İstanbul'da 16 okulda domuz gribi

İSTANBUL - İstanbul Valisi Muammer Güler, kentte 16 okuldaki 28 öğrencide domuz gribi virüsüne rastlandığının tespit edildiğini bildirdi.

Güler, Valilik'te düzenlediği basın toplantısında, referans laboratuvarlarından aldıkları son bilgileri değerlendirerek, şu anda İstanbul'da 16 okulda 28 öğrencide domuz gribi virüsüne rastlandığının tespit edildiğini kaydetti.

Bu rakamın, 16 Ekim'den bu yana yapılan tespitlerle ilgili olduğunu ifade eden Güler, bunlardan bir kısmının zaten tedavilerinin sonuna gelen öğrenciler olduğunu söyledi.

Güler, vakaların her birinin ayrı sınıflardan olduğunun da tespit edildiğini vurgulayarak, bir okulda 6, 2 okulda 3'er, 4 okulda 2'şer ve 8 okulda da birer öğrencide virüse rastlandığını, bir kümelenmenin söz konusu olmadığını aktardı.

Devamsızlık durumlarının da şu anda baktıkları önemli kriterlerden biri olduğunu ifade eden Güler, şöyle devam etti:

''Okullarımızda henüz devamsızlık durumu belli bir tolere edilemeyecek seviyenin üzerinde değildir. Yani domuz gibi dışındaki rahatsızlıklardan dolayı çeşitli grip hastalıklarından dolayı olan devamsızlıklarda da tolere edilecek sınırlar henüz aşılmamıştır. Tabii bu arada 13 erişkinde de bu virüse rastlanmıştır. Yani 16 Ekim'den bu yana İstanbul'da 41 domuz gribi vakası tespit edilmiştir. Bunların birçoğunun tedavisi belki sonlanmak üzeredir. Diğerlerinin tedavisi de evlerinde sürmektedir. Hastanelerimizde domuz gribinden yatan herhangi bir hasta yoktur. Tedbirlerin alınmaya başlandığı Nisan ayından beri, ilk vakanın görüldüğü 14 Mayıs 2009'dan bu yana da hiçbir ölüm vakası meydana gelmemiştir. Paniği, korkuyu gerektirecek bir şey yoktur. Ancak tedbirin devamında zaruret vardır. Çünkü dünyanın birçok ülkesini tehdit eden bir salgın riski vardır.''

Güler, 14 Mayıs'tan bu yana İstanbul'da 280 civarında domuz gribi vakası tespit edildiğini belirterek, bunlardan birçoğunun tedavi edildiğini, şu anda da öğrencilerin tedavilerinin evlerinde sürdürüldüğünü kaydetti.

Vali Güler, ''Hem devamsızlık durumları, hem de aynı sınıftan veya belli bir okuldan fazla sayıda öğrenci olması halinde kesinlikle tatil cihetine gideriz, ama şu anda öyle bir sıkıntı yoktur. Yarın bir daha bir değerlendirme yapacağız. Sürekli bu değerlendirmeler yapılıyor'' diye konuştu.

İstanbul'da korku ve paniği gerektirecek bir durumun olmadığını yineleyen Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ancak İstanbul da bir metropol olarak bu salgın riski altındadır. Koruyucu tedbirlere devam edilecektir. Sağlık Bakanlığımızın tavsiyelerine uyulmasını rica ediyoruz. Aşıyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığımızın vereceği talimata göre uygulama testleri bittikten sonra riskli gruplardan başlayarak bir aşılama programı yapılacaktır. Avrupa yakasında Şişli Etfal ve Okmeydanı, Anadolu yakasında ise Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu iş için koordinatör hastane olarak görevlerini sürdürmeye devam etmektedirler.''

Vali Güler, artık her hastadan mutlaka numune alınması, tahlil yapılması zorunluluğunun da kaldırıldığını ifade ederek, hastalığı ağır seyredenlerden, risk taşıyanlardan tahlil alınması cihetine gidileceğini aktardı.

Gelişmeleri takip ettiklerini vurgulayan Güler, okulların tatil edilmesine ilişkin bir gelişme olursa bilgi vereceklerini söyledi.

"Salgın riski bütün dünyada olduğu gibi İstanbul'da da var"

 İstanbul Valisi Muammer Güler, domuz gribinin salgına dönüşmesi riskinin tüm dünya için olduğu gibi İstanbul için de mevcut olduğunu belirterek, "Ama böylesine, okulları tatil edecek derecede, hayatı önemli ölçüde etkileyecek derecede değildir" dedi.

Vali Güler, İstanbul Valiliği'nde İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ve İl Sağlık Müdür Vekili Şeref Kara'yla düzenlediği basın toplantısında, soruları yanıtladı.

Güler, bir soru üzerine, okulların tümünün, "sanki domuz gribi görülmüş gibi" koruma tedbirlerini sürdürmelerini istediklerini vurgulayarak, Milli Eğitim Bakanlığının talimatının da bu yönde olduğunu kaydetti.

Bu konuda özellikle öğretmenlerin aydınlatıldığını belirten ve merdiven trabzanları, elektrik düğmeleri, musluklar, kapı kolları, masalar ve sıraların sık sık dezenfekte edilmesi, sınıfların periyodik olarak havalandırılması önlemlerinin çok önemli olduğunu hatırlatan Güler, bu çerçevede, talimatlara göre okul tuvaletlerinin de temiz tutulacağını, sıvı sabun bulundurulacağını ve öğrencilerin periyodik olarak ellerini yıkamaları konusunda bilinçlendirileceğini aktardı.

Vali Güler, domuz gribi vakası görülen okulları ise özel olarak tekrar bilgilendirdiklerini belirterek, "Onu özellikle söylüyorum; okulların isimlerini o yüzden açıklamıyoruz, ama okullar kendi sınıflarının durumunu biliyorlar. Zaten temas içinde oldukları kişilerle ilgili koruma tedbirlerimiz de sürdürülüyor" diye konuştu.

Domuz gribi vakalarındaki artışın atak hızı olarak çok normal seviyelerde cereyan ettiğinin görüldüğünü vurgulayan Güler, şöyle devam etti:

"Yani, atak hızında bir yükselme söz konusu değil. Çünkü ani yükselmeler olması lazım, misli misli gelen... Şu anda böyle bir atak hızı görülmüyor, ama ileride böyle bir atak hızına ulaşılırsa ki bu da bir risktir, çünkü böyle bir salgın riski esasen vardır. Bütün dünya için vardır, İstanbul için de vardır, ama böylesine okulları tatil edecek derecede, hayatı önemli ölçüde etkileyecek derecede değildir. Dediğiniz şekilde temas noktalarında zaten o kişilerle ilgili de koruyucu tedbirler şu anda alınmıştır."

Vali Güler, domuz gribine yönelik ilaçların kullanım süreleriyle ilgili de spekülasyonların yapıldığını ifade ederek, hastanelerde bu konuda kullanılan ilaçların kullanım sürelerinin 2011 yılına kadar olduğunu bildirdi.

Güler, "Kaç hasta olması durumunda okulların tatil edilmesi söz konusu olur?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Oradaki sınır, 'kümelenme' dediğimiz, yani bir sınıfın 1'den 2'den fazla kişi ya da devamında gelen H1N1 virüsüne ve devamsızlığa uğrama konusu, bu tabii bizim gözlemlerimiz içinde. Bakın bir Pandemi İzleme Kurulumuz var. Orada bilim adamları, yöneticiler var. Onlar değerlendiriyor. Kesinlikle okulları tatil etmekten kaçınmayız, ama tatil kararını verirken de çok dikkatli davranmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Çünkü okullardaki bilinçlendirmenin, koruyucu tedbirlerin alınması halinde okul ortamının sürmesinin de yararlı olduğuna inanıyoruz."

"Çocuklar mutlaka aşıdan geçirilecek"

Domuz gribi için genel bir aşılama yapılmasının düşünülüp düşünülmediğine yönelik bir soruya da Güler, Ankara'da Refik Saydam Enstitüsü'ndeki uygulama testlerinden sonra 30 milyona yakın aşının getirilmesinin öngörüldüğünü, böyle bir aşılama yapılmasının planlandığını ve personel görevlendirmesinin de gerçekleştirildiğini söyledi.

Güler, "Risk grupları içinde hangisinin öne alınacağını Sağlık Bakanlığının ilgili kurulları belirleyecek, ama risk grupları içinde, sağlık çalışanları başta olmak üzere, çünkü onlar işin uygulayıcıları, hamile olanlar, kronik rahatsızlığı olanlar, 18 yaş altı çocuklar ve 0-5 yaş arası daha riskli grup. Ve yaşlılar ile hacı adayları gibi gruplar var. Onlardan belli bir öncelik alınarak, tabii çocuklar mutlaka bu aşıdan geçirilecek" şeklinde konuştu.

Velilerin hasta çocuklarını okula göndermemeleri uyarısının hatırlatılması üzerine de Güler, her hastalığın H1N1 virüsünden kaynaklanmadığını, ama değişik grip türleri nedeniyle de olsa diğer çocuklara hastalığın bulaşmaması için hasta çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini söyledi.

Bu çocuklara, yetkili sağlık kurumlarına gitmeleri halinde hemen 7-10 gün arasında rapor verildiğini, ayrıca daha sonra çocuklara telafi eğitimi de verileceğini ifade eden Güler, "Artı, okulların tatili söz konusu olduğunda da yine yerel televizyonlar vasıtasıyla eğitimin yapılması gibi bir önlem dahi düşünüldü" dedi.

Güler, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Temmuz ayından itibaren koordinatör hastane olarak görevlendirildiğini ve şu anda hastanede domuz gribi nedeniyle tedavi olan hasta bulunmadığını, mevcut hastaların da sağlık durumlarının iyileşme sürecinde olduğunu aktardı.

Söz konusu hastaların durumlarının ağırlaşması durumunda derhal ilgili hastanelere gönderileceklerini belirten Güler, "O hastanelerin de ayrılmış bölümlerine gönderilecekler. Bu iş için özel olarak ayrılan enfeksiyon bölümleri var. Ağır seyreden vakalar için de yer tahsisi yapılmıştır" diye konuştu.