Menkul kıymet gelirlerinde ihtiyari beyan
SERBEST KÜRSÜ / Erdal KOYUNCU - Maliye Bakanlığı Vergi Başmüfettişi
Menkul kıymet gelirleri, ülkemizde gerçek kişilerin vergiye tabi gelirleri arasında önemli bir yer tutmakta olup bu gelirler, faiz ve itfa gelirleri ile menkul kıymet alım satım kazançları olmak üzere iki ana başlık altında toplanmaktadır. Menkul kıymet gelirlerinin büyük bölümü, öteden beri 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi kapsamında stopaj (kaynakta kesinti) yoluyla vergilendirilmektedir. Stopaj, işlemlere aracılık eden banka veya aracı kurumlar tarafından üçer aylık dönemler itibariyla yapılmakta ve stopaja tabi tutulan menkul kıymet gelirleri uygulamada beyan zorunluluğu kapsamı dışında kalarak Türkiye’de yerleşik gerçek kişiler açısından nihai vergileme olmaktadır. Vergi mevzuatımızda menkul kıymet gelirlerine ilişkin temel vergilendirme rejimi stopaj olmakla birlikte, bunun bir istisnası olarak, menkul kıymet gelirlerinde aşırı vergiyi önlemek amacıyla mükelleflere ihtiyari (isteğe bağlı) yıllık beyanname verme hakkı tanınmış bulunmaktadır.
İhtiyari beyanın amacı ve kapsamı
Bir aracı kurum veya banka vasıtasıyla yapılan menkul kıymet satışında zarar oluşması halinde bu zarar, takvim yılı aşılmamak üzere aynı aracı kurum veya banka vasıtasıyla gerçekleştirilen aynı türden menkul kıymet (tahvil-tahvil, hisse senedi-hisse senedi gibi) satışlarından doğan kara mahsup edilebilmektedir. Ancak farklı aracı kurum veya bankalar bünyesinde yapılan işlemlerden kar ve zarar edilmesi durumunda, bu zararın diğer kurumda sağlanan kardan mahsup edilme imkanı bulunmamaktadır. Yani, aracı kurum veya banka tarafından, diğer kurumdaki zarar dikkate alınmadan üçer aylık dönemler itibarıyla hesaplanan karlar üzerinden stopaj yapılmaktadır.
Ayrıca aynı banka veya aracı kurumda önceki vergileme dönemlerinde (örneğin, Nisan-Haziran/ 2015) kâr elde edilmesi, daha sonraki dönemlerde ise aynı tür menkul kıymet satış işlemlerinden zarar edilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durumda da, kârın oluştuğu dönemde hesaplanan stopaj aracı kurum veya banka tarafından beyan edilerek vergi dairesine ödenirken, aynı yıl içerisinde takip eden dönemlerde aynı tür menkul kıymet satışlarından oluşan zararlar önceki dönemlere ait stopaj matrahından düşülememektedir. Bu haliyle, toplam yıllık gelir üzerinden fazladan bir vergi ödenmiş olmaktadır.
İşte tüm bu nedenlerden kaynaklanan mükellef mağduriyetinin giderilmesi açısından Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi kapsamında stopaja tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymetlerin alım satımından doğan kazançlar için, dar mükellefler de dahil olmak üzere, mükelleflere ihtiyari yıllık beyanname verme hakkı tanınmıştır. Buna göre, farklı banka veya aracı kurumlarda hesabı bulunan mükelleflerin bir hesaplarında alım satım işlemlerinden kar elde edilmesine rağmen diğer hesaplarında aynı tür menkul kıymetlerden zarar oluşması durumunda; bu zarar diğer aracı kurum veya bankalardaki kârdan ihtiyari beyanname verilmek suretiyle mahsup edilebilmektedir. Yine aynı yılda aynı kurumda bir dönemde elde edilen kardan takip eden diğer dönemlerde oluşan zararların mahsubu bu yolla sağlanmış olmaktadır.
Söz konusu beyan sadece menkul kıymetlerin alım satımına ilişkin yapılabilmekte olup faiz ve itfa gelirleri gibi diğer gelirleri kapsamamaktadır. Ayrıca menkul kıymet alım satım işlemlerinde oluşan karlardan yıl içinde oluşan zararların tamamının mahsup edilmesi sonucunda kalan tutarların, 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde mükelleflere iadesi mümkündür.
İhtiyari beyanda vergi oranı beyan zamanı ve yeri
İhtiyari beyannamede uygulanacak vergi oranı, 2012/3141 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, Borsa İstanbul’da işlem gören aracı kuruluş varantları dahil olmak üzere hisse senetleri (menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) ve hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilen kazançlar için %0, diğer kazançlar için %10 olarak tespit edilmiştir.
Bu gelirlerin beyanı normal gelir vergisi gibi izleyen yılın mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar (01-25 Mart 2016) yapılabilecektir. İhtiyari beyanname, tam mükelleflerce ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairesine, öteden beri mükellef olanlar için ise bağlı oldukları vergi dairesine verilecektir. Dar mükellef kişilerin ise ihtiyari beyanlarını İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Boğaziçi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yapmaları gerekmektedir. Ancak Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesi kapsamında stopaj yoluyla alınan vergilerin mahsup ve iadesini sağlayan bu imkandan yararlanılabilmesi için ihtiyari beyanın kanuni süresi içerisinde yapılması gerekir.