Kamuda taşeron uygulaması sınırlandırılıyor
Ahmet ARSLAN / Denetçi, SM Mali Müşavir
Bilindiği gibi, kamuda memurlar ve diğer kamu görevlilerine gördürülmeyen/gördürülemeyen bazı hizmetler hizmet alım ihaleleriyle firma elemanlarına yaptırılmaktadır. Söz konusu hizmetlerin başlıcaları temizlik, koruma ve güvenlik, taşıma, yemek hazırlama ve dağıtımı, hasta yönlendirme gibi hizmetlerdir.
Bununla birlikte, DÜNYA Gazetesi'nde yayımlanan daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi söz konusu uygulamaya aşırı şekilde başvurulması hem kamu kaynaklarının israfına hem de firma elamanları açısından çeşitli ekonomik ve sosyal sorunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Öte yandan, başka adlarla yapılan ihalelerde alınan firma elemanları uygulamada bilgi işlem, muhasebe ve büro işleri gibi aslında kamu görevlileri tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerde çalıştırılmaktadır. Söz konusu uygulama kamu görevlisi olmayanın idari işlemlerin içinde olmasından kaynaklanan hukuki sorunlar doğurduğu gibi hizmet satın alınan firma değiştiği halde aynı personelin istihdam edilmeye devam edilmesi nedeniyle iş hukukundan kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Söz konusu sorunların ciddi boyutlara ulaşması kamu otoritelerini sorunların çözümü noktasında bir takım arayışlara yöneltmiştir. Söz konusu çözümlerden biri sorunların temelinde olan kamuda firma elemanı istihdam edilmesine baştan sınırlama getirilmesi şeklindedir. İşte Torba Yasa olarak bilinen 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun bu açıdan önemli düzenlemeler içermektedir. Kanunun 10’uncu maddesi ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62’nci maddesinde yapılan düzenlemeye göre;
- İdarelerce kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması hâlinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilir.
- Bu kapsamda ihaleye çıkılabilecek yardımcı işlere ilişkin hizmet türlerini; idarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin mevzuatı, yerleşik yargı içtihatları ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2’nci maddesinin yedinci fıkrası dikkate alınmak suretiyle idareler itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye işçi, işveren ve kamu görevlileri konfederasyonları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşü ve Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67’nci maddesi ile diğer kanunların hizmet alımına ilişkin özel hükümleri saklıdır.
- İdarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin mevzuatı ile 4857 sayılı Kanun'un 2’nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınmak suretiyle, idareye ait bir işyerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde hizmet alımı ihalesine çıkılabilir.
- Danışmanlık hizmet alım ihalelerinde istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması şartı aranmaz.
- Personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler (danışmanlık hizmet alımları hariç) için ihaleye çıkılmadan önce;
a) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, Maliye Bakanlığı'ndan,
b) 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yayımlanan Genel Yatırım ve Finansman Programı Kararı çerçevesinde, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının Hazine Müsteşarlığı'ndan, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait işletmeci kuruluşların ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan,
uygun görüş alması zorunludur.
- Uygun görüş alınmadan bu hizmetler için ihaleye çıkılamaz. Niteliği gereği sözleşme süresi altı ayı aşmayan işlerde uygun görüş şartı aranmaz.
- Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihaleleri çerçevesinde çalıştırılan personel, ihale ve sözleşme konusu iş dışında başka bir işte çalıştırılamaz ve görevlendirilemez. Bu kapsamda, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesine çıkılmaması gerektiği hâlde ihaleye çıkılması, uygun görüş alınması gereken hâllerde alınmadan ihaleye çıkılması, ihale kapsamında çalıştırılan personelin sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması, 4857 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne aykırılık teşkil edecek şekilde işlem ve eylemler yapılması nedeniyle idare aleyhine zarar ortaya çıkması hâlinde, oluşan bu zararlar, bu zarara neden olduğu tespit edilenlere rücu edilmek suretiyle tahsil edilir. Ayrıca, bu kişiler hakkında uygulanacak ceza ve disiplin hükümleri saklı kalmak üzere, bu kişilere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. 4857 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen itiraz veya diğer kanun yollarına başvurmayan kişilere ise her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
- Bu maddenin (4734 SK/Ek Madde 8) uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nın görüşü ve Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.
Sonuç
Torba yasa ile yapılan düzenlemelere göre kamu idareleri ancak Bakanlar Kurulu’nca belirlenen hizmet türleri için hizmet alımı yoluna gidebilecek ve alımı gerçekleştirmeden önce Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşünü alacaklardır. Bu konuda yapılacak düzenlemelerde ihale yoluyla temin edilecek hizmet türlerinin sadece büro dışındaki yardımcı hizmetlerle sınırlandırılmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, yardımcı hizmet için alınan firma personelinin kamu görevlilerince yapılması gereken hizmetlerde istihdam edilip edilmediğinin etkin bir şekilde yerinde denetim ile kontrol edilmesi gerekliliği bulunmaktadır.
Bununla birlikte, yasanın en büyük eksikliği belediyelerde hizmet alımlarını söz konusu sınırlama ve uygun görüş şartına bağlamamış olmasıdır. Hizmet alımlarında aşırılık ve hukuki/ekonomik sorunlar büyük ölçüde belediyelerdeki uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Bu idarelerdeki denetim eksikliği de dikkate alındığında hizmet alımlarından kaynaklanan hukuki, mali ve ekonomik sorunlar devam edecek gibi görünmektedir. Söz konusu önemli eksikliğine rağmen torba yasadaki yasal düzenleme taşeron uygulamasının çeşitli sakıncalarını gidermeye yönelik önemli bir adımdır.