Küresel ısınmaya karşı 483 milyar dolar

21. yüzyılın en büyük sosyal adaletsizlik kaynaklarından biri olması beklenen iklim değişikliğinden en fazla yoksullar, kadınlar ve çocuklar etkilenecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -  Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 5. Değerlendirme Raporu geçtiğimiz günlerde açıklandı. Raporun geleceğimiz açısından alarm verici olduğunu yazmıştık. 

İklim değişikliğinin tüm kıtaları ve okyanusları etkisi altına aldığını söyleyen rapor; su sistemleri ve mahsuller küresel ısınmadan olumsuz etkilendi; kara ve okyanuslarda yaşayan türler, yaşam yerlerini değiştiriyorlar; gıda ve su arzı tüm bu gelişmeler yüzünden kırılganlaşıyor bilgilerine yer verirken, gıda ve sağlık krizlerinin kapıda olduğuna dikkat çekiyor. IPCC’nin başyazarlarından Greenwich Üniversitesi’nden Prof. Dr. John Morton geçtiğimiz hafta Türkiye’deydi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda İklim Ağı ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Doç. Dr. Barış Karapınar ile birlikte raporu değerlendirdi. 

Türkiye de dâhil olmak üzere IPCC’ye üye bütün ülkelerin üzerinde anlaştığı rapor, net bir gerçekliğin altını çiziyor: İklim sisteminde yaşanan değişikliler insan ürünü. Bu, tarımdan gıda fiyatlarına, insan sağlığı ve altyapı sistemlerine kadar her alanı etkiliyor. Bir an önce önlem alınması gerekiyor. Yakın zamanda alınacak önlemler çok daha etkili ve az maliyetli olacak. Ne kadar geç kalınırsa, maliyetler o kadar yükselecek. Raporun başyazarlarından Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Barış Karapınar ise özellikle Türkiye’nin bu olumsuz gelişmelerden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekiyor. Karapınar’ın yorumları şöyle: “70 ülkeden yaklaşık 300 bilim insanının binlerce bilimsel çalışmayı değerlendirerek hazırladığı bu rapor, iklim değişikliğinin etkisiyle su kıtlıklarının ve kuraklıkların artacağını, tarımsal verimliliklerin düşeceğini, gıda fiyatlarında dünya genelinde yüzde 85’e varan artış gerçekleşebileceğini öngörüyor. Bu olumsuzluklardan en fazla etkilenecek toplumsal grupların başında yoksullar, siyasal, sosyal ve ekonomik olarak dışlanmış sosyal katmanlar, kadınlar ve çocuklar geliyor. İklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük sosyal adaletsizlik kaynaklarından biri olması bekleniyor. Hükümetlerin bu raporda ortaya konan politika önerilerini dikkatle değerlendirip uygulamaya koymaları gerekiyor.” 
IPCC’ye göre, dünya genelinde yatırımların ciddi anlamda değişiklik göstermesi gerekecek. Fosil yakıt yatırımlarının her yıl 30 milyar dolar gerilemesi; düşük karbon kaynaklarına yönelik yatırımların ise her yıl 147 milyar dolar artması gerekiyor. Bu arada, ulaştırma, inşaat ve sanayi sektörlerinde enerji verimliliği yatırımlarının yılda 336 milyar dolar artması gerekecek.

Önlemler alınmazsa neler yaşayabiliriz?

• Kasırga, sel ve deniz seviyesindeki yükselmeye bağlı olarak, küçük ada devletleri, diğer küçük adalar ve kıyı bölgelerinde ölüm, yaralanma ve yerleşim yerlerinin zarar görme riski. 
• Karasal bazı bölgelerde ani sellere bağlı olarak yerleşim yerlerinin zarar görmesi, şehirlerde yaşayan nüfusun ciddi hastalık tehditleriyle karşı karşıya kalması riski. 
• Sıcaklık artışı, kuraklık, seller ve yağış rejimindeki değişiklik nedeniyle yoksul kesimler için gıda temin sisteminin işlemez hale gelmesi ve gıda güvenliğinin tehlikeye girmesi riski. 
• İçme ve sulama suyuna yetersiz erişim ve tarımsal üretimde düşüşe bağlı olarak, özellikle yarı kurak bölgelerde yaşayan geçimlik çiftçi ve köylülerin geçim kaynaklarının azalması riski. 
• Özellikle tropik ve Kuzey Kutup bölgelerinde deniz ve kıyı ekosistemleri ile bu sistemlerin kıyı alanlarında yaşayan nüfusa sağladıkları biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin yok olması riski. 
• Karasal ve tatlı su ekosistemleri ve ile bu alanlarda yaşayan insanların yararlandıkları biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin yok olması riski.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir