KARDEMİR ve yapı sektörü
KARABÜK'TEN / Hakkı BİLGÜCÜ
Cevherden üretim yapan demir-çelik fabrikaları ile hurdadan üretim yapan demir-çelik fabrikalarının imal ettiği ürünler arasında kalite farkı var mıdır? Bu, demir-çelik üreticileri arasında çok tartışılan bir konudur. İnşaat sektöründe ise, kaliteye önem veren ve marka haline gelmiş firmalar, cevherden üretim yapan tesislerin ürünlerini tercih ettiklerini, pazarlama süreçleri devam ederken özellikle belirtir.
Geçtiğimiz günlerde, inşaat sektörünün duayenlerinden Ali Ağaoğlu bir televizyon programına konuk oldu. Yaptığı konutların kalitesi ve lüksü kadar pazarlama stratejileriyle de başarılarından söz ettiren Sayın Ağaoğlu, 1980 yılından önce İstanbul'da yapılan binaların yüzde sekseninin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Çünkü binaların çoğunluğunda kumun kalitesizliği yanında demirin de hurdadan üretilen mamullerden tercih edilmesi sebebi ile bir zorlanma karşısında kırılabildiğine, bu nedenle de İstanbullular'ı şiddetli bir deprem karşısında büyük bir felaketin beklediğine dikkat çekti.
Yapı sektöründe saç ayağı gibi üç malzemeden biri kalite standartlarına uygun değilse ya da eksik kullanılmışsa, tehlike var demektir. Eğer demir kalitesiz ise Sayın Ağaoğlu'nun belirttiği gibi hammadde olarak hurda kullanılıp, bu bir de standartlara uygun olmayan, işletmelerde üretiliyorsa, o demirin kullanıldığı yapıda tehlike büyük demektir. Sayın Ağaoğlu'nun dediği gibi, elinizle dahi zorladığınız zaman çat diye kırılır.
Ülkemizde yapı sektöründe kullanılan demiri cevherden üreten sadece iki tesis vardı. Bunlar KARDEMİR ve İSDEMİR'dir. İSDEMİR, OYAK Şirketler Grubu'na geçince yeni bir yapılanma içine girerek teknolojisini yenilerken pazar payı ve katma değeri yüksek yassı ürüne yöneldi. KARDEMİR de ithal ürünlerin karşısında inşaat sektörüne yönelik yaptığı yuvarlak uzun ürünleriyle rekabet etmede güçlük çektiği için, pazar payı yüksek profiller ve demiryollarına yönelik ray üretimiyle kâr etme çabası içinde.
Yani, yapı sektörüne cevherden üretim yapan tek bir şirket; KARDEMİR AŞ. Onun da inşaat sektörünün aradığı uzun mamullerin üretimini azaltarak yoluna devam edeceği görülmektedir. Karabük'te 1980'li yıllarda hammaddesini KARDEMİR'den temin ederek yapı sektörüne uzun mamul pazarlayan 52 haddehane vardı. Bu sayı bu yıl içerisinde sekiz adette düştü.
Demir-Çelik sektöründe ve İnşaat sektöründe görülüyor ki doğru gitmeyen bir şeyler var! Sektörün duayenleri ise, uyarıyor "Felaketin eşiğindeyiz" diye. Fakat, ne yazık ki, halen bu iki sektöre yön veren politikalar uzmanların görüşleri doğrultusunda belirlenemiyor. İlla, Yalova depreminden sonra yaşanan felaket görüntüleri ve hafızamızdan silinmeyen, o "sesimi duyan var mı? "çığlıklarını tekrar yaşamamız mı gerekiyor?