İşletmelerin gelişiminde iletişim ve halkla ilişkilerin önemi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Elif CANBOLAT

Günümüzde oldukça hızla gelişen teknolojik değişim sadece bireyin hayatında değil, toplumsal hayatta da değişime sebep olmaktadır. Değişimin hızı ve şiddeti, bireyin başarısında, değişimin yönü ise toplumların gelişmesinde ve büyümesinde önemli bir yer tutmaktadır. Hem bireysel başarıda hem de toplumsal gelişme ve büyümede yer alan sorumlulukların güvenli bir ortamda yönlendirilmesi için ilişkilerin sağlam temellere dayandırılması zorunludur.

Toplumsal ilişkilerin sağlam temellere dayandırılması için ortaya çıkan tutum ve davranışların neler olması gerektiği noktasında bireysel zorlamaların olmaması gerekir. Bunun için de aklın ve bilimin gereği ilişkiler gündeme getirilmelidir. Bu hususta yapılması gereken, bireysel ve toplumsal huzur için nitelikli insan gücünü oluşturmaya bağlıdır. İşte bu "güç oluşturma" işi, halkla ilişkiler sürecinde ele alınır ve halkla ilişkilerin konusu yapılır. Bunun yanında bireyin eğitimi ile beraber kültür seviyesinde de değişmeleri sağlarsak direk toplumsal gelişimin de kalitesini yükseltmiş oluruz. Bu gün gelişmiş ülkelerde hatta ülkemizde bile üzerinde durulan husus bu olmakta ve kamu sektörü de bunun öncülüğünü yapmaktadır. İşte ekonomik ve politik olarak bireyin özgürleşmesinin sağlanmaya başladığı noktada "güç oluşturma" için kullanılan halkla ilişkilerin dinamikleri kendini hissettirmeye başlamaktadır.

Eğer bireyler hak ve hukuklarını savunamıyor hatta koruyamıyorsa ortaya konulan halkla ilişkilere konu olan bilgilerden bahsetmek çok da anlamlı olmaz. Halkla ilişkilerle verilenler huzur ve güvenliği sağlayıcı özellikte olmalıdır ki "güç oluşturma" çatışmaya yer vermesin.

Hem bireyin hem de toplumun birbiriyle konumunu ve iletişimini sağlayan bilgi ve davranışların etken hale gelmesi ile pozitif değer oluşuyorsa halkla ilişkilerden bahsetmemiz mümkündür. Bununla ilgili olarak ülkemizde ilk 1960 yılında "Merkezi Hükümet Teşkilatı Araştırma Projesi"nde halkla ilişkilere atıflarda bulunulmuş ve öyle de kavramlaşmıştır.

Şirketlerin başarılarının ve gelişiminin etkin olabilmesi bilgilendirme ve de bilgilenme etkenliğindeki çevresel desteğe bağlıdır. Çevresel destek, sorun çıkmasını önlemelidir. Çevresel desteklerin başında gelen "tanıma-tanıtma" da bir halkla ilişkiler etkinliğidir. Ama burada üzerinde durulması gereken esas mesele, bu tanıma-tanıtma etkinliğinin "ürün satış" veya "pazarlama" olduğudur. Şirketler, tıpkı birey ve toplumların sahip olduğu gibi sosyal ilişkilere sahip olarak ürün satış veya pazarlama farkı ile karlılık oluşturabilirler. Bunun için de bazı farklılıkları ortaya koyarlar.

Bunlar;

1. Yeni bir ürün veya hizmet ortaya koymak,

2. Pozitifliği yaygın hale getirmek,

3. Kolaylaştırıcı bilgi alış verişini sağlamak,

4. değişime açık olmak

hususları şirketlerde halkla ilişkilerin vazgeçilmezleri arasındadır.

Şirketlerin, çalışanları ve müşterilerinin herhangi bir nedenle dahi olsa direncinin oluşmasını önlemek için ortaya koyacağı bir etkenlik olmalıdır. Bu işin de bir sistematiği oluşturulmalıdır. Bu sistematik içersinde hakla ilişkileri yönlendirenlerin davranışları büyük anlam taşır. Yönetenlerin fikir ve davranışlarında tutarlılık ve aynı anlamı taşıması arzu edilen bir ilkedir. Çünkü, bu tür ilkelilik hitap edilen kitle üzerinde olumlu etki yapar ve daha önce oluşan olumsuz etkilileri de elimine eder. Şirketlerin güvenilirliğinin şekillendirilmesi, hitap edilen kitleye karşı fikir ve davranış tutarlılığı, halkla ilişkiler disiplini içersinde verilir. Şirketlerin büyümelerinde "sermaye", "teknoloji", ve "işgücü" faktör verisi olarak alınsa bile bu faktörlerin varlığını ve geleceğini halkla ilişkiler ifade edecektir. Yani, bilgilendirme bildirme fonksiyonu devreye girecektir. Şirketler gelişme ve büyümelerini faktör varlığına, yani sermaye,teknoloji ve işgücüne bağlı olarak geleceğe taşımak isteseler de taşıma işinde fonksiyonel olarak halkla ilişkiler kullanılmalıdır.

Küresel şirketlerde olduğu gibi, ülkemiz şirketlerinde de yoğun şekilde kullanılmakta olan halkla ilişkiler çalışmalarında amaç olarak, bir aktiviteyi oluşturmak, istenilen bir fikir veya davranışı kabul ettirip benimsetmek, seçilen veya yönlendirilmeye çalışılan hedef kitleleri etkilemek, iletişim işlevi kurmak işlevleri gerçekleştirilmektedir. Öncelikle, şirketin yönetim prensiplerini, vizyon ve misyonunu şirket çalışanlarının iyi bilmesini sağlayıp yönetime yardımcı olunmalıdır.

Yönetim anlayışında değişiklikler sağlanıp çalışanların düşünce ve tutumlarının bilinmesi mümkün olduğu müddetçe şirketlerde daha düzgün işler yapılır. Çünkü bu noktada çalışanlar motive edilmiş olurlar ki, bunun anlamı çalışanların ve yönetenlerin sorunlar karşısında çözümleri beraber bulmaları ve uzlaşmaları demektir. Şu açıktır, şirket yönetimlerinde yapılacak yeni bir örgütsel değişim yapılandırması ve denetim mekanizması oluşturulması gibi işlevler düzgün kurulan bir halkla ilişkiler modelinin ve iletişimin neticesinde olur.

Şirketlerin düzgün kurulmayan örgüt modelleri ve yönetim anlayışı ile şirket içi iletişimde Halkla ilişkiler birimleri amaçlara dönük görev yapamaz hale gelir. Bunun anlamı, şirket yönetiminin zayıf iletişimde kalmasıdır. Amaçların gerçekleştirilmesinde etkisiz kalmasıdır. Şirket çalışanları arasında iyi ve düzenli ilişki kurulması esas olmalıdır.