Kılıçdaroğlu, arama kararını basına dağıttı
Kılıçdaroğlu, kararın ilgili yasa hükmünü ihlal ettiğini ve "hamili çek" gibi olduğunu öne sürdü
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiğini belirttiği bir arama kararının fotokopisini basın mensuplarına dağıtarak, kararın ilgili yasa hükmünü ihlal ettiğini ve "hamili çek" gibi olduğunu savundu. Adalet Bakanı ve Başbakandan açıklama beklediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini "göreve davet etti."
Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de demokrasiden ve onun ayrılmaz parçası olan özgürlüklerden hızla uzaklaşıldığını ileri sürdü.
Sadece bireylerin değil, kurumların da baskı altında olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Maalesef bu baskılar AKP iktidarının gözetim ve denetiminde yapılmaktadır. Devletin kurumları ve bu kurumlardaki yöneticiler, karar vericiler bir kamu görevlisi gibi değil, AKP görevlisi gibi çalışmakta ve karar almaktadır. O kadar ki bu görevliler kamuoyu önüne çıkıp açıkça iktidar yanlısı söylemlerde bulunmakta, kamuoyunu yanıltan demeçler verebilmektedir" diye konuştu.
Telekomünikasyon İletişim Başkanının (TİB) "Yargıtay'ın santralini dinlemedik" diyebildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Peki, Yargıtay santrali üzerinden dinleme yapıldığı ortaya çıktığında, AKP'nin gözdesi, Sayın Başbakanın uğruna Anayasa Mahkemesi kararını bile göz ardı ettiği bu başkan görevinde kalabilecek mi?" diye sordu.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiğini belirttiği bir mahkeme kararını fotokopisini basın mensuplarına dağıtan Kılıçdaroğlu, kararda, ilgili yasanın öngördüğü "aramanın nedeni, aranacak kişi ve arama yapılacak evler ve diğer adresler" gibi zorunlu bilgilerin yer almadığını kaydetti.
Yasanın ilgili hükmünün ihlal edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hamili çek gibi bir mahkeme kararı söz konusudur" dedi.
Mahkeme kararının verildiği 18 Kasım 2009 tarihinden itibaren hangi ev, mekan ya da kişi aranmak isteniyorsa, mahkeme kararının boş bırakılan ilgili bölümünün doldurulması durumunda bu yerlerin aranmasının olanaklı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, karara göre, gözaltına alınan kişilerin 24 saat süreyle avukatları ile görüşmesinin kısıtlanabileceğini ve ne ile suçlandıklarını öğrenemeyeceklerini dile getirdi.
"Böyle bir mahkeme kararı var mıdır?"
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Söz konusu kararı alan mahkemenin, yargıcın, katibin adı, karar tarihi ve karar numarası ortadadır. Buradan ilgililere sesleniyorum: Böyle bir mahkeme kararı var mıdır? Sayın Başbakan, Adalet Bakanı derhal çıkıp bu sorunun yanıtını vermelidir. Eğer böyle bir karar var ise demokratik hukuk devletlerinde böyle mahkeme kararlarına niçin ihtiyaç duyulur. Bu, yürütmenin kanunsuz işlemlerine yargı kararı ile kılıf hazırlanması anlamına gelmez mi?
Şu sorulara yanıt aramak sağlıklı çalışan bir demokraside hepimizin görevi olmak zorundadır: Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapan bu sayın yargıç, gerçekten açığa imza atmış mıdır? Böyle ucu açık bir karar yürürlükteki mevzuatla bağdaşmakta mıdır? Yargıç, Ceza Muhakemesi Kanunu ile bağdaşmayacak bir şekilde böyle bir karar verebilir mi? Bu karar nerede ve kimler için uygulanmıştır. Bu kişiler ne ile suçlanmaktadır?
Sayın Adalet Bakanından, Sayın Başbakandan yanıt bekliyoruz. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini göreve davet ediyoruz."
"Arınç'a suikast mizah konusu"
Bir soru üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Arınç'a yapılacağı söylenen suikast aslında mizah konusu. Sayın Başbakan, İçişleri Bakanı, sayın bakanların çıkıp açıklama yapması gerekiyor. Tamamen dedikodu üzerine giden haberlerle gazeteler çıkıyor. Ciddi bir hükümet bu konuda tutarlı bir açıklama yapmalı ve kamuoyunu aydınlatmalı" diye konuştu.