”Merkez sağdakiler bir yere hapsedilmiş değil”

Toptan, "merkez sağda bir boşluk bulunup bulunmadığına" ilişkin soruyu yanıtladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA GEMİSİ - TBMM Başkanı Köksal Toptan, merkez sağda boşluk bulunduğu konusundaki yaklaşımları, "Merkez sağ düşüncede olan insanlar şu anda bir yere hapsedilmiş değil" şeklinde değerlendirdi.

Toptan, "Milli Mücadelenin Başlamasının 90. Yıldönümü" kutlamaları kapsamında İstanbul'dan yola çıktığı Ankara Gemisi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hüsamettin Cindoruk'un DP Genel Başkanlığına seçilmesini, "Hayırlı olsun" sözleriyle değerlendiren Toptan, merkez sağda bir boşluk bulunup bulunmadığına ilişkin soruya, "Merkez sağ düşüncede olan insanlar şu anda bir yere hapsedilmiş değil. Bunlar bir yerde beklemiyorlar veyahut bekletilmiyorlar. Bunlar seçim geldikçe gidiyorlar oy kullanıyorlar, bir tercihte bulunuyorlar. Bir partinin siyaset yelpazesinde nerede bulunduğuna karar veren siyasi iradelerdir. Halktır" karşılığını verdi.

Seçimler 4-8 Ağustos arasında yapılacak

TBMM Başkanı seçimlerinin takvimine ilişkin bir soruyu cevaplandıran Toptan, seçimlerin 4-8 Ağustos tarihleri arasında yapılacağını bildirdi. Toptan, "Sizden başka aday söz konusu mu?" şeklindeki bir soruya, "Meclis tatilde olduğu için zaten benim dışımda aday olursa ben işleme koymam" şeklinde espriyle yanıt verdi.

Köksal Toptan, "Ben görevimi tarafsız yapmaya çalışan bir meclis başkanıyım. Bana verilen oylar da zaten benim öyle davranmamı gerekli kılıyor. Kendime yakıştıramam öyle bir güvene aykırı hareket etmeyi. Ama sonuçta ben bir partinin milletvekiliyim. Böyle bir karar verilirken bu siyasi bir karardır. O partinin yöneticileri, genel başkanı da konuşur. Buna göre bir yol haritası çizilir ve devam edilir, benim olmam veya olmamam hiç önemli değil" dedi.

"Her kabine değişikliğinde burukluklar olur"

Bakanlar Kurulundaki son değişikliklere ilişkin bir soru üzerine Toptan, "Her kabine değişikliğinde burukluklar olur. Bunlar işin doğasında vardır. Ama bu burukluklar da çok kısa zamanda atlatılır. (Ben şimdiye kadar bakan olamadım) diye küsüp gidene rastlamadım. Doğrusu odur. Ama siyaset yapan herkes, milletvekili olan herkes doğal olarak bakanlık ister, özler, hayal eder. Ona saygı göstermek lazım. Olamadığı zaman da onun hayal kırıklığı yaratması da çok doğaldır. Ama devam etmez" diye konuştu.

Eski bakanlardan Mehmet Ali Şahin ve Hüseyin Çelik'in Meclis Başkanı adaylığının konuşulduğunun anımsatılması üzerine Toptan, "Bütün arkadaşlarım yapabilirler. En az benim kadar iyiler" ifadesini kullandı.

Ergenekon davası

TBMM Başkanı Toptan, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltılarla ilgili soruyu da şöyle cevaplandırdı:

"Yargılamanın süratli şekilde yapılması, yargılama yapmak kadar önemlidir. Çok klasik hale gelen bir söz vardır. Gecikmiş adalet adalet sayılmaz... O nedenle yargılamayı yapan yargı erkinin dışındaki insanlar olarak yapmamız gereken bu yargılamanın olabilecek en kısa zamanda süratlendirilip sonuçlandırılmasını istemek, dilemek olmalıdır. Ben onu yapmaya çalışıyorum. Ama bunun dışında yargılama sürecine müdahale etmek ve etkileme amacıyla müdahaleler hem anayasa hem de yasalarımıza göre suçtur. Deliler mahkeme tarafında takip edilecektir. Tartışılan konularda Yargıtayın pek çok kararları var. Kuşkusuz onlara bakılacaktır. Benim burada söyleyebileceğim yargılama aşamasında soruşturmanın hızlı bitmesine çok dikkat edilmesi gerektiğidir. Falan falancayla ilgili daha belgeler, bilgiler savcılarımızın eline geçmeden gazetelerde yayınlanıyor. Bu doğru değil. Buna herkesin özen göstermesi lazım. Ama savcılarımızın da suç teşkil eden bu eyleme karşı soruşturma başlatmaları lazım.

Soruşturmanın gizliliği ilkesini koruması gerekir. Bunun dışında yargıya güvenmemiz lazım. Yapacağımız başka bir şey yok. Sonuçta bizim yasama organı olarak kendimizi mahkeme yerine koyup 'sen çekil kenara bakayım yanlış yapıyorsun, biz yargılama yapacağız' deme hakkımız yok. Hükümetin böyle bir şey deme hakkı yok. Böyle olunca yargının en doğru karar vereceğine inanmamız ve beklememiz lazım."

"Telefonumun dinlenilmesinde hiçbir mahsur yok"

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın dinlenildiğine ilişkin şüphesi hatırlatılarak, kendisinin de dinlenilip dinlenilmediğinin sorulması üzerine Toptan, "Benim telefonumun dinlenilmesinde hiçbir mahsur yok. Burada ne konuşuyorsak telefonda da aynı şeyleri konuşuyorum. Tabii olumsuz hava var kamuoyunda ama ben çok yaygın bir şekilde telefon dinleme olduğuna inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Fakat öyle bir hava var bunun giderilmesi lazım. İnsanların konuşmalarında kendilerini rahat hissetmeleri lazım. Sayın Büyükanıt'ın sözleriyle ilgili değerlendirme yapmam doğru değil. Yalnız güvenlik güçlerimiz kendi aralarında zaman zaman rekabet yaşadığı tartışma konusu olmuştur. O nedenle bir güvenlik müsteşarlığı şimdi kuruluyor, temel harekat noktası da zannediyorum zaten o. İstihbarat birliği meydana getirecek" diye konuştu.

Dinlemelerin tek başına delil sayılamayacağına ilişkin yorumların yapıldığının söylenmesi üzerine Toptan, "Şimdi onu bilmiyoruz. Yani süren o davada aralıklı şekilde telefon dinlemeleri var ama o telefon dinlemelerinin başka delillerle desteklenip desteklenmediği konusunda kimsenin elinde bir bilgi ve belge yok. O nedenle yargılama süresini beklemek lazım. Yargıtayın o konudaki kararları yeni de değil. Mutlaka yan delillerle desteklenmesi lazım" dedi.

"Domuz gribinde diğer ülkelerde olmayan önlemler uygulanıyor"

Türkiye'nin domuz gribinde diğer ülkelerden çok daha iyi önlemler aldığını söyleyen Toptan, "Alınan önlemlerle (vaka) havaalanında tespit edildi. Irak asıllı Amerikalı bir ailenin anne ve oğlunda bulundu. Şimdi her olayda bir şey oluyor biraz önce İstanbul Valisi söyledi bir form dağıtılıyormuş uçaklarda. Formda nereye gideceği, Türkiye'deki adresi soruluyormuş o sorulsaydı yüzde 100 ulaşılacak ve önlem alınacaktı. Bundan sonra forma o da eklenecek. Diğer ülkelerde olmayan önlemleri Türkiye uyguluyor" dedi.

Toptan, kendi dönemi ile şimdiki gençlik dönemi arasındaki farklılıklara değinirken, şimdiki gençliği büyük sorumlulukların beklediğine işaret etti.

Toptan, "Benim dönemimde üniversite okumak çok kolaydı, o dönem bütün arkadaşlarım üniversiteye gitti ama şimdiki gençlerimizin o kadar şansı yok" diye konuştu.