Kriz, bölgemiz için en büyük öğretmendir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Osman REİS / Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) Başkanı

Son zamanlarda küresel krizle ilgili yapılan yayınlarla kamuoyunda gereğinden fazla bir panik havası oluşturuldu. Ekonomik gelişmeleri siyasi pencereden yorumlayınca kuşku yok ki ak çoğu zaman kara, kara da ak oluyor. Kimi bardağın boş tarafına bakarak felaket tellallığı yapıyor, kimi de bardağın dolu tarafına bakarak kendini rehavete kaptırıyor. Burada asıl olan, bardağın iki tarafına da bakarak olayları doğru analiz etmektir. Paniğin olduğu yerde sermaye hareketi olmaz, ticaret gelişmez. Moral bozmadan soğukkanlı bir şekilde gerekli önlemleri alarak strateji belirlemek gerekiyor

Bu süreçte reel sektör var gücüyle çalışıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı, TUSKON, MÜSİAD, TOBB ve benzeri kurumlar krizin doğurduğu fırsatlardan yararlanmak, işadamlarımıza yeni pazarlar bulmak için büyük çaba sarf ediyor. Geçenlerde Trabzon, İzmir ve İstanbul'da üst üste ticaret zirveleri düzenlendi. Bu zirvelere binlerce işadamı katıldı. Krizle birlikte ABD ve Avrupa pazarında ciddi daralma oldu. Ticaretin yönü Batı'dan Doğu'ya, Ortadoğu'ya ve Afrika'ya doğru kayıyor. Türkiye, komşu ülkelerimiz başta olmak üzere  kârlılığı yüksek alternatif pazarlar bulmak zorunda.

Bir süreden beri konfederasyonumuz TUSKON'un önderliğinde işadamlarımıza yeni pazarlar bulmak için üst üste düzenlemiş olduğumuz Afrika, Avrasya ve Pasifik Dış Ticaret Köprüsü programları önemli açılımlara vesile oldu. Bir önceki yıla oranla; Afrika ülkelerine olan ihracatımızda yüzde 65, BDT ülkelerine yapılan ihracatımızda ise yüzde 54 oranında bir büyüme meydana geldi. TUSKON'un, Dış Ticaret Müsteşarlığı ile işbirliği içerisinde 17-18 Kasım tarihleri arasında İstanbul'da düzenleyeceği Orta ve Doğu Avrupa Dış Ticaret Köprüsü'nde de Avrupa'dan mal almak için ülkemize gelecek 250 işadamı, bin Türk işadamıyla buluşacak. TUSKON'un programı hem Balkanlar'a açılmak hem de kriz nedeniyle birçok Avrupalı firmanın boşalttığı alanları doldurmak için büyük bir fırsat.

Krizin etkisiyle Batılı pek çok firma yatırımlarını başka ülkelere kaydıracak. Bu ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Türkiye bugüne kadar hiç olmadığı kadar dünya yatırımcılarının gündemindedir. Krizin ülkemize getirdiği en büyük fırsatlardan biri de bu.  Bu süreçte, ayağımıza kurşun sıkmayı bir kenara bırakır ve akıllı hareket edersek kazanan biz olacağız. Bunun için krizleri birer fırsat ve birer öğretmen olarak görmeli, muhalefetiyle iktidarıyla siyasi gündemlerin yerini süratli bir şekilde "ekonomi gündemine" bırakarak ülke çıkarlarına kilitlenmeli, bulunduğumuz coğrafyanın en huzurlu, güvenilir ülkesi olduğumuzu dünyaya ilan etmeliyiz.