Kılıçdaroğlu'dan Erdoğan'a eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''Bir kişi, 'Ben anayasayı tanımıyorum, anayasa bana uygun değildir' diyorsa, artık şunu çok iyi bilmeliyiz ki bir sivil darbenin ön hazırlıkları yapılıyor demektir'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince ATO Congresium'da düzenlenen "Özgürlükçü Demokrasiyi Birlikte İnşa Edelim" toplantısında, CHP'nin propagandasını yapmak için bir araya gelmediklerini söyledi.
Amaçlarının, "Türkiye'nin içine girdiği çıkmazdan nasıl el ele birlikte çıkarabilirizi" tartışmak olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Önce bir soruyla başlayalım; vatandaş siyaset kurumundan, hükümetten ne ister? Adalet ister, işsizlik ve yoksulluk olmasın ister, eğer bunları veremiyorsa gerekçesini vatandaşa anlatmak zorundadır" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, vatandaşına hesap veren bir iktidarın dünyada saygınlığı olan bir iktidar olacağına işaret etti.
Kılıçdaroğlu, 13 yıldır ülke demokrasisinin kan kaybettiğini savunarak, "Eğer anayasaya göre seçilip gelen bir kişi 'Ben anayasayı tanımıyorum, anayasa bana uygun değildir' diyorsa, artık şunu çok iyi bilmeliyiz ki bir sivil darbenin ön hazırlıkları yapılıyor demektir" değerlendirmesini yaptı.
'Geldiğimiz süreç CHP'nin sorunu olmaktan çıkmıştır'
Devletle hükümet arasında fark olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, devletin baki, hükümetin ise devleti yönetmek için 4 yıllığına iktidara geldiğine işaret etti.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bir iktidar 4 yıl için devleti yönetir ama 14 yılda AKP, şu anda bir devlet partisi konumundadır. Valisiyle, polisiyle, hakimiyle, savcısıyla bir devlet partisidir artık AKP. Dolayısıyla sivil toplumun, sendikaların, siyasal partilerin normal bir demokraside yapacakları mücadelenin sınırları aşılmıştır. Bu mücadele bir siyasi partiyle yapılacak mücadele değil, bu mücadele doğrudan doğruya AKP devleti ile yapılacak mücadeledir. Herkes bunu böyle bilsin. Geldiğimiz süreç CHP'nin sorunu olmaktan çıkmıştır. Bu süreç demokrasiyi özümseyen, savunan, insan haklarını, kadın erken eşitliğini savunan bütün kesimlerin ortak sorunudur. Siyasi düşüncelerimiz farklı olabilir, ama demokrasiye, hukuka, özgürlüklere aynı yönden bakıyorsak, ayrışmanın değil, beraber haraket etmek zorundayız. Bunu hatırlatmak benim siyasi sorumluluğumdur."