Köy Muhtarından AB'li elçilere ders
Trabazon Hamsiköy muhtarı AB büyükelçilerine "türkiye polis devleti değil demokrasi devletidir Biz Avrupa'ya değil Avrupa bize yük olacak" dedi.
TRABZON - AB Dönem Başkanı İsveç'in Ankara Büyükelçisi Cherister Asp, Hem AB, hem de Türkiye'nin, 2005 Ekim ayında elini taşın altına koyduğunu belirterek, "Şimdi elimizi taşın altından çıkarmaya bayladık. Çünkü Türkiye ile müzakerelere başlarken, 11 başlığın açılışını yaptık. Bunlar atılan güzel ve olumlu adımlar" dedi.
Hamsiköy köyüne gelen büyükelçiler, bir kahvehanede vatandaşlarla çay içip sohbet ettiler.
Büyükelçileri karşılayan köy muhtarı Şeref Baş, sohbette, Türkiye'nin bir an önce AB çatısı altında alınmasını isteyerek, katılım sürecinde Romanya ve Bulgaristan gibi diğer ülkelere gösterilen yakınlığın, Türkiye'ye de gösterilmesini isteyerek, şunları söyledi:
"Bize demokrasi adı altında sorun çıkartılıyor. Biz de demokrasi, Avrupa'nın birçok ülkesinden daha ileride. Bizim ülkemiz jandarma ve polis ülkesi değildir. İnsan hakları, kadın hakları, ileri seviyededir. Bizde eşitlik vardır. Dinimiz de bunu gerektirmektedir. Atamızın da, 'yönünüzü batıya dönün' söylemleri vardır. Bu doğrultuda ilerliyoruz. Avrupalı bizi bu şekilde kabul etsin. Biz Avrupa'ya yük olmayacağız, Avrupa bize yük getirecek."
Bunun üzerine, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, sıcak karşılamadan dolayı teşekkür ederek, "Geçen yıl da geldim. Dünyanın en güzel sütlacını burada yedim ve bunu herkese anlattım. Bu sefer de 20 kişilik bir grupla geldik. Demokrasinin var olduğunu kendi gözlerimizle gördük. 15 ay önce geldiğimde burada kadın yoktu. Şimdi kadın katılımcılar da var. Bu bizi çok memnun etti. Türkiye'nin katılım mücadelesi sürüyor. Bizim görevimiz bu ülkeyi yakından tanımak ve anlamaktır" diye konuştu.
Vatandaştan ilginç örnek
Bu sırada söz alan Rahmi Gültekin, kısa bir hikaye anlatmak istediğini belirterek, şunları anlattı:
"Dönemin Trabzon Valisi Kadir Paşa'ya seyisler, hayvanların yeminin bittiğini ve ne yapmaları gerektiğini sormuşlar. Kadir Paşa da, 'siz yemek vakti yine yem borusunu çalın' demiş. Hayvanlar boru çalınınca hareketleniyormuş. Sayın büyükelçilere özür dileyerek şunu söylemek istiyorum. Yem borusu yiyecek halimiz kalmadı. Avrupa Birliği parmağını taşın altına koysun, biz kolumuzu koyalım. Somut bir şey alalım istiyoruz."
Bu sözlerin ardından Asp, Türk insanıyla diyalog kurmak istediklerini belirterek, Türkiye için büyük bir Avrupa yolculuğunu başladığını söyledi.
"Ülkenizi daha yakından tanımak istiyoruz. Birbirimizi daha iyi tanımak istiyoruz" diyen Asp, şunları kaydetti:
"Türkiye bölgesel olarak değil, bütün olarak birliğe girmiş olacak. Bu önemli ve büyük bir adım. Benim ülkemde de böyle bir süreç yaşandı. Ekonomik, sosyal açıdan bu işin sonuçlarının nasıl olacağını konuşmak istiyoruz. Hem AB, hem de Türkiye, 2005 Ekim ayında elini taşın altına koydu. Şimdi elimiz taşın altından çıkarmaya başladık. Çünkü Türkiye ile müzakerelere başlarken, 11 başlığın açılışını yaptık. Bunlar atılan güzel ve olumlu adımlar. Bu süre içinde biz Türkiye'nin bu süreci sürdürmesini istiyoruz. Daha sonra bu reform çalışmalarını yapsın ki, hep beraber bu taşı yerine koyalım. Türkiye'yi tam üye olarak görelim."
Ziyarette büyükelçilere, Hamsiköy sütlacı, köy kadınlarının yaptığı ekmek, tel peyniri ve çay ikram edildi.