İzmir, Prag'taki gibi 'eski şehir konsepti' ile tanışacak

 

 

İZMİR - İzmir'in saklı kalmış tarihi hazinesi Kemeraltı'nı  gün ışığına çıkartarak korunmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla geçtiğimiz kasım ayında İzmir'in gelişimine gönül vermiş, iş dünyasının önemli isimlerinin de aralarında bulunduğu 116 ortağın kurduğu Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım AŞ ( TARKEM, bu yıl içerisinde tüm kesimlerin mutabık kaldığı master planı hazırlayacak.  Geçtiğimiz günlerde İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği'ni de kuran şirket, ilk etapta Tarihi Alan Merkez Projesi'ni İzmir Kalkınma Ajansı'na sunacak. Kadifekale-Basmane-Konak üçgeni arasında kalan  bin 470 tescilli binanın bulunduğu 270 hektar alanı ülkenin çekim merkezine dönüştürmeyi hedefleyen şirket, Sebetay Sevi'nin doğduğu ev ve 9 sinagogun bulunduğu Havra Sokağı'nda  tıpkı Prag'da olduğu gibi bir Yahudi Mahallesi oluşturacak.  

TARKEM  Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Yüce, planlama çalışmalarının devam ettiğini,  başlangıç olarak Havra Sokağı bölgesini seçtiklerini söyledi. İzmir Kalkınma Ajansı'na sunmak üzere Tarihi Alan Merkez Projesi ile bölgede varolan tarihi, kültürel ve dini yapıların korunması ve geliştirilmesi için bir örnek uygulamayı amaçladıklarını belirten Yüce, "Havra Sokağı ve çevresinde küçük çapta  Prag'daki gibi bir Yahudi mahallesi yaratmayı hedefliyoruz. 9 tane sinagog var. Bir de hemen Agora'nın girişinde  Sabetay Sevi'nin evi var. Bu imkanlar çok iyi kullanıldığında dış turizm açısından çok iyi bir çekim merkezi olabilir" dedi. 

Yüce, proje kapsamında Agora bölgesine ve havralara yakın bölgedeki hanlardan birkaçının satın alınarak restore edileceğini bildirdi. Binaların büyük bir bölümünün STK faaliyetleri için, bir kısmının da unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları atölyelerine ayrılacağını anlatan Yüce, bir bölümünün de bu merkezlere gelir getirici turistik faaliyetler için kullanılacağını ifade etti. Yüce, İzmir Kent Arşivi'nin tarihi alan içinde özel irtibat ve araştırma ofisi, antikacı, koleksiyonerler için alanlar, enformasyon merkezi, hediyelik eşya dükkanları ve geleneksel tadımlıkların yer alacağını vurguladı. 

Amsterdam, Hamburg, Düsseldorf, Prag'ta eski şehir konseptinin turistleri en çok cezbeden konsept olduğunu hatırlatan Yüce, uzun vadede bu bölgeyi kentin ve ülkenin en büyük çekim merkezlerinden bir tanesi haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. 

Kemeraltı ve çevresinin 17. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başı itibari ile  farklı din, mezhep ve kültürden gelen hayatlara ev sahipliği yaptığını hatırlatan Yüce, "Hedefimiz zamana yenik düşen İzmir'in Kemeraltı'sında bulunan camiler, havralar, hanları ve çarşıları eski göz alıcı günlerine döndürmek ve günümüz koşullarına uyarlamak. Dünyada kabul görmüş metodolojilerden ve bilim insanlarından destek alarak yola çıktık. İzmir'in en önemli değerlerinden olan Kadifekale-Basmane-Konak üçgeni arasında kalan bölgenin tarihi değerlerine sadık kalarak yeniden canlandırmak istiyoruz" dedi. 

 270 hektar içerisinde bin 470 adet tescilli binanın bulunduğunu hatırlatan Yüce, "Amacımız  İzmir'in markalaşma sürecinde tarihi değerlerine sahip çıkarak bilinirliğini, itibarını, gelirini artırmak ve kent merkezinde saklı kalmış tarihi hazineyi gün ışığına çıkartarak korunmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunmak" dedi.

 

Yüce, TARKEM üyelerinin her birinden toplanan 20 bin TL'lik fon ile sermayelerinin 2 milyon 320 bin TL olduğunu,  başlangıç sermayeleri ile yol haritaların belirginleştiğini ve bu şekilde projeye ciddiyet kazandırıldığını bildirdi. TARKEM'in Kemeraltı bölgesi ve çevresinde bulunan dini yapıları restore ederek mimari düzenlemelerini yapacağını vurgulayan Yüce, böylece kültür ve din turizminin canlandırılacağını ifade etti. Yüce, bölgedeki tarihi hanların özgün dokularını kaybetmeden bu proje içinde değerlendirileceğini vurguladı.  Bölgede mevcut tarihi, dini ve turistik değerlerini asıllarına uygun şekilde yeniden yapılandırılacağını anlatan Yüce, bu kapsamda kamu eliyle hazırlanacak bir master planla Kemeraltı'ndaki tüm binaların karakteristik özelliklerinin tespit edileceğini bildirdi. 

 

 

Çok ortaklı şirketleri yönetmenin çok zor olduğunu belirten Yüce, "Düzgün bir sistem kurarsanız çok ortaklı şirketler başarılı olur. Kipa ve Enda Holding son derece başarılı. Çok ortaklı şirketlerin karşılaşabileceği sorunları iyi biliyoruz. Bu madalyonun bir yüzü. İzmir'de hatta Ege Bölgesi'nde yaşayan insanlar tutucu. Yani riskten hoşlanmıyor.  Onun için de  doğru dürüst birtakım yatırımlar yapmak istediğinizde pek çok kişiyi biraraya getirme mecburiyetiniz var. Türkiye'de çok ortaklı şirketlerin başarılı olabileceğini kanıtlama gibi bir misyonumuz var" dedi. 

 

 

Yüce, Türkiye'de sosyal amaçlı kurulan  ilk şirket olduklarını savunarak, "Ortakların önüne 2 sözleşme koyduk. Biri şirket ana sözleşmesi diğeri ise etik iş ortaklığı sözleşmesi. Dünyanın çok çeşitli ülkelerindeki modelleri inceledik. Başarılı modellerin arkasında güçlü bir özel sektör devlet işbirliği var. Burada da başarılı olabilmek için buna şiddetle ihtiyaç var. Devlet, vilayet, üniversiteler, yerel yönetimler, STK'lar elele vermeli  ve plan ortaya çıktıktan sonra herkes üzerine düşeni yapmalı. Herkes İzmir'in limandan sonraki en büyük hazinesi olan bu alana konsantre olmalı " diye konuştu. 

Yüce, ortak sayısını artıracaklarını belirterek, "TARKEM'den yeni şirketler doğacak ve  halka açılacak. 

Planlama çalışmaları tamamlandıktan sonra kurulacak şirketler için yabancı ortaklıklar da düşünüyoruz.

Herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir plan hazırlanacak. Bu yıl mikro ve makro ölçekte planlama çalışması yürütülecek. Yıl sonunda ne olacağı nasıl olacağı ve kimler tarafından yapılacağı ortaya çıkacak. :üyük oranlarda gayrimenkul şirketleri de bu işin içine girecektir"dedi.