Kamu denetçileri temel meslek ilkeleri
Yavuz AKBULAK / SPK Başkanlık Danışmanı
Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Örgütü (The International Organisation of Supreme Audit Institutions), kamu denetçileri için uluslararası nitelikte mesleki kuralların oluşturulmasını öngörmekte olup, bu kurallar, denetçilerin günlük çalışmalarını yönlendirmek amacına ilişkin değerleri ve ilkeleri içeren kapsamlı bir tebliğ niteliğindedir. Hedeflenen denetçilerin davranışlarının her zaman ve her koşulda kusursuz olmasıdır. Mesleklerinin yürütülmesine ilişkin bir zaaf veya özel yaşamlarındaki uygunsuz bir davranış, denetçilerin ve temsil ettikleri kurumun dürüstlüğüne ve yapılan denetimin kalitesine ve geçerliliğine gölge düşüreceği gibi, kurumun güvenilirliği ve yeterliliği hakkında da kuşkular uyandırabilecektir. Kamu denetçilerinin güvenilir ve inanılır olmaları çok büyük önem taşımakta olup, bu amaç dürüstlük, bağımsızlık, yansızlık, güvenilirlik ve yeterlik kuralına sahip olmayla mümkündür.
Güven: Denetlenen kurumların, denetçilerden hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak bir uygulama ve yaklaşım bekleme hakkı vardır. Denetçiler, kendi aralarında ve meslek içinde iyi ilişkileri ve işbirliğini geliştirecek biçimde davranmalıdırlar. Mesleğin kendi üyelerince desteklenmesi ve üyeler arasındaki işbirliği, meslek için yaşamsal öneme haizdir. Denetçiye gösterilen güven, bugüne kadar çaba göstermiş bütün denetçilerin ortak başarısını yansıtır. Bundan ötürü denetçinin meslektaşlarına adil ve dengeli bir biçimde davranması denetçilerin ve kamunun yararınadır.
Dürüstlük: Dürüstlük, meslek ilkelerinin temelidir. İşlerini yürütürken ve denetlenen kurum personeliyle ilişkilerini sürdürürken yüksek davranış biçimlerine bağlı kalmak denetçilerin başlıca görevidir. Kendilerine duyulan güven duygusunu sürekli kılabilmek için, davranışlarının kusursuz ve kuşku uyandırmayacak biçimde olması şarttır. Bunun yanında, dürüstlük, denetçilerin denetimin ve mesleki standartların şeklini ve ruhunu özümsemelerini; bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine bağlılıklarını, mesleğin gerektirdiği kusursuz davranış tarzına uymalarını, kamu yararına karar vermelerini ve işlerinin yürütülmesi ile kamu kaynaklarının kullanımında tam bir dürüstlük göstermelerini de gerektirir. Ayrıca, denetçiler denetim sürecinde elde ettikleri bilgileri üçüncü kişilere hiçbir biçimde açıklamamalıdırlar.
Bağımsızlık, nesnel davranma ve yansız olma: Denetlenen kurumdan ve diğer tüm çevrelerden bağımsız olmak denetçiler için kaçınılmaz olup, denetçilerin bağımsızlıklarını hiçbir koşulda azaltmayacak biçimde davranmaları, inceleme sırasında da nesnel olmaya özen göstermeleri gerekmektedir. Bağımsızlık, denetçiler üzerindeki dış baskılar veya etkiler, denetçilerin çeşitli önyargıları, denetlenen kurumda görevli bulunmak, çıkar çatışmasına yol açabilecek veya denetçinin kurumuna olan sadakatini zaafa uğratabilecek kişisel veya akçalı ilişkiler gibi nedenlerle zedelenebilmektedir. Denetçiler, denetlenen kurum veya diğer ilgili taraflarca ileri sürülen tüm bilgileri değerlendirmek durumundadırlar. Bu bilgi, denetçilerin kanaatlerine tarafsız bir biçimde yansımalı, ancak denetçinin varacağı sonucu etkilememelidir. Diğer yandan, siyasi tarafsızlığın korunması da denetimde büyük önem taşır. Bu nedenle denetçiler sorumluluklarını tarafsız bir biçimde yerine getirebilmek için siyasi etkilerden uzak kalmaya özen göstermeli, politik bir faaliyetin denetim görevlerini yerine getirmede yaratabileceği etkileri hesaba katmalıdırlar.
Çıkar çatışması: Denetçilerin denetlenen kuruma danışmanlık ve benzeri denetim dışı hizmetler verme olanakları olduğunda, bu hizmetlerinin çıkar çatışmasına yol açmamasına özen göstermeleri gerekmektedir. Anılan hizmetlerin, denetlenen kurumun uhdesinde bulunması gereken yönetim yetki ve sorumluluğu alanına girmemesine dikkat edilmelidir. Denetçiler bağımsızlıklarını ve dürüstlüklerini zedeleyebilecek veya böyle bir görüntünün verilmesine neden olabilecek hediye veya para ödüllerini reddederek bağımsızlıklarını korumalı ve muhtemel bir çıkar çatışmasını önlemelidirler. Görevlerinin ifası sırasında elde ettikleri bilgileri kendilerine veya başkalarına kişisel yarar sağlamak amacıyla kullanmamalıdırlar.
Yeterlik ve mesleki gelişim: Denetçiler, her zaman meslek adabına uygun tarzda davranmak ve görevlerini yeterlilik ve tarafsızlıkla yerine getirebilmek için, yüksek mesleki standartlar uygulamakla görevlidirler. Gereğini yapmak konusunda yetersiz olduklarını anladıkları hiçbir işi üstlenmemelidirler. Denetçiler, yürürlükteki denetim, muhasebe ve mali yönetim standartlarını ve uygulamalarını bilmeli; denetim yaparken, denetime nezaret ederken ve rapor düzenlerken gerekli mesleki özeni göstermeli; denetimlerinde en yüksek nitelikli yöntem ve uygulamaları kullanmalıdırlar. Denetçilerin denetimde ve rapor yazımındaki görevleri, genel kabul görmüş denetim standartlarına bağlı kalmak; mesleki sorumluluklarını yerine getirebilmek için gereksinim duydukları becerileri sürekli geliştirmek ve güncelleştirmek olmalıdır.