”Kıbrıs meselesi AB ilişkilerinde engel teşkil etmeyecek”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya'nın yeni Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya'nın yeni Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile yapılan görüşmeleri çok önemsediklerini belirterek, Westerwelle ile Kıbrıs meselesinin Türkiye-AB ilişkilerinde engel teşkil etmemesi ve iki bakanlık arasındaki stratejik diyalog mekanizmasının bir an önce hayata geçirilmesi konularında mutabık kaldıklarını açıkladı.
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, Türkiye ile Almanya'nın, işbirliği anlayışı içinde hareket eden iki dost ülke olduğunu söyleyerek, Türkiye ile Almanya arasında çok yakın insani iletişim ilişkisi bulunduğunu kaydetti. Davutoğlu, iki ülke arasında sadece siyasi bir ilişki değil toplumsal bir ilişki bulunduğunu belirterek, hatta bazı Türk vatandaşlarının Almanya'da "Türkiye için anavatan, Almanya için de baba vatan" dediklerini hatırlattı.
Türkiye-AB ilişkileri
Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Türkiye-AB ilişkilerini kapsamlı şekilde ele aldıklarını belirten Davutoğlu, konuk bakanın Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destek için teşekkür ettiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Bütün konuşmalarında vurguladığı 'pacta sund servanda' (ahde vefa) ilkesini bir kez daha burada gündeme getirmiş olmasından duyduğumuz memnuniyeti de ifade ettim. Almanya, AB'nin lokomotif, kurucu ülkelerinden biridir ve Almanya'nın Türkiye-AB ilişkilerine stratejik bir perspektiften baktığından eminiz. Bu stratejik perspektif de hem Türkiye'nin hem Almanya'nın hem de AB'nin önümüzdeki dönemdeki uluslararası konumunu pozitif etkileyecektir. Biz bu desteğin artarak sürmesini istiyoruz."
Davutoğlu, görüşmelerde Westerwelle'ye Kıbrıs konusunda kapsamlı bilgi sunduğunu söyleyerek, "Kıbrıs meselesinin Türkiye-AB ilişkilerinde bir engel teşkil etmemesi konusunda mutabık kaldık" dedi. Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir barışın BM parametreleri etrafında sağlanması için neler yapılması gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, Almanya'dan daha aktif rol almalarını rica ettiğini çünkü kapsamlı bir barış için çok uygun şartlar bulunduğunu bildirdi.
Davutoğlu, görüşmelerde Afganistan konusunu da ele aldıklarını söyleyerek, Afganistan'ın, iki ülkenin NATO ittifakı çerçevesinde faaliyet gösterdiği önemli bir çalışma alanı olduğunu ve bu konudaki görüşlerinin mutabık olduğunu, bundan sonra da işbirliğini geliştirme konusunda anlayış birliği içinde olduklarını ifade etti.
Davutoğlu, ayrıca bölgesel konuları ve bu çerçevede Orta Doğu'daki gelişmeler, İran'ın nükleer programı ve Kafkasya'daki Türkiye-Ermenistan normalleşmesi ve Karabağ sorununu ele aldıklarını söyleyerek, "Çok büyük bir fırsat teşkil eden bu gezi, Türkiye ile Almanya arasında son dönemde birikmiş birçok konunun gözden geçirilmesine imkan tanımıştır" dedi.
"Norveç Büyükelçiliğine nota verildi"
Davutoğlu, Norveç'te bir Türk ailesine yönelik tutumla ilgili basına yansıyan habere yönelik soru üzerine de "Norveç'te vatandaşımız Döndü Tulum'un maalesef çok acı bir şekilde kaybı, bizi büyük bir teessüre sevk etmiştir. Gerek ailesine, gerekse bütün yakınlarına buradan taziyede bulunmak istiyorum. Bütün vatandaşlarımızın hukukunu takip etmek bizim görevimizdir. Bu durumda ise sadece bir vatandaşımızın hukukunu takip etmek değil, bir insan hakları, insani bir durum da söz konusu" diye konuştu.
Olayı yakinen takip ettiklerini ifade eden Davutoğlu, "Burada bir ihmal ve kusurun olup olmadığı konusunun araştırılması için Norveç makamlarına resmen başvurduk. Ankara'da Norveç Büyükelçiliğine bir nota verildi, bir girişimde bulunuldu. Oslo Büyükelçiliğimiz de olayı yakinen takip ediyor" dedi.
Bu tür olayların cereyan etmemesinin çok önemli olduğunu söyleyen Davutoğlu, etnik, dini, kökeni ne olursa olsun, medeni bir toplumda karşılaşılmaması gereken bir tablo olduğunu belirterek, sebepleri araştıracaklarını ve Norveç makamlarıyla bu konuya açık şekilde görüşeceklerini kaydetti.
Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Türkiye'nin uluslararası alanda kilit bir konuma sahip olduğuna vurgu yaparak, sorunlu bölgelerdeki sorunların çözümünde Türkiye'nin "çok belirleyici bir konumu" olduğunu söyledi.
Türkiye ile müttefik ve NATO'da ortak olduklarını kaydeden Konuk Bakan, "Almanya olarak Türkiye ile ilişkilerimizin çok iyi şekilde gelişmesi yönünde çok yüksek bir menfaatimiz var" dedi ve Davutoğlu ile stratejik bir diyalog üzerinde karar kıldıklarını, söz konusu diyaloğu daha fazla canlandırmak istediklerini söyledi.
Türk-Alman Üniversitesi konusuna da değinen Westerwelle, "Biz gençlerimizin, ülkelerimizin bir araya gelip bilgilerini paylaşmasını istiyoruz. Birbirine karşı değil, bir arada yaşamalarını istiyoruz. Tarihten çıkardığımız dersler de bunu gerekli kılıyor" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"AB bünyesinde Brüksel'de yapılan dışişleri bakanları toplantısı çerçevesinde özellikle bir sonraki müzakere faslı olan Çevre faslının açılması yönünde katkıda bulunmaya çalıştım. Biz Almanlar, verdiğimiz sözü tutarız. Ben açık bir şekilde Almanya Dışişleri Bakanı olarak, Alman hükümeti adına söylüyorum. Koalisyon hükümeti sözleşmesinde ne yazıyorsa, odur. Almanya'nın özellikle Türkiye ile karşılık ilişkilerinin geliştirilmesi ve Türkiye'nin AB'ye bağlanması hususunda büyük bir menfaati vardır."
Westerwelle, Türkiye'nin Avrupa'ya ve Batıya yönelmesinin, Avrupa yolunda ilerlemesinin ülkelerinin menfaati icabı olduğunu belirtti ve yapılan görüşmelerin ardından Türkiye'nin bu yolda ilerleyeceğinden emin olduğunu ifade etti.
Bir gazetecinin "Avrupa'da Türkiye'ye kuşkuyla bakanların var olduğunu" belirterek, söz konusu stratejik diyaloğun ne kadar sürede gerçekleşebileceğine ilişkin sorusu üzerine Konuk Bakan, "Biz güvenilir sözleşme ortağıyız. Dünyada da Almanya'nın böyle bir saygınlığı olması buradan geliyor. Biz ne söylediysek ve hangi sözleşmeyi imzaladıysak arkasında duruyoruz ve ben şahsen de arkasında duruyorum" dedi ve Türkiye'nin reform sürecinin devamını istediklerini ve bu sürecin Avrupa'nın menfaati çerçevesinde teşvik ettiklerini söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in tutumunu ve "imtiyazlı ortaklık" önerisini hatırlatması üzerine Westerwelle, Almanya hükümeti adına Almanya Dışişleri Bakanı olarak burada olduğunu vurguladı ve "Burada ne diyorsam ve hükümette ne kararlaştırıldıysa, o geçerlidir. Söz konusu olan, neticede neyin kararlaştırıldığıdır ve geçerli olan da budur" dedi.
Westerwelle, Almanya'da Türklere karşı uygulanan şiddet eylemlerinin hatırlatılması üzerine, her kalbi ve hissi olan insanın şiddete karşı çıkması gerektiğinin altını çizerek, Almanya'da gereken tedbirlerin alındığını, hoşgörüsüzlüğe hoşgörü göstermeyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin bölgedeki önemine de değinen Konuk Bakan, Afganistan, Yemen ve İran gibi ülkeler ve tüm Yakın Doğu bölgesindeki büyük sorunların çözülmesi için Türkiye'nin "çok önemli" bir ülke olduğuna dikkati çekerek, "Çatışmalardaki sorunları çözmemiz özellikle Türkiye'nin merkezi konumu ve rolü ile mümkündür" dedi.
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin AB süreci hakkında kısa bir değerlendirmede bulunan Westerwelle, Türkiye'nin bazı fasıllarda yavaş ilerlediği görüşünün iç politika malzemesi olduğunu ve iki tarafın da (AB ve Türkiye) yapması gereken ödevleri bulunduğunu söyledi.