Muhalefet korku senaryolarını tekrar etmeye başladı
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Sektörü Değerlendirme Toplantısı ve Ödül Törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında dün açıkladığı Demokratikleşme Paketi'ne ilişkin görüşlere ve eleştirilere değinen Başbakan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de çok uzun yıllardır sorun teşkil eden, bugüne kadar çözümü mümkün olmayan, 'Acaba bu söylenirse hangimiz bu noktada yasal olarak bedel öder', bunun düşünüldüğü, tartışıldığı ve bundan dolayı da hep ertelene ertelene bize kadar varan ve bizim de şu son 11 yıl içinde peyderpey, bazılarını yeni düzenlemelerle ortadan kaldırdığımız, hak ve özgürlükler noktasından tutunuz halkımızın talepleri istikametindeki adımları ata ata artık yeni bir pakete geldik. En son 26 maddelik bir anayasa paketiyle Türkiye'nin gündemine, halkımızın lehine bir anayasa değişikliğini sunmuştuk ve yüzde 58 kabulle de o geçmişti. Şimdi yeni bir paket ama bu bir anayasal düzenleme gerektirmiyordu, yasal düzenleme, idari düzenleme gerektiriyordu. O çözülemeyen sorunların, ertelenmiş sorunların bir kısmını yine ele aldık, bunların da çözümlerini bir paket altında topladık ve belli bir takvim çerçevesinde bu reformları gerçekleştireceğiz."
"Demokratikleşme Paketi, tüm alanlarda olduğu kadar ekonomide de Türkiye'nin önünde yeni bir ufuk açılmasını sağlayacaktır. Zira demokrasi ekonomiyle atbaşıdır, biri ileri biri geri olmaz, orada ülkeyi çökertirsiniz. Bunun atbaşı gitmesi lazım. Biz 11 yıldır buna gayret ettik, bunu başardık. Tecrübe ederek, çok yakın şekilde öğrenme ve görme fırsatını bulduk"
"27 Mayıs'ın Milli Kütüphanedeki arşivden gazetelerini çıkardım, şu gazetelere bir bakayım dedim. İnanır mısınız bugün atılan başlıklar neyse 27 Mayıs'ta da aynı başlıklar atılmış. Sanki onları inceletiyorlar ve o başlıkları alıp bugüne taşıyorlar, çok ilginçtir. Fakat biz yine de 'bir musibet bin nasihatten evladır' derler ya. Bizim muhalefet yaşadığı onca musibet, onca hezimete onca yanılgıya ve yenilgiye rağmen nasihat almamakta, kendisini değiştirmemekte ısrar ediyor. Er ya da geç millet bu muhalefet partilerini değiştirecek, bugüne kadar değiştirdiği gibi, değişime zorlayacaktır. Muhalefet partileri en az iktidar kadar, en az millet kadar, hatta en az kendi tabanları kadar değişime açık olduğnda inanın Türkiye'nin standartları o zaman çok daha ileriye gidecektir. Paketle ilgili ortaya konulan senaryoların tamamı asılsızdır. Üretilen korku senaryolarının tamamı içi boş iddialardır. Yapılan eleştiriler laf olsun kabininden, biz de birşey söyledik kabininden, adet yerini bulsun kabininden eleştiri seviyesini maalesef geçemiyor."
"11 yılın verdiği tecrübe kolay değil, siyasette de 40 yılın verdiği tecrübe. Artık muhalefetin nerede ne diyeceğini, neye nasıl kulp takacağını, nasıl eleştireceğini az çok ezberledik. Nitekim dün ve bugün muhalefet temsilcileri tam da tahmin ettiğimiz gibi pakete kulp takmaya, eleştirmeye, paket üzerinden o bildik korku senaryolarını tekrar etmeye başladılar. Dünyanın hiçbir yerinde yenilikleri eleştiren, yenilikler karşısında duran bir muhalefet yoktur. Normal olan muhalefetin reform iradesi ortaya koyması, iktidarın bunu frenlemesidir. Senin reforma yönelik attığın bir adım var mı, bir teklif var mı bunu ortaya koy. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizde iktidar reform iradesi ortaya koyarken buna sürekli ivme kazandırırken aynı zamanda sürekli frene basan, sürekli engel çıkaran, hendek kazan bir muhalefet var."
"Bize gittiğimiz bütün ülkelerde hep sorulan budur. İş adamları hep bu soruyu soruyor, 'Önünüzde seçim var mı?" veyahut da 'Seçimleri ne kadar zamanda bir yapıyorsunuz?' Bizim iktidarımıza kadar seçimlerin takvimine bir bakarsanız, çok siyasi partili dönemde seçimlerin ortalaması nedir, 16 aydır. 16 ayda bir bu ülkede seçim yapılmıştır. İlk defa bizim dönemimizde ilan edilen zamanlarda seçim yapılmaktadır. Bu ülkemizin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemli. Yani yatırımcı, girişimci önünü görecek. Bu ülkede artık 4 yıl genel seçim yok, 5 yıl yerel seçim yok, bunu görecek. İşte şu 11 yıl bunun şahididir. Ve biz bu süreç içerisinde biliyorsunuz 11 yılda 3 tane genel seçim yaptık, 2 yerel yaptık, şimdi üçüncüye hazırlanıyoruz ve 2 tane de referandum yaptık. Bütün bunlar istikrarın temini bakımından ve gerek ulusal gerek uluslararası bazda dünyaya önemli bir sinyaldi."
"Türkiye'nin hiçbir başarısıyla sevinemeyen, hiçbir gururunu paylaşamayan, baştan aşağı kötümserlik hastalığına tutulmuş bir muhalefet ne yazık ki demokratikleşmede atılan adımlarda karşısında da milletin sevincini, gururunu paylaşamıyor."
"Dünyanın gerekleri neyse, milletimiz neyi hak ediyorsa Türkiye'yi hangi seviyeler bekliyorsa hak ediyorsa biz onu yapacak, onun mücadelesini vereceğiz."