenin 25 yıl içinde elde ettiği başarıların buna inanmak için geçerli sebepleri ortaya koyduğunu söyledi.

İSEDAK'ın kuruluşu, gelişimi ve hedefleri hakkında bilgi veren İhsanoğlu, teşkilatın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının 1984 yılında başkan seçilmesiyle işlevsel hale geldiğini kaydetti. İhsanoğlu, İSEDAK'ın en önemli başarılarından birinin 2002 sonbaharında yürürlüğe giren "Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşması"nın kaleme alınması olduğunu belirterek, bu çerçeve anlaşmaya yürürlük kazandırmak için İSEDAK Ticaret Müzakereleri rauntları düzenlendiğini anımsattı. İhsanoğlu, 2005 nisan ayında tamamlanan birinci müzakere raundunda "TPS-OIC Tercihli Ticaret Sistemi Protokolünün" (PETRAS) hazırlandığını, 2007 eylül ayındaki ikinci raunta da "TPS-OIC Menşei Kurallarının" tamamlandığını anlattı.

İhsanoğlu, konuşmasında küresel ekonomik krize de değindi ve ekonomik oturumun zamanlamasının çok yerinde olduğunu söyledi.

Dünyanın büyük bir değişim geçirdiğini, küresel bir köy haline geldiğini kaydeden İhsanoğlu, "Son yaşanan finans, enerji ve gıda krizleri, kolektif ekonomik güvenlik yönünde oldukça hızlı bir şekilde ilerlememiz gerektiğinin göstergesidir" dedi.