İÜ'nün rektörlük binasına restorasyon

İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul Üniversitesi’nin 147 yıllık tarihi rektörlük binasını Restore ettiriyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 


İSTANBUL - İstanbul İl Özel İdaresi, 1865-1866 yılları arasında yapımı tamamlanan ve 1923 yılında İstanbul Üniversitesi'ne tahsis edilen Beyazıt'taki tarihi Rektörlük Binası’nı 8 milyon 185 bin TL bedelle restore ettiriyor.

Eğitimden kültüre, sağlıktan spora hayatın her alanında İstanbul’a hizmet eden İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki tarihi Rektörlük Binası’nı 8 milyon 185 bin TL bedelle restore ettiriyor. 1865-1866 yılları arasında yapımı tamamlanan ve 1923 yılında İstanbul Üniversitesi'ne tahsis edilen 147 yıllık tarihi bina, kapsamlı bir onarımdan geçirilecek. 

İstanbul Üniversitesi Yenileme ve Restorasyon Projeleri'nden biri olan Rektörlük Binası'nın restorasyonu için çalışmalar 2009 yılında başladı. Öncelikle binanın rölöve, restitüsyon, restorasyon, inşaat (statik-güçlendirme), mekanik ve elektrik tesisat projeleri hazırlandı. Daha sonra bu çalışmalar Yenileme Kurulu tarafından onaylandı. Görüşmeler sonucunda, İstanbul İl Özel İdaresi Rektörlük Binası'nın restorasyon çalışmalarını üstlendi.

558 yıllık bir tarihe sahip olan İstanbul Üniversitesi, aynı zamanda Türkiye'nin ilk üniversitesi. Üniversiteye ait tarihi mekanlar hem depreme karşı güçlendiriliyor, hem de restorasyonları için 2009 yılından bu yana aralıksız çalışılıyor. 

İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası, 1865-1866 yılında, Fransız Mimar Bourgeois tarafından yapıldı. 1879 yılında Harbiye Nezareti olarak kullanılmaya başlandı. İstanbul'da 1894 yılında meydana gelen depremde büyük zarar gören bina, İtalyan mimar Raimondo d'Aranco tarafından, daha sonra da 1950'de Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından onarıldı. 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla, diğer bakanlıklar gibi Harbiye Nezareti de Ankara'ya taşınınca bu bina Darülfünun'a verildi.

Rektörlük Binası, birden çok üslubun bir araya geldiği eklektik üslupta inşa edildi. Binanın simetrik ve sade bir yapısı vardır. Binanın dikkat çeken özelliklerinden biri de tavan süslemeleridir. Tavanlarda yer alan manzara resimleri ise 17. ve 18. yüzyılda başlayan tavan ve duvar geleneğinden kaynaklanıyor. Bu resimler yağlı boya ile tuval üzerine yapılmış ve yerine yerleştirilmiştir.

Doktora Salonu'nun yan odasında bulunan kütüphane ise Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır. Bu kütüphanede İzmir Sanat Mektebi'nin cephesi örnek alınarak uygulanmıştır.

Bina farklı zamanlarda çeşitli onarımlar görmüş olup en son cephe ve mermer temizliği ise 1998'de yapılmıştır.