Kılıçdaroğlu'ndan faiz eleştirisi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Son 15 yılda bir grup yabancıya Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ödediği faiz 149 milyar dolar.Türkiye Cumhuriyeti devletini faizcilerden kurtarmak bizim boynumuzun borcudur" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündemi değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

- Demokraside iktidarı yönetenler hukuka uygun davranmak zorundadırlar. MESAM diye bir örgüt var, bir tüzüğü var. Yasal dayanağı var ve kurulur. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiçbir iktidar yoktur dünyada. Darbe dönemleri hariç sanat ve sanatçıya her ortamda önem verilmiştir. Yüceltmek her toplumun ortak amaçlarından birisidir. Sanatçı özgür olmalı, özgürce düşüncesini dile getirmeli. Sanatın 7 dalını da desteklememiz gerekir. Elbette sanatçının da hakları vardır. Mart ayında olağan kogresini yapacaktı. Kongresini yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı.

- Kurala uyarsanız atayabilirsiniz. Verilen görev ve yükümlülüklerin yerine getirilmediği ya da tarifelerin esaslera göre düzenlenmediği durumlarda ben önce bir uyarı yazısını yazarım diyor bakanlık. Ve 30 gün beklerim. Kural yerine gelmemişse 2. bir yazı ile tekrar uyarırım. Yine 30 gün beklerim, kural yerine gelmemişse kayyum atarım diyor. MESAM yönetim kurulu görevden alındı. Telefon ettim, size uyarı yazısı geldi mi? Hiçbir yazı gitmemiş. Yani, kanunu takmıyor. Kültür Bakanlığı yasaya uymazsa ne olacak? Bütün bunlar sanatı ve sanatçıyı korumak içindir fakat hiçbir uyarı yapılmadan MESAM yönetim kurulu bir yazı ile değiştiriliyor. Sordum, dava açacak mısınız diye tabii ki dediler. Bugün dava açacaklar. Kültür Bakanı'na sormak isterim. Sen sanatı ve sanatçıyı korumakla görevlisin. Yasanın dışına çıkmazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir. 

"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız"

- Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi toplumun her kesiminin karşı çıktığı bir uygulama. Hangi gerekçe ile özelleştiriyoruz? Herkes kazanıyor. Bu üretimin kaybedeni yok. Herkesin kazandığı bir ortama siz dinamit koyuyorsunuz. Büyük bir kısmı sonra kapanacak. Kapanmayacak diyorlar. Biz birçok fabrikanın nasıl kapandığını gördük. Amaç, nişasta bazlı şeker tüketimini teşvik etmek. Şeker fabrikalarını ziyaret ediyoruz. İşçilerle beraberiz. Mutlaka ve mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz. 1926'da ilk fabrika Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün döneminde kuruldu. Osmanlı'da 1 kilo şeker üreten fabrika bile yokken. Daha sonra atılan temeller var. Özelleştirerek siz aslında bir anlamda cumhuriyetten intikam almaya çalışıyorsunuz. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak, cumhuriyete, emeğe, alın terine sahip çıkmak demektir. 

- Bu süreci başlatan olay yeni değil. Şeker kanunu çıktı. Geçici 8. maddesi vardı. Uluslararası kuruluşlar ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Bakanlar Kurulu görev ve yetkilerini yeniden belirler. Hangi uluslararası kuruluşla hangi anlaşmayı yaptılar? Bugüne kadar bu konuda yapılmış tek cümle yok.  Ben başta Recep Bey, Binali Bey olmak üzere soru soruyorum. Hangi uluslararası kuruluşlarla bir anlaşma yaptınız ve anlaşma metnini neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizliyorsunuz? Çıkın açıklayın. Bu madde Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü. AYM bu maddeyi iptal etti. Dayandığı argüman ne? Yasama yetkisi Türk milleti adına TBMM'nindir. Bu yetki devredilemez diyor. Siz yaptığınız anlaşmaya göre düzenlemeler yapıyorsunuz. AYM diyor ki, burada yetkili TBMM'dir. O nedenle ben bu maddeyi iptal ediyorum diyor. O uluslararası sözleşme yürürlükte biz merak ediyoruz. Kiminle oturdunuz şeker politikasının geleceğini belirlediniz. 

- Nişasta bazlı şekerin sağlık için ne kadar zararlı olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Binali bey kota getireceğiz demiş. Zaten var kota. Dünyanın en yüksek kotası. Bazı ülkelerde de yasak. Kansere, şeker hastalığına yol açıyor. Nişasta bazlı şekerin insan sağlığına zararları konusunda çalışmaları var. Yüzde 15 oranını uygulayan dünyada bir ülke var mı? Bizim insanımızın hayatı bu kadar mı ucuz? Biz şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız. Herkesin kazandığı bir düzeni sonuna kadar savunacağız. 

"Yargı yok"

- Uluslararası bir toplantıda konuşuyor Adalet Bakanı. Türkiye'de yargı bağımsız ve tarafsızdır HSK bunun sigortasıdır diyor. Erdoğan, Yargıtay'ın 150. yılı sempozyumunda bir konuşma yapıyor. "Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir" diyor. Günaydın Recep Bey, günaydın. Nihayet öğrenebildin. Yargı yok yargı. Adalet yok adalet. 

''15 yılda bir grup yabancıya ödenen faiz 149 milyar dolar faiz"

- Sanki CHP iktidarda o faizden şikayet ediyor. 15 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Faiz sömürüden ibaret. Günaydın Recep Bey. Her sefer söyledim. Vatandaşın kahvede söylediği söz faizci Tayyip. Faizci Tayyip. 149 milyar doları sanayiciye mi, çiftçiye mi, emekliye mi, memura mı verdiniz? Yurt dışındaki bir grup tefeciye veriyorsunz. Vatandaş tefeci Tayyip demekte haksız mı? Kime ödedin bu parayı? Bir grup tefeciye ödedin. O nedenle sana tefeci Tayyip diyorlar. Şikayetçi olmayacaksın arkadaşım. Çözüm bulacaksın çözüm. Faiz sorununu çözemezler, çünkü yakayı tefeciye kaptırmışlar. Faizi düşür, doları, parayı getirmem diyor. Yakayı tefeciye kaptırmış vaziyette. 

Bu konularda ilginizi çekebilir
chp