”Kararlar hızla hayata geçirilmeli”
Erdoğan, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde "Küresel Kriz ve Türkiye'nin Rolü" konulu konuşma yaptı
LONDRA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye G-20'de oynadığı aktif rolle küresel ekonomik sistemin yeniden şekillendirilmesi çabalarına ciddi katkı sağlıyor ve alınan kararların hızla somut neticelere dönüştürülmesi amacıyla çaba sarf ediyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Zirvesi için bulunduğu İngiltere'de, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde "Küresel Kriz ve Türkiye'nin Rolü" konulu konuşma yaptı.
Konuşmasında, dünya ekonomisinin, gelişmiş ekonomilerde başlayan ve zaman içerisinde tüm ülkeleri etkileyen eşi ender görülecek bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, bu krize "son yüz yılın en önemli, birinci sırada gelen krizi" denilebileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hiçbir ülke 'ben etkilenmedim' diyemez. Hepsi az veya çok bundan etkilenmiş durumda.
Dış talep azalması ve finansman kanallarının tıkanması nedeniyle olumsuz etkilenen bu ülkelerin büyümesi hızla yavaşlıyor, işsizlik oranları yükseliyor. Yaşanan krizle hem ulusal hem de uluslararası düzeyde mücadele edilmesi aşikardır. Nitekim G-20 Zirvesi'nde de bunu çok açık ve net gördük. Bu nedenle gerek uluslararası işbirliği gerekse yurt içi dayanışma hızlı bir şekilde arttırılmak durumundadır.
Küresel işbirliğinin geliştirilmesi ve uluslararası toplumun birlikte hareket ederek sorunlara ortak çözümler üretmesi, dünyanın krizden hızlı bir şekilde ve en az hasarla çıkabilmesi için olmazsa olmaz koşullardır."
Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde, zirvede alınan kararların hızla hayata geçirilmesi kilit bir önem taşıyor. Türkiye G-20'de oynadığı aktif rolle küresel ekonomik sistemin yeniden şekillendirilmesi çabalarına ciddi katkı sağlıyor ve alınan kararların hızla somut neticelere dönüştürülmesi amacıyla çaba sarf ediyor" dedi.
Başbakan Erdoğanın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
- "Küresel kredi krizinin ekonomimize olan olumsuz etkilerini asgariye çekebilmek için ekonomik programda özellikle IMF ile görüşmelerimizi ülkemizin menfaatleri doğrultusunda ve yapıcı bir işbirliği çerçevesinde yürütüyoruz"
- "Önümüzdeki dönemde bu alanda olumlu ilerlemeler sağlanacağını ifade etmek istiyorum"
- "Bu seçimde yere sağlam basan bir anlayış olması hasebiyle biz kendimizle yarıştık, yani muhalefetle değil"
- "Seçimlerde milletimiz hem iktidar partimize hem de muhalefet partilerine önemli mesajlar verdi. Ancak burada en önemlisi halkımız istikrara, güven ortamına, AB katılım sürecine devam demiştir; çıkan budur"
- "Iraklılık zemininde bir Irak devleti oluşmasını savunuyoruz. Ortak payda Iraklı olmaktır. Kalkar bir Kürt devleti kurarsanız, öbür tarafta birileri Şia, birileri Arap devleti kurmaya kalkar. Irak'ı üçe bölmüş olursunuz. Bu durum Irak'ı iç savaşa doğru götürebilir"
- "Dağlık Karabağ sorunu çözüme kavuşmadıktan sonra bizim Ermenistan ile ilgili sağlıklı bir karar vermemiz mümkün değil"
- "Biz, barış üzerine kurulu bir dünya arzu ediyoruz. Komşularının birbiriyle kavgalı olmadığı bir dünya istiyoruz"
- "(Rasmussen'in adaylığı) benim kişisel kanaatim, olumsuz bakıyorum"
- "200 yıllık modernleşme projemizin devamı niteliğindeki Avrupa Birliğine katılım süreci, Türkiye'nin stratejik hedefidir"
- "Müzakerelerin tek hedefi Türkiye'nin tam üyeliğidir. Bundan başka bir şey düşünmüyoruz"
- "Biz, üyelik yolunda üzerimize düşeni yapmaya ve büyük reformları da teker teker hayata geçirmeye devam edeceğiz. Aynı kararlı iradeyi birliğin de sergilediğini görmek bizim haklı bir beklentimizdir"
-"Müzakerelerin tek hedefi Türkiye'nin tam üyeliğidir. Bundan başka bir şey düşünmüyoruz" dedi.
-"Bakınız Türkiye'nin 2009-2010 yılları için BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğine seçilmiş olmasını, bölgede ve dünyada oynadığımız rolün tanınması olarak değerlendiriyorum. "
"Güneydoğu'da tehditlerle seçim yarışı yaşandı"
Konakladığı The Dorchester Otel'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı haftalık bilgiledirme toplantısında, Güneydoğu'da alınan seçim sonuçlarına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerinde, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunu değerlendirme yetkisi bende değil. Kişisel bir değerlendirme, o bende kalmalı. Her açıklama sahibi bu değerlendirmeyi halka verdiği gibi, tabii ki kişisel olarak bir değerlendirme varsa o bende kalmalı. Çünkü ben de şu anda yetkili konumdayım ve o bölgede seçim yarışının içinden çıkmış birisiyim. Hangi şartlarda nasıl bir seçim yaşadığımızı açıkladık. Yani tehditlerle bir seçim yarışı orada yaşanmıştır. Vatandaşlar evlerinin altından atılmış mektuplarla ciddi tehditler almıştır. Yani demokratik ortamdır buna diyemem. Sıkıntılı bir ortamda ne yazık ki Güneydoğuda bir seçim yaşanmıştır."