KCK davası kavgalarla başladı
İstanbul'daki 124'ü tutuklu 205 sanık hakkında açılan KCK davasının 9'uncu duruşması başladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık ile sanık avukatları arasında, duruşmanın işleyişi ve taleplerin alınmasıyla ilgili tartışmalar yaşandı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 124'ü tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın 9. duruşması başladı.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, eski BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, yazar Ragıp Zarakolu'nun oğlu Deniz Zarakolu ve gazeteci Hakan Soytemiz'in de aralarında olduğu 124 tutuklu sanık ile Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında yer aldığı 20 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmayı BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de izledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, 9 Ekim'e kadar sürecek duruşmada iddianamenin okunmasına devam edileceğini belirterek, sanık avukatlarının yazılı olarak taleplerini alacaklarını ve sözlü talep alınmayacağını söyledi.
Avukatlardan ''yazılı talep'' itirazı
Bu değerlendirmeye karşılık söz alan tüm sanıkların avukatlarından Sinan Zincir ise duruşmaların son 2 günü olan 8 ve 9 Ekim'de talepte bulunmak üzere kendilerine süre verilmesini istedi.
Söz alan sanık avukatlarından Ercan Kanar da ceza yargılamasında esas olan şeyin sözlü savunma olduğunu ve duruşmalarda tartışmanın önemli bir yer teşkil ettiğini kaydederek, sanıkların çokluğunun dikkate alınıp kendilerine duruşmanın son 2 gününde, taleplerini sunmaları imkanı verilmesini talep etti.
Başkan Alçık ise maksadının sanıkların yararı için iddianamenin hızlı okunmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Duruşmada konuşan sanık avukatlarından Mehmet Emin Albayrak da dosyanın çok kalabalık olduğunu ve duruşma süresince sanıkların tutuklu kalmasının ''büyük haksızlık olduğunu'' belirterek, tahliye taleplerinin duruşmanın ilk günü olan bugün alınmasını ve iddianamenin okunmamasını talep etti.
Bu talep üzerine yeniden konuşan Başkan Alçık ise ''Tahliye talepleri alınacaksa son güne bırakılır. Yazılı olarak her an tahliye talebinde bulunabilirsiniz'' dedi.
Bilirkişi tercüman talebi
Talep için tekrar söz alan avukatlardan Sinan Zincir, duruşma salonunda bulunan sertifikalı Kürtçe bilirkişi tercümanın, sanıkların ne dediğini anlayabilmek için sanık avukatlarının yanına oturtulmasını istedi.
Sanık avukatlarından Hulki Köroğlu da mahkemenin ''yazılı savunma alma kararının dünya üzerinde bir örneğinin olmadığını'' belirterek, ''Bu kararınızdan rücu etmenizi talep ediyorum'' diye konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık'ın, taleplerle ilgili görüşünü sunması için Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan'a söz vermesine itiraz eden sanık avukatlarından Fikret İlkiz de savcıdan görüş alınmasını doğru bulmadığını söyledi.
Görüşünü sunan savcı Kaplan da davanın bilirkişi aşamasında olmadığını ve tercüman bilirkişi bulundurulması konusunda ise mahkemenin daha önce karar verdiğini hatırlatarak, hiç Türkçe bilmeyen sanıkların tercüme edilmesi için tercüman bulundurulması hususunun da savunma aşamasında düşünülmesine karar verilmesini istedi.
Verilen kısa ardından yeniden başlayan duruşmada konuşan Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, bilirkişi tercüman talebini reddetti. Heyet, sanık avukatlarının duruşmanın son 2 gününde taleplerini sunmalarına imkan verilmesi isteğini de kabul etti.
Bu sırada söz alan tutuklu sanıklardan Arslan İşçioğlu'nun, Abdullah Öcalan'a ilişkin sözleri üzerine mahkeme başkanı Alçık, ''Mikrofonu kapatın. Burası propaganda yeri değil'' diyerek sanığı uyardı.
İşçioğlu'nun konuşmasını sürdürmesi üzerine Alçık, bu sanığın salondan çıkarılmasını istedi.
Avukatlar ise sanığın söz hakkı olduğunu belirterek, mikrofonunun kapatılması ve sanığın dışarı çıkarılmasına tepki gösterdi. Salondaki izleyiciler de alkışlı protestoda bulundu. Bunun üzerine başkan Alçık da duruşmaya yarım saat ara verdi.
Mahkeme binası önünde gerginlik
Duruşmaya ara verilmesinin ardından yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı mahkeme salonu girişinde toplanan bir grup BDP'li duruşma salonuna girmek istedi. Jandarma görevlilerinin geçişe izin vermemesi üzerine terör örgütü PKK lehine sloganlar atan grup ile görevliler arasında bir süre gerginlik yaşandı.
Jandarma görevlilerince çembere alınan gruptakiler, BDP İstanbul İl Başkanı ve avukatların devreye girmesi ve görevlilerle konuşması sonrası mahkeme binasına alındı.
Öte yandan duruşmanın yapıldığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi girişinde ve duruşma salonunun olduğu bölgede, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlilerince yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.