Kırmızı kadın modern hayatın simgesi oldu
Cumhuriyet, Kadın ve Demokrasi" konulu panele katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, "Bağnaz erkek kontrolünün canlı tuttuğu gelenek, yasalara karşı güçlü bir meydan okumayla direniyor" dedi
MANİSA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, Manisa'nın Salihli ilçesinde partisi tarafından düzenlenen "Cumhuriyet, Kadın ve Demokrasi" konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Pavey, kadının, gelenekçi toplumlarda cinsellik üstünden kontrol edildiğini belirterek, toplumun çoğunluğunun kadın üzerindeki baskın kültürünü değiştirmedikçe, zirvedeki bir avuç kadının başarısıyla güçlü kadın yaratılamayacağını dile getirdi.
Pavey, şöyle konuştu:
"Önceki yıllarda her türlü sıkıntımızın çözümünü yasalarda arayarak fena halde yanıldığımızı düşünüyorum. Bağnaz erkek kontrolünün canlı tuttuğu gelenek, yasalara karşı güçlü bir meydan okumayla direniyor. Bize geçmişten yoğun bir ön yargılar ve ayrımcılık miras kaldı. Bize bırakılmış bu ağır yükü gelecek nesillerin omuzlarından kaldırmak bizim asıl görevimizdir. Ceyda'nın biber gazında uçuşan kırmızı elbisesi, önümüzde duran modeldir."
Üniversitelerdeki karma yurtların hükümetin en ciddi sorunu olduğunu söyleyen Pavey,"Sinsi bir propaganda ile karma yurtlarda kız ve erkek öğrencilerin aynı yatağı paylaştıkları algısı yayılıyor" dedi.
Salihli Belediyesi Zafer Keskiner Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen panelde konuşan Pavey şöyle devam etti:
"Kırmızı kadın Ceyda Sungur"
"Halbuki bilindiği gibi binalar ayrıdır, sadece aynı kampus alanı içerisindedir. Geçtiğimiz yıl Kadırga ve Edirnekapı karma yurtlarının ayrılmasıyla ilgili bir soru önergesi vermiştim. O günden beri uğradığım hakaret ve ahlaksızlıkların hacmini burada anlatmam mümkün değil. İçinde bulunduğumuz açmazdan çıkamayışımızın önünde gelenekçi efsanelerle gerçek arasındaki uçurumun olduğunu düşünüyorum.
Bizim toplumumuzda kızlar 3 temel değerle yetiştiriliyor. Mutlak itaat, büyüğün çizdiği hayatı yaşamak ve geleneğe mutlak bağlılık. Bizim artık bu saatten sonra ön yargı ve geleneği kadın özgürlüğü ile nasıl uzlaştıracağımız üzerine kafa yormamız gerekir. Gelenek ve özgürlükler nasıl el ele yaşayabilir, bunun üzerinde durmamız lazım. Ancak öte yandan ilk kez bir Müslüman ülkeden kırmızı kadın Ceyda Sungur doğayı, İstanbul'un 75 ağacını korumak için zehirli gazın karşısında dimdik durarak modern hayatın simgesi oldu. Bu Ortadoğu'da ilk defa yaşanıyor. O halde bireysel, bağımsız ve kendi hayatlarına kendileri karar vererek topluma katılan kızlarımızın gücünü asla küçümsememeliyiz. Görevimiz, toplumun her köşesinde direnen Ceydaları bulup, gün ışığına çıkartmak. Efsane ile gerçek arasındaki farkı cesurca konuşabildiğimizde bahanelerden vazgeçtiğimiz gün modern topluma katılmak için ilk gerçek sosyal adımı atabiliriz diye düşünüyorum."