Mevcut riskler büyük ölçüde fiyatların içinde mi?
Serdar PAZI / Finansinvest
Mayıs ayı özellikle iç piyasalarda meşhur “sell in May and go away – Mayıs’ta sat ve piyasadan uzak dur” sözünü hatırlatırcasına oldukça kötü başladı. Şubat ayının ortasında başlayan ve mart-nisan döneminde hız kesmeden süren bahar rallisinin ardından kazanımların büyük ölçüde geri verildiğini görüyoruz. Dolar kuru 2.78’den 2.98’e yükselirken, BIST 100 endeksi 87.000 sınırından 76.500’e geriledi, uzun vadeli faizler 100 baz puandan fazla yükselerek yeniden çift haneye ulaştı. Ak Parti’nin Pazar günü gerçekleştireceği olağanüstü kongre sonrasında partinin yeni genel başkanı belirli olacak. Devamında da özellikle ekonomi yönetimine hangi ismin geçeceği başta olmak üzere yeni kabinenin nasıl şekilleneceğine odaklanılacak. Son haftalarda içeride artan güvenlik kaygıları ve siyasi gelişmeler nedeniyle dış piyasalardan negatif yönde ayrışan TL varlıkların toparlanma çabasına girebilmesi için dışarıda da işlerin normal seyrini sürdürmesi gerekiyor. Bu kapsamda Fed yetkililerinin piyasanın faiz artırım beklentilerini oldukça zayıf bulması ve 2-3 faiz artırımı bekledikleri yönündeki söylemler de global piyasalarda doların kuvvetlenmesine neden olduğundan, bizim gibi gelişmekte olan piyasalar için negatif. Petrol fiyatlarının Nijerya’da yaşanan olaylar ve Kanada’daki orman yangınının petrol üretim bölgesine yaklaşması gibi gelişmelerin arz kaygılarını artırması ile yükseliş eğilimini koruması ise genel olarak riskli varlıkları desteklemekte. Gelecek hafta Salı günü yapılacak olan PPK toplantısında faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirim beklenirken, özellikle TL volatilitesinin artması ile bu adımın faizlerde indirim dalgasının sonuncusu olma ihtimali yüksek. Tüm bu gelişmelerin ışığında değerlendirildiğinde, Fed faiz artırımı endişelerinin ve içerideki siyasi risklerin büyük ölçüde fiyatların içinde olduğunu ancak kısa vadeli tepki denemelerinin ötesinde anlamlı bir düzeltme hareketi yaşanması için gerekli katalist bulmakta zorlanılacağını düşünüyoruz.