KCK'dan alındılar, MİT'çiler kurtardı

Yalçın Küçük, de "Odatv" davasındaki savunmasında MİT'çilerle KCK'nın bağlantısı olduğunu ileri sürdü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İkinci "Ergenekon" davasında tutuksuz yargılanan "Odatv" davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük, Abdullah Öcalan'ın avukatlarının kendisiyle görüşerek, Öcalan'ın talimatlarını ilettikleri iddiasını reddetti. İrfan Dündar'ın KCK-MİT operasyonunda gözaltına alındığını söyleyen Küçük, "Savcı serbest bıraktı. KCK'dan alınan pek çok avukat, MİT'çi oldukları için serbest kaldı" dedi.
 
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Yalçın Küçük, Abdullah Öcalan'ın avukatlarından İrfan Dündar ile telefonda görüşerek, Dündar ve arkadaşlarının Öcalan'dan aldığı talimatları kendisine ilettikleri iddiasına değindi.
 
Küçük, Gebze Cezaevi'nde yatarken şu anda milletvekili olan Aysel Tuğluk ve avukatlık yapan İrfan Dündar'ın Kürt vatandaşları ziyaret etmek için geldikleri sırada kendisiyle de görüştüklerini ifade ederek, iddia edildiği gibi Dündar'dan talimat almadığını söyledi.
 
"Tuzak" olarak düşündüğü için Dündar ile görüşmek istemediğini söyleyen Küçük, "Aradan 10-12 yıl geçmiş. Bu süre içinde hiç konuşmadığım insanın telefondan sesini fark edeceğim. Babamın oğlu mu?" dedi.
 
MİT'in kendisini tuzağa düşürmek için 2 kere adam gönderdiğini iddia eden Küçük, bunlardan biri olan Tuncer Günay'a "Sen bana tuzaksın. Bana tuzak kuruyorsun" diyerek yanından kovduğunu anlattı.
 
İrfan Dündar'ın KCK-MİT operasyonunda gözaltına alındığını söyleyen Küçük, "Savcı serbest bıraktı. KCK'dan alınan pek çok avukat, MİT'çi oldukları için serbest kaldı. MİT onların bir kısmını kurtardı. Bir kısmını bıraktı. Benim onlarla işim olmaz" dedi.
 
Küçük, "Darbeye zemin hazırlamak için kaos ortamı yaratmaya çalıştığı" suçlamalarına da değinerek, kaosun "büyük boşluk", "gaz" gibi anlamları olduğunu anlattı.
"Beni 'gaz yapmaktan mı' mahkum edeceksiniz?" diyen Küçük, ceza kanunlarında böyle bir suçun olmadığını söyledi.
 
Cumhuriyet Gazetesi'nde bir süre yazdığın anlatan Küçük, "Hayatımın en güzel günleriydi. 1976'da Cumhuriyet Gazetesi'nden ayrıldım. O günden sonra da İlhan Selçuk ile görüşmedim. Neşeli, sevdiğim bir insandı. İlhan Selçuk'u hem çok severdim, hem de çok tartışırdık. Bizim kültürümüzde hem birbirimizi severiz, zaman zaman da kızarız" dedi.
Küçük'ün savunmasının tamamlanmasının ardından, duruşmada diğer tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.