”Kriz, İKT üyesi ülkeler için bir fırsat”

İSTANBUL - İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, uluslararası finans piyasalarında yaşanan krizin, İKT üyesi ülkelerin, uluslararası finans mekanizmalarına karşı, tutarlı ve sürdürülebilir bir alternatif olarak İslami finans mekanizmalarını öne çıkarmaları için önemli bir fırsat sağladığını bildirdi.

İKT Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 24. toplantısının açılışında konuşan İhsanoğlu, üye ülkeler arasında ticari ve ekonomik işbirliğinin İKT gündeminde önemli yer tuttuğuna işaret ederek, son dönemde bu yönde atılan adımlar hakkında bilgi verdi.

İhsanoğlu, kısa süre önce Dakar'da düzenlenen İslam Zirvesi Konferansında on yıllık eylem planının uygulanması, İKT Dakar-Port Sudan tren yolu hatları ve fakir Afrika ülkelerinin borç yükünün azaltılması gibi ekonomik konulara ilişkin taslakların kabul edildiğini bildirdi.

İKT üyesi ülkelerin maruz kaldığı küresel ekonomik ortamdaki gelişmelere değinen İhsanoğlu, şu anda dünyadaki olayların temel belirleyeninin tarım, enerji ve finans alanındaki üçlü krizle bağlantılı olduğunu ifade ederek, bu durumun hükümetlerin kendi ekonomilerine, ulusal çıkarlarına uyacak şekilde müdahale etmelerini de beraberinde getirdiğini kaydetti.

İhsanoğlu, küreselleşmeyle birlikte ortaya çıkan yeni uluslararası ekonomik düzenin, dünyada yoksullukla zenginliğin aynı anda aynı yerde bulunmasına sebep olduğunu belirterek, "Bu nedenle şu anda İSEDAK'ın, üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirme olanaklarını ortaya çıkarmasını sağlayacak bir fırsat bulunmaktadır. Yoksullukla mücadele etmek, İslam coğrafyasını daha yaşanabilir bir yer haline getirmek, uluslararası gıda krizine eğilmek ve açlıkla mücadele etmek açısından İKT üyesi ülkeler insan gücü, su gibi zengin doğal kaynaklarla donanmıştır" diye konuştu.

"İslami finans mekanizmalarının öne çıkması için fırsat"

Uluslararası finansal krizin, üye ülkelerde ciddi sorunlara neden olduğunu ifade eden İhsanoğlu, bu krizin yakından takip edilmesi, resesyon ve uluslararası yardımların kısıtlanması gibi durumların etkileri konusunda araştırma yapılması gerektiğini dile getirdi.

İhsanoğlu, "Bu, üye ülkelerin, uluslararası finans mekanizmalarına karşı tutarlı ve sürdürülebilir bir alternatif olarak İslami finans mekanizmalarını öne çıkarmaları için önemli bir fırsattır" diyerek, İSEDAK ve İKT genel sekretaryasının, uluslararası finans krizinin etkilerini ele alacak bir inisiyatif başlatması gerektiğini, bütün üye devletlerin bu inisiyatifi destekleyeceğine ve ticari ve ekonomik işbirliğini artırmaya katkıda bulunacağına inandığını söyledi.

Geçen sene gerçekleştirilen İSEDAK toplantısından bugüne kadar elde edilen başarılar hakkında da bilgi veren İhsanoğlu, ticari ve ekonomik işbirliği alanında 10 yıllık program hedeflerinden biri olan, 2015 yılında üye ülkeler arası ticaretin oranının yüzde 20'ye çıkarılması hedefine ulaşılmak üzere olduğunu belirtti.

İhsanoğlu, 2007 yılında üye ülkeler arası ticaretin oranını yüzde 16,4 düzeyine ulaştığını kaydederek, son yıllardaki yıllık artış hızının devam ettirilmesi halinde bu hedefe 2015'ten önce ulaşılacağını ifade etti.

Tercihli Tarife Düzenlemesi Protokolünün (PRETAS) 4 yeni ülke tarafından daha onaylandığını, böylece imzalayan ülke sayısının 6'ya çıkmasıyla anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gerekli rakamın yüzde 60'ına ulaşıldığını belirten İhsanoğlu, İKT pamuk projesi ve üye ülkelerde turizm alanında işbirliği ve kalkınma çerçevesi gibi projelerin uygulanmasında da iyi bir performans sergilendiğini kaydetti.

İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmet Muhammet Ali

Bu dönemde arka arkaya birçok finansal değişim meydana geldiğini, bu nedenle endişeli olduklarını aktaran Ali, uluslararası piyasaları temelinden sarsan olayların özellikle gelişmekte olan ekonomiler üzerinde etkileri bulunduğunu hatırlattı.

İslam Kalkınma Bankası olarak krizin etkileri üzerinde durup çözüm getirmeye çalışacaklarını anlatan Ali, fırsat ve tehditleri değerlendirme çabası içinde olacaklarını vurguladı.

Ali, özellikle gıda güvenliği ve yatırım hareketleriyle ilgili endişe duyduklarını ifade ederek, "Tahrip edici mali fırtınanın etkilerine yanıt verebilmek için İslam bankacılık sisteminin bu konuda nasıl etkili olabileceği üzerinde duracağız. Bu kum fırtınası henüz dinmemiştir. Krizin etkileri ile ilgili çıkacak sonuçlar ve göstergeler ile ilgili olarak öncelikli yapılan etüdler göstermektedir ki bin yıllık kalkınma hedeflerine 2015'te ulaşılamayacak" diye konuştu.

Bu krizin yoksulluğun azaltılması çabalarını ve gıda fiyatlarını da olumsuz etkileyeceğini bildiren Ali, bu durumun yoksulluğun ve açlığın devam etmesine neden olacağını anlattı.

Mali fırtınanın merkezinin kuzey olarak gösterildiğini ancak fiyatların güneyde arttığına işaret eden Ali, "Gerçek şu ki rüzgar hiç kimsenin istemediği bir yöne doğru esmektedir. Kriz üye ülkelerin ticaretine önemli engeller koymaktadır. Küresel krizle ilgili birtakım fırsatlar vardır ve umarım bunları yitirmemişizdir" diye konuştu.

Ali, petrol gelirlerinin kalkınma ve ticari alanlara dağılması ve likiditenin spekülasyonlara akıtılmaması halinde krizin büyümesinin engellenebileceği görüşünü aktardı.