Meclis'te Kürtçe konuşmaya takipsizlik

Ankara Cumhuriyet başsavcılığı, meclis grup toplantıısnda Kürtçe konuşma yapan Türk ve Demirtaş hakkında takipsizlik kararı verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - TBMM Grup Toplantısında Kürtçe konuşma yapan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş hakkında, "Türkçeden başka bir dil kullanmak" suçu kapsamında yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili İbrahim Özyurt tarafından verilen takipsizlik kararında, Türk ve Demirtaş'ın, partilerinin grup toplantısında Kürtçe konuştukları, bunun üzerine Mehmet Türk, Murat Ateş, Sabit İnce ve Bülent Güven'in "Konuşmaların Türkçeden başka dilde yapılması gerekçesiyle suç oluşturduğu" iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu belirtildi.

TBMM'de hangi dilde konuşulabileceği konusunda Anayasada açık bir düzenleme bulunmadığına işaret edilen kararda, "Sadece 83. maddede milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden sorumlu tutulamayacağının" düzenlendiğine işaret edildi.

Grup toplantısında, Türkçeden başka bir dille konuşmanın bu madde kapsamında düşünülemeyeceği belirtilen kararda, zira bu olayda yapılan çalışmanın değil, biçiminin söz konusu olduğu, yine TBMM iç tüzüğünde de gerek genel kurulda, gerekse grup toplantılarındaki konuşmanın hangi dilde yapılacağına ilişkin düzenleme bulunmadığı kaydedildi.

Sadece 65. maddede Genel Kurul'daki konuşma adabından ve 67. maddede konuşma üslubundan söz edildiği ve her iki düzenlemenin de hangi dilde konuşulacağını kapsamadığı ifade edildi. Yine Siyasi Partiler Yasası'nın 81. maddesinde, siyasi partilerin tüzük ve programlarının yazımı ve yayımlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçeden başka dil kullanmalarının ve Türkçeden başka dillerde yazılmış pankart, levha, plak, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyanname kullanmalarının yasaklandığına dikkat çekildi.

Kararda, "Ancak, olayda bu madde kapsamında propagandanın söz konusu olamayacağı, zira grup toplantısının propaganda çalışması sayılamayacağı, bu durumda mevcut düzenlemeler kapsamında bir siyasi partinin grup toplantısında Türkçeden başka bir dilde konuşmanın yürürlükte bulunan ve ceza öngören yasalarda suç olarak düzenlenmediği, bu durumda şüphelilerin eylemlerinin suç oluşturmadığı anlaşılmıştır" denildi.

Bu nedenle, Türk ve Demirtaş hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtildi.