Kazısız teknolojiler ve AKATED
Ahmet GÜLEÇ / Başkan Yardımcısı Türkiye Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED)
[email protected]
Son yıllarda ülkemizde görülen ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki olumlu gelişmeler neticesinde kentleşme ve kent bilincinde yoğun şekilde artış olmuştur. Buna bağlı olarak büyükşehirlerin sayısı ve barındırdığı nüfus artmıştır. Bu artış günlük şehir yaşamında birçok problemi de beraberinde getirmektedir. Araç ve yaya trafiğindeki yoğunlaşma, çarpık kentleşme sebebiyle oluşan bitişik nizam, dar cadde ve sokaklar ile birçok çevresel sorunlar şehir yaşamını olumsuz etkileyen problemlerin başında gelmektedir.
Yeraltı hizmetleri olan su, kanalizasyon, doğalgaz ve Telekom gibi servisler, büyükşehirlerin ve metropollerin en karmaşık altyapılarını oluşturmaktadır. Nüfus artışına bağlı olarak bu servisler günden güne daha da karmaşık hale gelmektedir. Bu servisleri oluşturan boru hatlarının bir ömrü olup zamanla bu hatların değişmesi, yenilenmesi veya rehabilite edilmeleri gerekmektedir. Ani müdahalelerin gerekli olduğu arızalar veya hasarlar da meydana gelebilmekte olup yapılacak kazılı yenileme ve onarım uygulamaları büyükşehirlerdeki günlük yaşamı olumsuz etkilemektedir. Şehrin araç ve yaya trafiği yoğun merkezlerinin yanı sıra İstanbul gibi birçok tarihi ve turistik alanın bulunduğu bölgelerdeki altyapı hatlarında yenileme, arıza giderme, onarım ve rehabilitasyon amaçlı yapılacak kazılar çevreyi ve günlük aktiviteleri de etkileyebilmektedir. Yapılacak kazılı uygulamalar ile şehir yaşamı daha da karmaşık hale gelebilmektedir. Bu durum topluma yansıyan bir mali yük oluşturmaktadır. Bu mali yük sosyal maliyet olarak adlandırılmaktadır. Diğer bir ifade ile sosyal maliyet; mevcut bir kazılı uygulamaya ait proje sözleşmesi içerisinde direkt ve direkt olmayan maliyetler şeklinde sınıflandırılamayan, ancak toplum ve çevrenin etkilemesinden kaynaklı oluşan maliyetlerin genel adıdır. Şehir merkezlerinde yapılan kazılı altyapı uygulamalarından olumsuz etkilenen alanlar 4 başlık altında sınıflandırılabilmektedir. Bunlar; yaya ve araç trafiği, ekonomik ve ticari aktiviteler, hava ve su kirliliği ile fiziksel çevrenin zarar görmesidir.
Kazılı yapılan altyapı yenileme ve rehabilitasyon çalışmaları esnasında araç yolları doğrudan etkilenmekte olup şerit kapanmaları sebebiyle trafik yoğunluğunun artmasına ve trafikte gecikmelere sebep olmaktadır. Özellikle kazılı uygulama alanına yaklaşan araçların sürüş hızlarının düşmesi trafikte şerit tıkanmalarına ve trafik çevriminin değişmesine sebebiyet vermektedir. Araçların devamlı olarak dur kalk yapmalarına bağlı olarak hızlarındaki sık değişim ve farklı güzergâh kullanım zorunluluğu ilave bir yakıt tüketimine sebep olur ve atmosfere daha fazla sera gazı salınımı gerçekleşir. Bu konuda yapılmış bir çalışmada, ana yoldaki hızın 30 km/saat'den 15 km/saat'e düşmesi ve tekrar 30 km/saat'e çıkması 0,1 litre ek yakıt sarfiyatının oluşmasına, 12.500 aracın bulunması durumunda ise yaklaşık 0,5 milyon litre/yıl ek yakıt sarfiyatına sebep olduğu tespit edilmiştir. Şerit kapanmaları ve araç hızlarındaki düşüş trafikte kargaşa oluşmasına ve park güzergâhlarının değişmesine sebebiyet vermektedir. Yine aynı çalışmada Paris'teki bir altyapı kazısına bağlı olarak park mesafelerinin değişmesi 0.11 ila 0.35 dolar arasında artı yakıt maliyetinin oluşturduğu tespit edilmiştir. Trafik seyir hızının kazı imalat alanı güzergâhında düşmesi ve/veya sapakların oluşması trafikte ilave zaman harcanmasına sebebiyet vermektedir. Bu zaman, trafikte geçirilmiş artık zaman olarak ifade edilmekte olup sosyal maliyeti oluşturan unsurların başında gelmektedir. Yolda harcanan ilave zamanlar şehir halkının stres katsayısını arttırmakta, toplumsal kargaşaya ve kavgaya sebebiyet vermektedir. AYC (Always Your Choise) adlı sivil toplum kuruluşunun 2003 yılında hazırlamış olduğu raporda ABD'deki kazılı altyapı rehabilitasyon uygulamalarının neden olduğu trafik kargaşası sebebiyle her yıl 1200'den fazla ölümlü vakanın meydana geldiği belirtilmiştir. Kazılı gerçekleştirilen gömülü servislerin rehabilitasyon ve yenilenme çalışmaları yaya kaldırımların hasar görmesine, kaldırım kullanım sürelerinin düşmesine sebep olmaktadır. Yayaların yürüyüş konforu bozulmaktadır Hasar gören kaldırımların yenilenmesi topluma ilave bir mali yük geri olarak yansımaktadır. Kazılı bir altyapı çalışması yayaların kullanımındaki bir kaldırımın ömrünün %30 oranında düşürmektedir.
Sosyal maliyeti oluşturan diğer bir unsur kirliliktir. Kirlilik su, hava ve toprak kirliliği yanında ses kirliliği, toplum tıkanıklığı ve görüntü kirliliğini de kapsamaktadır. Kazılı imalat alanları toplum yaşamını olumsuz yönde etkileyen en önemli gürültü kaynaklarından biridir. Kazı alanlarında meydana gelen yüksek desibelli sesler (gürültü) insanlar üzerinde olumsuz psikolojik ve fizyolojik etkiler oluşturabilmektedir. Özellikle solunum hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar, alerji, endişeli olma ve sinirlilik gibi psikolojik hastalıkları tetikleyebilmektedir. Şehir merkezlerinde gerçekleştirilen kazılı imalatlar sebebiyle oluşan kirliliğin getirdiği olumsuz etkiler şehir halkının dinlenme zamanını olumsuz yönde etkilemekte, insanların şehir yaşamlarındaki hayat kalitelerini düşürebilmektedir.
Altyapı servislerinin kazılı olarak restorasyon ve rehabilitasyonu kazı alanı ve civar bölgedeki ekonomik aktiviteleri olumsuz etkilemektedir. Özellikle şehrin kalabalık merkezlerinde uzun süreli veya sürekli yapılan kazılı imalatlar gelir kaybının oluşmasına sebep olabilmektedir. Perakendeciler ve kazı bölgesindeki mağaza sahipleri kazı sebepli mağaza ve dükkânlarına ulaşılabilirlikte zorluklar yaşamakta ve görünürlüklerini kaybedebilmektedir. Şehir merkezlerinde gerçekleştirilen kazılı uygulamalar sebebiyle meydana gelen iş aktivitelerindeki düşüş, gelir kaybına sebep olurken vergi gelirlerinde de bir azalmaya sebep olmaktadır. Kazı imalat alanına yakın civardaki yapılar ve mülkler kazı çalışmaları sebebiyle hasar görebilme riski ile karşı karşıya kalabilmektedir.
Kazılı altyapı uygulamalarında oluşan sosyal maliyetin topluma getirdiği yük büyük olmakta ve ortaya çıkan olumsuz etkiler şehir konforunu oldukça düşürmektedir. Altyapı yenileme, restorasyon ve rehabilitasyon uygulamalarındaki zaman, maliyet ve kalite ayaklarına sahip mevcut paradigmanın sosyal maliyeti minimuma indirmesi yönünde değişmesi gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır.
Artan şehirleşme ve şehir nüfusuna bağlı olarak değişen paradigma alternatif altyapı uygulamaları için itici bir güç oluşturmuştur. Teknolojik yenilikler de bunu desteklemiştir. Bu yenilikçi altyapı uygulamalar, minimum zemin tahribatı, minimum kaynak kullanımı, minimum çevresel etki, minimum sosyal maliyet ve uzun servis ömürlerini sağlayan teknikler bütünüdür. Kazısız teknolojiler değişen paradigmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan ileri altyapı uygulamalarının genel ifadesidir. Kazısız teknolojiler özellikle yoğun yaya ve araç trafiği olan şehir merkezlerinde, doğal ve tarihi alanlarda gerçekleştirilecek kazılı uygulamaların önemli bir alternatifidir. Bu yönü ile kazısız teknolojiler, şehir konforu ve minimum sosyal maliyet açısından kazılı uygulamalara göre birçok avantajı sunmaktadır.
Büyükşehirlerdeki altyapı restorasyon ve rehabilitasyon uygulamalarındaki paradigmal değişim
Kazısız teknolojiler gelişmiş büyükşehir ve metropollerde 1970'den beri teknolojik uygulamaların katılması ile günden güne uygulama yoğunluğu artarak devam etmektedir. Özellikle atık su şebeke rehabilitasyonlarının %50'den fazlası, içmesuyu hat rehabilitasyon ve yenilemelerin %10'u ve Telekom yenileme uygulamalarının büyük çoğunluğu Kazısız teknolojiler ile gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde ise 2004'den beri şehir konforunu sağlayan teknolojik uygulamaların hayata geçirilme hamlesi ile İSKİ, kendi hizmet alanında kazısız teknolojileri uygulamaya başlamış ve bu konuda öncü olmuştur. Ancak kazısız teknolojilerin uygulama alanı sınırlıdır ve gelişmiş metropoller seviyesine ulaşamamıştır. Bunun en büyük sebebi, konu ile ilgili yeterli bilgi birikiminin olmaması ve bunun sonucunda kazısız teknolojilere karşı oluşan önyargıdır. Büyükşehirlerdeki altyapı hizmeti veren idareler, kazısız teknolojilerin şehir yaşamı açısından sağladığı avantajları tam olarak bilmemektedir.
Buradan yola çıkarak, kazısız teknolojilerin ülkemizdeki tanınılırlığının arttırılması ve gerekli bilgi altyapısının oluşturulması amacıyla kısa adı AKATED olan "Türkiye Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği", 01.04.2010 tarihinde kurulmuştur. AKATED, kuruluşunun birinci senesinde merkezi Londra'da bulunan ve 26'dan fazla ülkenin temsil edildiği Uluslararası Kazısız Teknolojiler Cemiyeti (ISTT)'ye üye olarak uluslararası platformda ülkemizi temsil etmeye başlamıştır.
Türkiye Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) ileri altyapı uygulamaları alanında yapacağı etkinliklerle ülkemizi uluslararası platformda en iyi şekilde temsil etmeye devam edecektir. Şehir konforu ve minimum sosyal maliyet avantajı sunan kazısız teknolojilerin ülkemizde tanınması amaçlı birçok faaliyetleri organize etmeyi sürdürecektir. AKATED altyapı uygulamaları konusundaki ileri teknolojilerin ülkemize kazandırılması, uygulamalardaki bilgi birikiminin oluşturulması amaçlı birçok çalışmayı yürütmektedir. Bir sivil toplum kuruluşu olarak üniversitelerin kazısız teknolojiler alanındaki araştırmalarına destek verecek olup uzman kişilerin yetişmesi amaçlı uluslararası ölçekteki birçok projeye dâhil olacaktır. Ülkemizde de nitelikli personelin yetişmesi için birçok çalışmanın altyapısını hazırlamaktadır. Ülkemizi yenilikçi altyapı uygulamalarında mevcut teknolojileri kullanan durumundan teknolojiyi üretip satan konumuna getirmek AKATED'in en büyük hedefidir.
KANAKLAR
1. A.Gilshrist, E. N. Allouche, "Quantification of social costs associated with construction projects: state-of-the-art reviwe", Tunnelling and Underground Space Technology 20, 89-104, 2005
2. www.akated.com