Milli Eğitim engelleri aştı
Milli Eğitim Bakanlığı, asansörü olmayan özel öğretim kurumlarında taşıma sistemi uygulamasını zorunlu hale getirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı, engelli vatandaşların önündeki engelleri kaldırmak için harekete geçti. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Standartlar Yönergesi’ne 18 Ağustos 2015 tarihinde eklenen bir madde ile engelli bireylerin daha rahat hareket edebilmelerinin önünü açtı. Şöyle ki; Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında bulunan özel öğretim kurumlarında eğer birden fazla kat bulunuyorsa, bu kurumlarda engelli bireylerin rahat erişebilmeleri için TSE standartlarına uygun asansör olması zorunluluğu bulunuyordu. Birçok bina eski ve TSE standartlarına göre asansörleri bulunmadığı için bu zorunluluğu yerine getirme konusunda zorlanıyordu.
Bakanlık, 18 Ağustos’taki yönerge ile hem özel öğretim kurumlarını rahatlatan hem de engelli bireylerin önündeki engelleri ortadan kaldıran bir karara imza attı. Buna göre, eğer özel öğretim kurumlarında asansör yoksa, engellilerin erişebilirliğini sağlamak amacıyla taşıma ve iletme sistemlerinin bulunması şartını getirdi. Yani engelli bireyler özel öğretim kurumlarında asansör olmadığı için üst katlara ulaşamıyorsa, taşıma ve iletme sistemleri ile merdivenlerden rahatlıkla üst katlara çıkabilecek.
TSE, CE tartışması çıktı
Bakanlık bu konuyla ilgili kararı 19 Kasım 2015 tarihinde bütün Milli Eğitim İl Müdürlükleri’ne bir yazı ile bildirdi. Yazıda şöyle denildi:
“Özel öğretim kurumlarında engellilerin erişebilirliğini sağlayan taşıma ve iletme sistemlerinin kullanılmak istenmesi halinde; kullanılacak taşıma ve iletme sistemlerinin ilgi yazıda da belirtildiği üzere Türk Standartları Enstitüsü’nün belirlediği standartlara uygun veya ‘CE’ sertifikasına sahip olması gerekmektedir.”
Ancak TSE veya CE sertifikasından herhangi birine sahip olmanın yeterli olması yeni yeni hareketlenen sektörde bazı tartışmalara neden oldu. Japon Sunwa şirketinin Türkiye Distribütörü Sadettin Ardal, “Bakanlığımız engelliler konusunda son 10 yılda ciddi çalışmalar yaptı. Bu sayede engelli erişimi ciddi ölçüde sağlandı. Yapılan son düzenleme de bu konuda atılmış çok ciddi bir adımdır. CE belgesi bu tip cihazlar için yeterli standartları ifade etmiyor. Çünkü CE bir kalite test belgesi değil. Bu konu, bütün engelli bireylerimizi ilgilendiren çok hassas bir konu. Kanaatimizce ifade ‘TSE veya ISO 7176-28 veya ISO7176-23 ve CE belgesine sahip olması gerekmektedir’ şeklinde olmalıydı” dedi.
Merdinvenaltı uyarısı
CE belgesinin firmaların verdiği bir taahhütname olduğuna ve bu belgenin üretim aşamasında denetimi zorunlu kılmadığına işaret eden Ardal, “Ama TSE belgesi veya ISO standartlarına sahip olmak gerçekten kaliteli üretim yapmakla mümkün. Ayrıca taşıma ve iletme sistemi olarak adlandırılan bu cihazlar, merdivenlerden insan taşıma amacına hizmet ediyor. Tabii ki bu taşıyıcılar bu nedenle son derece güvenli olmak zorundadır. Engelli vatandaşlarımızın merdivenin üstünde güvenli olması öngörülürken, istemeden de olsa sadece CE belgesinin yeterli olmasıyla merdivenaltı üretim teşvik edilmiş olur. Merdivenaltı üretim merdiven üstünde güvenli taşıma sağlayamaz. Bu nedenle, tek başına CE belgesinin yeterli olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bakanlığımızın da bu konuyu en kısa zamanda ele alıp, gerekli düzenlemeleri yapacağını umuyoruz” diye konuştu.
Engelli psikolojisine dikkat edilmeli
Ardal, engelli bireylerin psikolojik olarak sıkıntıya sokulmaması için “bulundukları tekerlikle sandalye ile birlikte bir bütün olarak taşınması zorunluluğu”nun da düzenlemeye eklenmesi gerektiğini belirtti.
Yasal düzenlemelerle gelen zorunlulukları yerine getirmekle yükümlü kuruluşlara da çağrı yapan Ardal, “Satın alacağınız ürünlerin fiyatından çok standartlarının uygunluğuna dikkat edin” diye konuştu.