Mal ve hizmet alım bedelini PTT aracılığıyla ödeyenler de artık müteselsil sorumlu tutulmayacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yılmaz Sezer / YMM, Güncel&Laviale Türkiye

Bilindiği üzere, mal veya hizmet alım-satımında satıcının KDV’yi Hazine’ye intikal ettirmediğinin tespit edilmesi halinde, alıcılar işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV ile sınırlı olmak üzere, Hazine’ye intikal etmeyen KDV’den satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu bulunmaktadırlar. 

Alıcılara müteselsil sorumluluk nasıl uygulanacak? 

Müteselsil sorumlulukla ilgili usul ve esasların düzenlendiği 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği, 26 Nisan 2014 tarihli ve 28983 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği ile 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılarak, müteselsil sorumluluğun usul ve esasları yeniden düzenlenmiştir. Alıcıların satıcı tarafından Hazineye intikal ettirilmeyen vergiden müteselsil sorumlu tutulabilmesi ve takip edilebilmesi için, satıcı mükellef tarafından beyan edilen ancak, ödenmeyen vergi ile ilgili olarak; bilinen adreslerinde bulunamaması nedeniyle satıcıya ödeme emri tebliğ edilememiş olması veya kendisine ödeme emri tebliğ edilen satıcının mal beyanında bulunmamış, vergi dairesince de malı tespit olunamamış veya beyan edilen veya vergi dairesince tespit olunan malların amme alacağını karşılamayacağının anlaşılmış olması gerekir. Alıcıların müteselsil sorumluluğu, satın alınan mal ve hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, varsa gecikme faizi ve gecikme zammı ile sınırlıdır. Cezalar alıcıların müteselsil sorumluluğunun kapsamı dışındadır. Müteselsil sorumlu alıcıların takibine, ödeme emri tebliği suretiyle başlanılması gerekmektedir. 

Hangi durumlarda müteselsil sorumluluktan kurtulabilirler? 

84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile; alıcıların KDV dahil toplam işlem bedelini sadece banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla veya nama yazılı çek düzenlemek suretiyle ödemeleri halinde, müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmamaları uygun görülmüştür. 

Ancak, bu durum uygulamada ödemelerini PTT kanalıyla, kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla ya da tapu devri suretiyle veya şirket kredi kartı ile ödeyen mükellefl er yönünden bir takım sıkıntılara neden olmuştur. Maliye Bakanlığı, konuyu yeniden değerlendirerek yayımladığı KDV Genel Uygulama Tebliği ile alıcıların KDV dahil toplam işlem bedelini; 

• 5411 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan bankalar vasıtasıyla ödemeleri ve bankaya yapılacak ödeme sırasında düzenlenecek belgede satıcının (veya adına hareket edenlerin) adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile bankadaki hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları, 
• Ödemenin çekle yapılmış olması halinde çekin Türk Ticaret Kanunu’nun 785’inci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında düzenlenmiş olması, 
• Ödemenin kredi kartı (iade talebinde bulunan kişi veya kuruma ait), tapu devri, kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla (ön ödeme avansı şeklinde kamu kurum ve kuruluşlarının veznesine ödeme gibi) yapılması, 
• Ödemenin PTT yoluyla yapılması halinde, ödeme sırasında düzenlenecek belgenin ibrazı (satıcının veya adına hareket edenlerin adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka hesap numarası ve vergi kimlik numarası doğru olarak yazdırılmak kaydıyla) halinde müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmamalarını uygun görmüştür. Buna göre, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren KDV dahil toplam işlem bedelini, 
• Şirket kredi kartı, 
• PTT havalesi, 
• Tapu devri, 
• Kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla (örneğin, icra dairesi aracılığıyla yapılan ödemeler) ödeyen alıcılar da müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmayacaklardır. Müteselsil sorumluluktan kurtulmak isteyen alıcıların, ödemelerini belirtilen şekillerde gerçekleştirmelerinde yarar vardır.