İTO Başkanı Avdagiç: 7’den 70’e hep birlikte demokrasi düşmanlarına fırsat vermeyeceğiz
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Türk özel sektörü olarak, kökü dışarıda olan bu gaflet, delalet ve ihanet odaklarına, hain işbirlikçilerine ve onların had bilmez efendilerine hatırlatmak istiyoruz ki; 15 Temmuz’un 7’nci yıl dönümünde biz 7’den 70’e hep birlikte darbelere, demokrasi düşmanlarına, halkımızın iradesini ve değerlerini hiçe sayanlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz" dedi.
Türk özel sektörü olarak, kökü dışarıda olan bu gaflet, delalet ve ihanet odaklarına, hain işbirlikçilerine ve onların had bilmez efendilerine hatırlatmak istiyoruz ki; 15 Temmuz’un 7’nci yıl dönümünde biz 7’den 70’e hep birlikte darbelere, demokrasi düşmanlarına, halkımızın iradesini ve değerlerini hiçe sayanlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Dün onlara karşı nasıl geçilmez bir set kurduysak, bugün ve yarın da kurmaya devam edeceğiz
15 Temmuz 2016, Türk tarihinin en önemli kırılma noktalarından biridir. Ya Türk yüzyılı kurma kızıl elmasını ebediyen unutup uydu bir devlet olacaktık ya da Türk dünyasının, İslam coğrafyasının ve mazlum milletlerin umudunu yaşatacak “lider ülke” olma ülküsünü yaşatacaktık. 2023’e 7 kala Türk milleti kararını bağımsız, hür, lider ve öncü Türkiye’den yana yaptı. Bu sebepten 15 Temmuz, hem tarihimiz hem demokrasimiz için başlı başına bir milattır.
başlı başına bir milattır. 15 Temmuz, halkımızın kendi oylarıyla iktidara taşıdığı hükümetin ancak kendi takdiriyle sandıkta değişebileceğinin ve bunun dışındaki tüm hesapların geçersiz olduğunun tescilidir. Bir başka ifadeyle, 15 Temmuz halkımızın, iradesini gasp etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğinin, bu uğurda gerekirse bilfiil sokaklara ineceğinin ilanıdır.
15 Temmuz, Millî Mücadele ruhunun yeniden dirilişidir
15 Temmuz; Anadolu insanının; ülkemiz üzerine tuzaklar ve oyunlar kurmak isteyen küresel kötülük şebekelerine, istiklal ve istikbali üzerine “oyun” oynatmayacağını ezberletmesidir. 15 Temmuz, Türkiye’nin kökü dışarıda ihanet çeteleri vasıtasıyla yönetilemeyeceğine dair kararlılığımızın çelikleşmiş ifadesidir. 15 Temmuz, emperyalizmin 21’inci yüzyıl versiyonunu yürürlüğe koymak isteyen mandacılara verilen “tokat gibi ders”- tir. Kanaatime göre tüm bu özellikleriyle 15 Temmuz, Millî Mücadele ruhunun yeniden dirilişidir. Bundan dolayıdır ki, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutladığımız bu yıl, FETÖ’cü hain darbe girişimine karşı sağlam duruşumuzu göstermek, her zamankinden çok daha anlamlıdır.
Vurgulamak isterim ki, iş dünyamız 15 Temmuz gecesinde sergilediği dirayetli duruşuyla bu ülkenin temel yapı taşı olduğunu ortaya koydu. İş aleminin en büyük örgütlü gücü olan İstanbul Ticaret Odamız, hain darbe ve kalkışma girişimi başladığında tarihi vazifesini ifa getirerek, Milletimizin yanında yer aldı. O karanlık geceyi aydınlık bir sabaha dönüştürmek amacıyla üye ve mensuplarıyla birlikte meydanlarda yerini aldı ve ülkemizi çağdaş işgalcilere karşı savundu. Oda Meclisimiz de en hızlı şekilde vaziyet alıp ertesi sabah özel oturumla toplanıp “duruşunu” tüm dünyaya açık şekilde gösterdi. Bunu yapmak bizim mutlaka yerine getirmemiz gereken sorumluluğumuzdu. Çünkü hain darbeciler demokrasimizin yanı sıra ekonomimize, yerli ve milli üretim anlayışımıza, teknoloji yarışında öncü olma gayretimize, büyük ve müreffeh Türkiye hayaline de darbe indireceklerdi. Üreten Türkiye yerine büyük güçlerin pazarı olan Türkiye’yi kabul ettireceklerdi.
Milletimiz hain odaklara geçit vermedi
Dolayısıyla Türk özel sektörü olarak, kökü dışarıda olan bu gaflet, delalet ve ihanet odaklarına, hain işbirlikçilerine ve onların had bilmez efendilerine hatırlatmak istiyoruz ki; 15 Temmuz’un 7’nci yıl dönümünde biz 7’den 70’e hep birlikte darbelere, demokrasi düşmanlarına, halkımızın iradesini ve değerlerini hiçe sayanlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Dün onlara karşı nasıl geçilmez bir set kurduysak, bugün ve yarın da kurmaya devam edeceğiz. Yine hatırlatmak isteriz ki, vatanımızın bütünlüğünü, devletimizin bölünmezliğini ve milletimizin istiklal ve hürriyetini korumak; mandacılığa ve sömürgeciliğe karşı koyarak demokratik değerlerimizi yaşatmak, Odamızın değişmez kırmızı çizgisidir. Aziz milletimiz 100 yıl önce nasıl Batılı işgalci devletlerle mücadele ederek, Türkiye’nin 20’nci yüzyıla müstemleke olarak girmeyeceğini gösterdiyse; biz de 21’inci yüzyılda tekrar diriltilmek istenen mandacı ve sömürgeci ruhun post-modern versiyonunu, 15 Temmuz gecesi ülkemiz topraklarından ebediyen süpürdük. Bu ihanet şebekesini, FETÖ’cü hain odakları çeşitli kisveler altında ‘masumluk ve mazlumluk’ hikâyeleriyle canlandırmak isteyenlere milletimiz geçit vermemiştir. Yaşadığımız son iki seçim bunun somut örnekleridir. Dolayısıyla 15 Temmuz ruhunun unutturulmaması elzemdir.
Milli birliğimizin temel bileşenlerinden biri
15 Temmuz’un Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak kutlanmasını, bu bakımdan önemli buluyoruz. Çünkü farklı inanç, görüş ya da etnik kökene sahip insanlarımız o gece “bir ve beraber” olup demokrasimizi katletmek isteyen güruhlara destansı bir cevap vermiştir. Bu cevap, çağdaş bir destandır, milli birliğimizin temel bileşenlerinden biridir. Bu yüzden daima hatırlanması ve yaşatılması gereklidir. Bir daha 15 Temmuzlar yaşanmaması, Türkiye’nin küresel prangalarla zincirlenmemesi ancak bu şekilde mümkün olacaktır. O gece kurşunlara gövdelerini siper edenlere, tankları bedenleriyle durduranlara, uçaklara bombalarını önemsemeden karşı koyanlara, bu uğurda hayatlarını verip şehitlik mertebesine ulaşanlara karşı borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.
Dolayısıyla iş dünyası olarak 2016’dan bu yana FETÖ’cü hain darbe girişiminin döküntülerinin canlanmasına izin vermemeyi ana görevimiz görüyoruz. Biliyoruz ki, 15 Temmuz’u unuttuğumuz an, uydu bir ülke olduğumuz an olacaktır; milletimize ve ülkemize siyasal ve ekonomik boyunduruğun vurulduğu an olacaktır. Buna asla izin vermeyen bir görev bilincindeyiz. Her 15 Temmuz’da yeni bir ruhla bu çağdaş destanı okuyor, her 15 Temmuz’u yeni destanlar yazmaya hazır vaziyette idrak ediyoruz.