Laflar değil eserler yarışsın
Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye çağrıda bulunarak, "Laf yarıştırmayı bırakalım. Eserlerle yarışalım" dedi.
ISPARTA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye çağrıda bulunarak, " Sayın Baykal varsa bir eserin koy. Sayın Bahçeli varsa bir eserin koy. Eyvallah ondan sonra eserler yarışsın. Laf yarıştırmayı bırakalım. Eserlerle yarışalım" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Isparta hükümet meydanında yaptığı konuşmada, 6,5 yıllık AK Parti Hükümeti dönemi hizmetleriyle, DSP, ANAP ve MHP Koalisyon hükümeti döneminde yapılan hizmetleri karşılaştırdı. Ispartalılara, "Ah benim sevgili Ispartalı kardeşim; iş bilenin, kılıç kuşananındır" diye seslenen Başbakan Erdoğan, Ispartalıların sık kullandığı bir deyimi de hatırlattı. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ispartalıların güzel bir deyimi vardır. Bilmiyorum bakalım hatırlayacak mısınız? Bunu analarım iyi bilir. (Yağını bulgurunu hazırlamadan aş pişirmeye durulmaz. Düz yol var iken de çamura basılmaz) Tamam mı? Düz yol varken çamurda ne işin var? Biz, yağımızı bulgurumuzu hazırladık. Ondan sonra ocağın başına geçtik. Şimdi de hamdolsun her alanda Türkiye için hizmet üretiyoruz. Türkiye'nin her alanda standartlarını yükselttik, yükseltiyoruz. Ülke genelinde kardeşliğimizi, dostluğumuzu, pekiştiriyoruz. Farklılıkları öne çıkarmıyoruz, tüm farklılıkları zenginlik olarak görüyoruz. Bu ülke bin yıldır Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Alevisi, Sünnisiyle kader birliği yaptı. Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza çarpıştık. Yemen'de Sarıkamış'ta, birlikte vatanı savunduk. İstiklal Savaşı'nı hep birlikte verdik. Bizim aramıza nifak sokmaya çalışıyorlar. Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Türkiye kaybedince kendilerinin kazanacağını zannediyorlar. Bu millet bugüne kadar buna izin vermedi. Ben inanıyorum ki bundan sonra da vermeyecek. Bu millet oy elde etmek uğruna tahriklere başvuranlara asla prim vermeyecek. Benim doğudaki, güney doğudaki vatandaşlarımın duygularını istismar edenlere milletimiz en güzel cevabı verecek. Benim Orta Anadolu'daki, kuzeydeki, güneydeki, batıdaki vatandaşlarımın duygularını istismar edenlere de milletim en güzel cevabı verecektir."
Eserler ortaya koymak
Milliyetçiliğin, milletini, ülkesini sevmek, ülkesi için çalışmak, üretmek ve eserler ortaya koymak olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Milliyetçilik 780 bin kilometrekarenin tamamına 71,5 milyon vatandaşımın tümüne hizmet taşımaktır. Milliyetçilik, Türkiye'yi büyütmektir, Türkiye ekonomisini büyütmektir, sofradaki ekmeği büyütmektir" dedi.
Sözlerine, "Ispartalı kardeşim, sana bazı bilgiler vereceğim ve mukayese yapacağız" diyerek devam eden Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin hükümeti; MHP, DSP, ANAP ortaklığından devraldığını hatırlattı ve şöyle konuştu:
"O zaman Türkiye'nin milli gelir neydi? 79 senede onların iktidarıyla birlikte ne oldu biliyor musunuz? 230 milyar dolar. Peki biz 6 senede bunun üzerine ne ilave ettik? 520 milyar dolar. Şimdi ne oldu? 750 milyar dolar. Nereden, nereye... Bakınız değerli kardeşlerim, Türkiye'nin biz geldiğimizde, kamu net borç stoku devletin borcu toplam yüzde 64'tü. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Yüzde 25. Gayrisafi yurt içi hasılaya göre yüzde 25."
İliklerine kadar sömürdünüz
DSP, ANAP, MHP koalisyon hükümetinin borçlandığını, AK Parti hükümetinin bu borçları ödediğini anlatan Erdoğan, muhalefetin sürekli IMF'yi gündeme getirmesini de eleştirdi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Bakınız IMF, IMF, IMF diyorlar. Peki kardeşim IMF ile ortaklık sürecini kim başlattı? Türkiye, IMF'nin 50 yıllık ortağı. Siz, iktidarınız döneminde IMF'den 30 milyar dolar borç aldınız. Bize 23,5 milyar dolar borçla devrettiniz IMF'nin hesabını. Şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. Siz borçlandınız, biz ödedik. Ah benim sevgili Ispartalı kardeşim. Merkez Bankası'nda MHP'nin, DSP'nin döneminde Merkez Bankası'nın kasasında ne vardı biliyor musunuz? 26,5 milyar dolar. Şimdi ne var biliyor musunuz? 67 milyar dolar. Değerli kardeşlerim bunlar milliyetçiyiz diyor. Peki iktidarlarının sonunda bize devrederken devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Peki şimdi ne oldu, Şimdi Merkez Bankası 11,5'a düşürdü. Diğer bankalar 13-14. İnsaf edin. 13-14 faiz mi büyük, yoksa 63 faiz mi büyük? İliklerine kadar emdiniz benim vatandaşımı iliklerine kadar. Bir şey bırakmadınız. Çiftçimi, memurumu öyle sömürdünüz, işçimi, emekçimi öyle sömürdünüz."
Baykal'ın önerileri
CHP Lideri Baykal'ın sürekli işsizlikten bahsettiğini ifade eden Erdoğan, işsizliğin sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu söyledi. Erdoğan, ABD, Japonya ve bazı gelişmiş Avrupa ülkelerinde de işsizlik sorununun yaşandığını dile getirdi. Erdoğan şunları kaydetti:
"Bakıyorsun Baykal efendi çıkıyor bana öneride bulunuyor. Sayın Baykal, senin o öneride bulunduklarının zaten yarısını biz uygulamaya koyduk ama bunun faturasının ne olduğunu biliyor musun? Çünkü, bunlarda sorumluluk diye bir şey yok. Enerji Bakanlığı zamanında, bu ülkede istasyonlarda gaz yağı, benzin kuyruğundan geçemiyorduk, benim çiftçim mazot bulamıyordu. Şimdi çıkmış (Ben çiftçinin yanındayım) diyor. Geç onu geç... Hangi çiftçinin yanındasın? Biz, senin cemaziyülevvelini çok iyi biliriz. Bana kalkmış dürüstlük dersi vermeye. Eline almış bir dosya onunla dolaşıyor. Kırtasiyecide dosya çok. Eğer senin bu dosyaların içinde bir şey varsa yargıya git, yargıya. Burası hukuk devleti. O işin çözüm noktası ben değilim, çözüm noktası yargı. Gidersin yargıya, varsa içinde bir şey, yargı gereğini yapar. Buralardan suyu bulandırmaya kalkma. Buna gücün yetmez. Çünkü benim milletim kimin kim olduğunu biliyor. Bak Hazine'den sana devlet yardımda bulundu. Ve Anayasa Mahkemesi orada bir suiistimal olduğunu tespit etti ve yaklaşık 1 trilyon cezaya mahkum etti. Bu parayı Hazine tahsil etti. Bunun hesabını ver. Bu parayı nereye harcadın? Ne yaptın bu parayı? Sadece partisinin kasasını idare edemeyen bir şahıs bu ülkeyi idare edebilir mi? Soruyorum edebilir mi? Olay bu kadar basit. Bakın belgelerle böyle konuşulur. Almış eline kırmızı bir klasör. O klasörlerden kırtasiyecilerde çok. Onları geç."
Köydes ve Beldes
Kendisinin ve AK Parti yetkililerinin sürekli eserleri konuştuğunu anlatan ve Ziya Paşa'nın, "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözünü hatırlatan Erdoğan, "Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Sayın Baykal varsa bir eserin koy. Sayın Bahçeli varsa bir eserin koy. Eyvallah ondan sonra eserler yarışsın. Laf yarıştırmayı bırakalım. Eserlerle yarışalım" şeklinde konuştu.
AK Parti Hükümeti döneminde, önceki hükümetlerin söz verdiği halde gerçekleştiremediği bir işin tamamlandığına da değinen Erdoğan, bu dönemde 54 yeni üniversite kurulduğunu ve Türkiye'de üniversitesi olmayan il kalmadığını bildirdi. Erdoğan, "Ayrım yaptık mı? İstanbul'da üniversite varsa Hakkari'de de Sinop'ta da Hatay'da da olacak dedik" ifadesini kullandı.
AK Parti döneminde, 132 bin derslik yapıldığını, 9 bin kilometre duble yol inşa edildiğini, Türkiye'nin her bir köyüne yol ve su ulaştırabilmek için Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden KÖYDES ve BELDES projelerinin başlatıldığını belirten Erdoğan, KÖYDES'e bu yıl 500 trilyon lira bütçe ayrıldığını, bu bütçeyle hala yolu, suyu olmayan köy kaldıysa, o köylere de yol ve su götürüleceğini bildirdi.
Isparta'da yapılan hizmetler
Başbakan Erdoğan, AK Parti döneminde Isparta'ya yapılan hizmetler hakkında da bilgi verdi. Okullar açıldığında ilk ve orta öğretimde ders kitaplarının sıraların üzerinde olduğunu, bilgisayar gönderildiğini, Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde hukuk fakültesi kurulduğunu, eğitim fakültesinin de açılacağını anlatan Erdoğan, öğrencilere verilen burslar hakkında da açıklamada bulundu.
Sağlıkta yapılan hizmetleri de sıralayan Erdoğan, bu alanda Isparta'ya 44 trilyon liralık yatırım yapıldığını kaydetti. Isparta Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin yapımına başlanacağını, 50 yataklı Gelendost Devlet Hastanesi'nin tamamlandığını belirten Erdoğan, Isparta'ya 400 yataklı bölge hastanesinin ihale çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
Isparta'ya doğalgaz
Isparta'daki sosyal yardımlardan da söz eden Başbakan Erdoğan, kömürü olmayana kömür, sobası olmayana soba verildiğini ifade etti. Zenginler sıcakta otururken, fakir fukaranın soğukta oturmasına razı olunamayacağını belirten Erdoğan, Isparta'ya doğalgaz geldiğine işaret etti. AK Parti göreve başlarken, Türkiye'nin sadece 9 ilinde doğalgaz olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "George'nin, Helga'nın, Katerina'nın evinde doğalgaz olacak da benim Hasan'ın, Hüseyin'in, Ayşe'nin, Fatma'nın, Hatçe'nin evinde olmayacak. Olur mu? Bas kombinin düğmesine sıcak su gelsin, tüm odalar hep beraber ısınsın. Bu bizim, Türk milletinin hakkı değil mi" diye sordu.
Konuşmasının son bölümünde, AK Parti'nin mevcut belediye Başkanı Hasan Balaman'ı, yapılan kamuoyu anketleri doğrultusunda yeniden aday gösterdiklerine değinen Erdoğan, vatandaşlardan AK Parti'nin tüm adaylarına sahip çıkmalarını istedi. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şu beş yıllık dönemde Isparta'da belediye başkanı olarak deneyim kazanmış Hasan Balaman'la burada yola devam ediyoruz. Bu kararı verirken kamuoyu araştırmaları yaptık, sizlerin teveccühünü gördük ve devam kararı verdik. Biz sizin emanetinize nasıl sahip çıktıysak, sizler de size emanet ettiğimiz adayların tümüne sahip çıkacaksınız. Hem il, hem de ilçe belediye başkan adaylarına, il genel meclisi, belediye meclisi adaylarımıza eminim ki sahip çıkacaksınız. Gelin bu medeniyet yolculuğuna kaldığımız yerden devam edelim, gelin 29 martta mührü AK Parti'ye basalım."