”Medyanın devletten nasiplenmesine karşıyız”
Fırat, hakkında açılan tazminat davasıyla ilgili konuştu
ADANA - AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Medyaya karşı değiliz. Medyanın sermaye çevreleri tarafından silah olarak kullanılıp birilerinin servetini artırmasına, devletten nasiplenmesine karşıyız" şeklinde konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı Fırat, organizatör Halil Genç'in cenaze törenine katılmak üzere geldiği Adana'da, gazetecilerin, Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın hakkında açtığı tazminat davasıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Davayı "Doğan Medya Grubu'nun yeni taktiklerinden biri" olarak değerlendiren Fırat, "Doğan Grubu, medyayı silah gibi kullandığı gibi şimdi böyle bir dava açarak doğruları söyleyenleri korkutacaklarını zannediyor. Bu bana tesir etmez" dedi.
Fırat, doğruları söylemeye devam edeceğini belirterek, "Türk adaletine inanıyorum. Kimseye iftira etmedik. Bunun belgelerle ispatı ortaya çıkar. Mahkemeyi silah olarak kullanmalarını ayıp olarak görüyorum. Onların ayıbıdır. Üzüntü verici. Şunlar bilinsin ki doğrular söylenecektir. Kınıyorum. Bunlar beni korkutmaz" diye konuştu.
Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu yapacağı açıklamaları kendisinin de merakla beklediğini söyledi.
"Herhalde söyleyecekleri bir şey vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı bir şey söylemişse doğrudur. Biraz sabırlı olalım" diyen Fırat, şunları kaydetti:
"Medyaya karşı değiliz. Medyanın sermaye çevreleri tarafından silah olarak kullanılıp birilerinin servetini artırmasına, devletten nasiplenmesine karşıyız. Basın mensuplarının sendikasız hale getirilip güvencesiz hale getirilerek patronların iki dudağı arasında sokağa konulduğu ortama karşıyız. Basın özgürlüğü, basın çalışanlarının özgür olmasından geçer. Yoksa basın çalışanları silahşörlere döner. Bir kişinin menfaatlerini koruyan silahşörler olurlar.
Önceki dönemlerde Türkiye'de buna benzer şeyler yaşanmıyordu. Basından gelen kişiler vardı ve devletle ilişkileri yoktu. Özgür basın vardı. İnsanların temel özgürlüğü olan düşünce özgürlüğünün temeliydiler. Maalesef basın özgürlüğü diyerek birileri menfaatlerinin arkasına saklanıyor."