”Kiminin eteğinden, kiminin paçasından dökülüyor”
Başbakan Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce demokratik açılım sürecine ilişkin değerlendirmede bulundu
İSTANBUL- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılıma ilişkin, "Milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili olarak demokratik açılım süreci konusunda, herkesin taşları eteğinden dökülüyor. Kimilerinin de paçalarından dökülüyor" dedi.
Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, ziyareti hakkında bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, demokratik açılım sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, şöyle konuştu:
"Bu konuda milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili olarak demokratik açılım süreci konusunda herkesin taşları eteğinden dökülüyor. Kimilerinin de paçalarından dökülüyor. Burada böyle bir durumu görüyoruz. Biz bunun bir devlet projesi olduğunu, muhatabının 72 milyon vatandaşımız olduğunu daha önce de söyledik. Bu konudaki çalışmalarımızı yoğunlaştırarak bizler gerek hükümetimiz olarak, gerek partimiz olarak, gerek sivil toplum örgütleri olarak, yazılı ve görsel medyadan bu sürece destek verecek olanlara, sözü olan herkesin bu sürece katkı vermesi temennisini dün de İstanbul'daki açılış törenlerinde ifade ettim.
Bundan sonraki süreçte de bizler yollara döküleceğiz ve 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında bunları 72 milyon vatandaşımıza anlatmanın gayreti içerisinde olacağız."
Erdoğan, Ortadoğu'daki barış sürecine ilişkin bir soruya, "Biz durumdan vazife çıkaramayız. Taraflar Türkiye'den bu konuda herhangi bir arabuluculuk talebinde bulunurlarsa biz elimizden gelen gayreti gösteririz. Ortadoğu barışına katkıda bulunabilmek için yine elimizden gelen gayreti gösteririz" karşılığını verdi.
Sine-i millet açıklaması
Bir gazetecinin, DTP hakkında açılan kapatma davasının bu hafta Anayasa Mahkemesinde görüşüleceğini hatırlatarak, "Ahmet Türk, partinin kapatılması halinde sine-i millete döneriz açıklaması yaptı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Her şeyden önce doğmamış çocuğa don biçilmez. Bu kararı verecek olan merci Anayasa Mahkemesidir. Şuanda Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı nedir, ne değildir, bunu ben bilemem. Fakat parti kapatılmalarıyla ilgili bizim düşüncemiz bellidir. Daha önce bunu defaatle açıkladık. Temenni ederim ki verilecek karar ülkemiz için hayırlı olur. Sine-i millet hiçbir siyasinin tasarrufu altında değildir. Sine-i millet kimleri kabul eder, kimleri kabul etmez, bunların ölçüsü, seçimden seçime sandıklarda görülür. Onun için de sine-i millete dönmek, sine-i milletin göstereceği kabul, halkımıza ait olan tasarruftur. Onun üzerinde de hiçbir siyasi liderin irade beyanı söz konusu olamaz."
Yargı erkine müdahale
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, eski kuvvet komutanlarının dün adliyede verdikleri ifadeye ilişkin "hükümetin orduya karşı asimetrik harekat içinde olduğu" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu yargıda olan bir süreç. Yargı süreci üzerinde Sayın Baykal çok rahat tasarruflarda bulunabiliyor. Maalesef medya da bu tür tasarruflarda çok rahat bulunabiliyor. Defaatle bu konuda açıklamalar yaptım. Lütfen kimse, ne siyasetçi, ne medya mensupları yargıya intikal etmiş bu konularda, bırakılım yargıyı kendi haline yargı nasıl tasarrufta bulunacaksa, hukuk çerçevesi içerisinde bu tasarrufu yargı yapsın. Bu konularda hiçbirimiz konuşmayalım. Anayasanın bu konularda belirleyici hükümleri var. bu belirleyici hükme rağmen gördüğünüz gibi kalkıp Ana muhalefet lideri her zaman yaptığı bu tür açıklamaları, müdahaleleri yine aynı şekilde yapıyor. Ben bunları doğru bulmuyorum, bunları çirkin buluyorum. Özellikle de kuvvetler ayrılığı prensibinin egemen olduğu demokratik bir toplumda, yargı erkine müdahale olarak görüyorum."
"Afganistan'da yapabileceğimizi yaptık"
Afganistan'a Türkiye'nin olası katkılarının neler olacağına ilişkin soruyu Erdoğan şöyle yanıtladı:
"Bu konuyla ilgili olarak zaten silahlı kuvvetlerimiz talep gelmeden burada çok daha farklı bir geniş açıdan ufuk ortaya koymak suretiyle 700 civarında olan Afganistan'daki asker sayımızı 1750 civarına çıkardı. Şu anda biz orada yapabileceğimizi yapmış durumdayız. Asker sayımızı gerekli olan sayıya çıkarmış durumdayız. Bunun dışında yapabileceğimiz neler olabilir? Şu ana kadar nasıl ki Afgan ordusuna verdiğimiz eğitim varsa, bunu daha çok burada yapıyorduk. Şimdi, orada da eğitim verme imkanımız var, bunu yapabiliriz. Bunları yapabiliriz. Silahlı kuvvetlerimiz buna hazır. Aynı şekilde emniyet teşkilatımız da buna hazır. Bu konuda da eğitim çalışmaları verebiliriz.
Hepsinden öte bizim işin başından itibaren orada yaptığımız çok ciddi PRT çalışmaları var. Bunları kimse göz ardı etmesin. Eğitim alanında çok ciddi yatırımlarımız oldu. TİKA vasıtasıyla bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sağlık alanında aynı şekilde yatırımlarımız oldu. Yol, su gibi çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımız ağırlıklı olarak Kabil'in güneyindeki Vardak'ta devam ediyor. Kuzeyde devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. Şu ana kadar yaklaşık 150 milyon dolarlık yatırımımız var.
Bundan sonraki süreçte de ilk etapta en az 50 milyon dolarlık bir yatırım söz konusu. Bütün bunlar Afgan halkıyla tarihten gelen birlikteliğimizin, kardeşliğimizin geleceğe taşınmasına yönelik samimi adımlarımızdır. Bu adımlarımızı bu şekilde atmaya devam edeceğiz. 3. kez komuta görevini üstlenmiş olan silahlı kuvvetlerimiz de Afgan halkıyla arasındaki birlikteliği, hoşgörüyü aynen korumak ve devam ettirmek durumundadır. Bunun için de şu ana kadar neyse bizim aramızdaki sözleşmedeki yaptıklarımız, aynen bunu devam ettireceğiz."
Erdoğan ABD'ye gitti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın davetlisi olarak özel "ANA" uçağı ile 11.55'te bu ülkeye hareket etti.
Başbakan Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve diğer ilgililer uğurladı.
Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner ve gazeteciler de ABD'ye gitti.