”Kriz İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkeleri de etkiliyor”

Gül, dünya ekonomisini düzenleyen kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir ihtiyacın ortaya çıktığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dünyanın son aylarda yaşamakta olduğu ekonomik çalkantıların şüphesiz İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkeleri çok yakından ilgilendirdiğini ve etkilediğini ifade ederek, "Küresel finansal krizin yol açtığı olumsuz durum karşısında, özellikle son 5 yıl içerisinde İslam ülkelerinde biriken fonların yine İslam ülkelerinde değerlendirilmesinin uygun olacağı görüşü ön plana çıkmaktadır" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, The Marmara Oteli'nde düzenlenen 24. İSEDAK (İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi) Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, İSEDAK üyesi dost ve kardeş ülke temsilcilerini İstanbul'da bir kez daha görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Türkiye'ye hoşgeldiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, bu ülkelerle ve benzer sorunlarla karşı karşıya bulunan üye ülkelerle daha yoğun işbirliğinde bulunmanın herkes için önemli bir sorumluluk olduğuna dikkat çekerek, "Buna yıllardır gayri adil ve gayri insani izolasyon altında bulunan KKTC de dahildir. Bu kardeşlerimizin yoksulluk döngüsünü yenmeleri ve bu bölgelerin barış, istikrar ve refah alanına dönüşmesi başlıca temennimizdir" diye konuştu.

Dünyada tüm halkların kaderlerinin birbirine bağlanmakta olduğunu, sınır tanımayan sorunlara, ortak samimi girişimlerle ortak çözümler aramak gerektiğine inandığını ifade eden Gül, küresel kaynakların çatışmalara, silahlanmaya ve israfa değil, küresel refahı artırmak üzere, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadeleye, eğitim ve AR-GE çalışmalarına, sağlık hizmetlerine ve yakın ticari işbirliğine ayrılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Abdullah Gül, geçen hafta BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilen Türkiye'nin bu yöndeki faaliyetlerini artırarak sürdüreceğine işaret ederek, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi'ne seçilmesine kuvvetli destek veren İKÖ üyesi ülkelere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Gül, "Dünyanın son aylarda yaşamakta olduğu ekonomik çalkantılar, şüphesiz İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkeleri çok yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir" dedi.

Bu gelişmelerin daimi komitenin hazırlık toplantılarında kapsamlı biçimde ele alındığını ifade eden Gül, bu toplantıda yapılan ve yapılacak görüş alışverişlerinin, üye ülkelerin küresel ekonomik sarsıntılardan asgari biçimde etkilenmelerine ve hatta bunları fırsata çevirmelerine yardımcı olmasını temenni ettiğini kaydetti.

"Ekonomiyi düzenleyen kurallar gözden geçirilmeli"

Cumhurbaşkanı Gül, başta son mali krizin beşiği olan gelişmiş ülkeler olmak üzere, uluslararası toplumda dünya ekonomisini düzenleyen kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir ihtiyacın ortaya çıktığını vurgulayarak, böyle bir gözden geçirme sürecinin bazı kuralların değişmesi ve yeni kuralların konulması sonucunu vereceğini aktardı.

Bu süreçte, gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğunu oluşturduğu İSEDAK bünyesinden çıkacak fikirlerin ve önerilerin de faydalı olacağını dile getiren Gül, esasen İSEDAK'ın yenilenen gündemiyle etkin bir işbirliği ve görüş alışverişi platformu olma özelliğini güçlendirdiğini söyledi.

Gül, İSEDAK'ın daha güçlü bir yapıya kavuşmakta olduğunu ve küresel gelişmelere paralel güncel konuları ele alarak çözüm önerileri geliştirdiğini ifade ederek, bu girişimlerden birinin de bu yılki görüş alışverişi oturumu için "Yatırım ortamının iyileştirilmesi" konusunun seçilmesi olduğunu bildirdi.

Yaşanmakta olan küresel krizin sanayi üretiminden dış ticarete, fakirlikle mücadeleden istihdama kadar birçok alanda olumsuz etkilerinin olacağının tahmin edildiğini belirten Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dış kaynaklara bağımlı ekonomilerde krizin etkisinin daha yoğun hissedileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, yakın tarihteki örneklerden de biliyoruz ki, ekonomik ve mali yapısı sağlam, rekabet gücü yüksek, pazar ve kaynak çeşitlemesini başarabilmiş ülkeler bu tip krizleri zorlanmadan atlatmaktadırlar.

Bu açıdan, gerçek bir ekonomik faaliyete dayanmayan türev ürünlerin yaşanılan mali krizdeki etkisi göz önüne alınınca, gündeminizde doğrudan yatırımlara özel bir önem vermiş olmanızı takdirle karşılıyorum. Zira, dönemsel dalgalanmalar dışında, doğrudan yatırımlar dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynamaktadır."

"Tasarruf yetersizliğini giderecek en önemli etken dış sermaye girişleri"

İSEDAK üyesi ülkelerin kalkınma süreçleri devam eden ülkelerden oluştuğunu, özellikle ekonomik performansı düşük olan üye ülkeler için iç piyasadaki tasarruf yetersizliğini giderecek en önemli etkenin dış sermaye girişleri ve yatırım imkanları olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:

"Küresel finansal krizin yol açtığı olumsuz durum karşısında, özellikle son 5 yıl içerisinde İslam ülkelerinde biriken fonların yine İslam ülkelerinde değerlendirilmesinin uygun olacağı görüşü ön plana çıkmaktadır. Ancak, bu fonların akışkanlığını sağlamak açısından, üye ülkelerin sermaye piyasaları arasında işbirliğinin tesis edilmesi kritik önem arz etmektedir. Bu itibarla İslam ülkeleri arasında kurumsal ve ürünsel bazda bir an önce ortak yaklaşımların geliştirilmesi yerinde olacaktır. Burada, önemli bir sermaye birikimine sahip üye ülkelerimizin diğer üye ülkelerde yaptıkları yatırımları artırmalarına yönelik çağrıda bulunmak istiyorum. Bunun yanı sıra, yatırım almak isteyen üye ülkelerimizi de yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin gerekli tedbirleri ivedilikle yürürlüğe koymaya çağırıyorum. Bu açıdan, üye ülkeler arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarını ve yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmalarını vakit geçirmeksizin hayata geçirmemiz gerektiğini ifade etmek isterim."

"Yeni başarılar inşa edebileceğine inanıyorum"

Abdullah Gül, bütün bunların, İKÖ camiasının ve İSEDAK'ın üye ülkelerin ekonomik kalkınmalarına ve refahına ciddi bir katkısı olabileceğini gösterdiğini dile getirerek, bu başarıların üzerine yeni başarılar inşa edebileceğine inandığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomik işbirliğinde önceliğimiz, İSEDAK çerçevesinde belirli bir aşamaya gelmiş projelerin bir an önce sonuçlandırılması olmalıdır. Bu önemli forumun gündemini yapılabilir yeni proje ve programlarla sürekli zenginleştirmeliyiz. Bu çerçevede, tercihli ticaret sistemi kurulması projesi, aramızdaki ticaretin daha da arttırılması için önemli bir araçtır. Bu doğrultuda geçtiğimiz 4 yılda önemli aşamalar kaydettik. Bu önemli projenin meyvelerini toplayabilmek için son adımları atıp, 2009 yılı başından itibaren bu sistemi hayata geçirmek istiyoruz."

Gül, 2007 yılı itibariyle yüzde 16,4 olan İKÖ içi ticaretin yüzde 20 oranına ulaşmasını hedeflediklerini ifade ederek, bu hedefe ulaşmak için "Tercihli Ticaret Sistemi"nin işlerlik kazanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Bu bakımdan, Tercihli Tarifeler Protokolü'nü (PRETAS) onaylayan ülke sayısının ivedilikle 6'dan 10'a çıkarmak durumunda olduklarını belirten Gül, "2009 yılına az bir süre kala, ilgili üye ülkeleri onay süreçlerini hızlandırmaya davet ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, ticari kapasiteyi güçlendirici bir diğer gelişmenin, İslam Kalkınma Bankası bünyesinde Uluslararası İslam Ticaretin Finansmanı Şirketi'nin kurulması olduğuna işaret ederek, bu gelişmenin ticarette artan finansman ihtiyacına önemli katkı sağlayacağına inandığını ve İslam Kalkınma Bankası'na katkılarından dolayı teşekkür ettiğini söyledi.

"Milli düzeyde atılacak adımlara bağlı"

Cumhurbaşkanı Gül, İslam ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi, bir yandan çok taraflı program ve düzenlemelerin geliştirilmesine, diğer yandan da milli düzeyde atılacak güçlü adımlara bağlı olduğunu kaydetti.

Gül, "Tercihli ticaret, ticaretin finansmanı gibi alanlardaki işbirliğine ilaveten, ortak yatırımlara, sermaye ve insan hareketlerinin kolaylaştırılmasına, üretimde ihtisaslaşmaya ve küresel pazarlarda rekabet edebilir güçlü bir üretim altyapısının geliştirilmesine özel önem vermeliyiz. Bu çerçevede, her şeyi hükümetlerin yapacağı fikrinden ve yaklaşımından uzak durmalıyız. Özel sektör, gönüllü kuruluşlar ve elbette ilgili kamu kurumları arasındaki işbirliğini kolaylaştırıcı bir rol oynamalıyız" diye konuştu.

Bu açıdan, İSEDAK'la işbirliği halinde düzenlenen ve binlerce Türk iş adamının yanı sıra, yurt dışından da 2 bin civarında iş adamının katıldığı MÜSİAD 12. Uluslararası İş Forumu ve 12. Ticaret Fuarı etkinliklerini takdirle karşıladıklarını belirten Gül, işbirliğinin önemli bir aktörünün de özel sektör olduğunu ifade etti.

Gül, istisnalar dışında, kamu kurumlarının işbirliğindeki temel görevin, üretim ve ticari faaliyetler için uygun ortamın ve işbirliği çerçevesinin oluşturulması ve ekonomik faaliyetlerin kolaylaştırılması olduğunu kaydetti.